sema yakar

ne güzel, ne vakur bir kadındır o. açılma sohbetleri ne geldiği gün, pınar anne ile bizi, bir kocaman oda dolusu insanı tavrıyla, duruşuyla, hepsinden çok yardımseverliği ve yüce gönüllüğüyle böhür böhür ağlatmıştı. gerçi bütün listag anne babaları çok güzel insanlar, ayrım yapamam ama, o gün bir başka geçmişti. boysan'ın mezarı başındaki yine vakur konuşması ile şimdi bir kez daha gözümde yaşların birikmesine neden oldu. ne kadınsın be sema anne, az şey de yapmadın şu ülkenin lgbt hareketine, çoğu geyin yapmadığı pek çok şeye cesaret ettin. sırf boysan değil, hepimiz çocuklarınız senin. seni o gün çok sevmiştim, kendi annem gibi sevmiştim, oğlun da çok yüce gönüllüydü. kader böyleymiş, elden bişey gelmiyor sema anne, naparsın...

bütün bu hikayenin başladığı yazı için (bkz: oğlum benim öğretmenim)
annelerin en güzeli. nasıl tatlı, nasıl güzel. boysan'ın annesi elbette, tabiki inanılmaz bir kadın olacak. lgbti ruh sağlığı sempozyumunda elini sıkıp sohbet edebilme şansını yakaladım. bu kadını çok seviyorum.
türkiye'nin ilk aktivist lgbti annesi. listag'ın kuruluşundaki en önemli kişi. şuradaki konuşması beni her zaman duygulandırmıştır.

seda ceren sağıroğlu ile yaptığı röportaj homojen dergi'nin 6. sayısında yayınlandı. bu kadını sevmemek ne mümkün. röportajın içinde listag, benim çocuğum belgeseli ve boysan yakar da konuşulmuş. okuyunuz efendim.

http://homojen.ayisozluk.com/roportaj-sema-yakar-ve-listag/