serbest sikiş ekonomisi

dünya ekonomisinin 1977 krizi sonrasında, 24 ocak kararlarının ve efendilerimizin emri ve rahmetli muhafazakarımız turgut özal'ın kavliyle yurdumuza oturtulan serbest pazar anlayışının, ılımlı islamcılık soslu ve akp servisli versiyonudur.
her arz kendi talebini yaratır ya da terside mümkündür kuralı uyarınca sikilmek için can atan bir kavim oldukça, kaçınılmaz olarak ortadan kalkması mümkün olmayan sado-mazo ekonomidir.

(bkz: türkiye'de belli bir çoğunluğun sadist şekilde sikilmekten hoşlanması)
türkiye'de mevcut olan ekonomidir. çünkü türkiye'de sikiş faaliyetleri tam rekabet koşullarına uygun bir şekilde ilerler ve fiyatlar devlet eliyle değil, görünmez bir el aracılığıyla denge noktasına gelir. gayler için piyasayı hornet, gabile veya herhangi bir gay bar olarak düşünebilirsiniz. giriş çıkışlar serbest ve alıcılar fiyatlar hakkında bilgi sahibir. mesela sen 'yer yok' dediğinde kimse seninle konuşmaya devam etmez çünkü başkasının yeri vardır. aslında senin de yerin olduğunu varsayarak seninle konuşmaya başlamıştır. ama yerinin olmaması ve senin o adamın gözünde bir başkasından farkının olmaması o adamı başka satıcılara itecektir. sadece örnek veriyorum ve sanılanın aksine akp henüz tam anlamıyla bu olaylara elini atmadı. atsa duramazsın. * *

(bkz: tam rekabet piyasası)
(bkz: görünmez el)
(bkz: denge fiyat)
malum anayasa değişikliğiyle, ekonomik işleyişin yapısı ve adı da değişmelidir: serbest çöküş veya serbest düşüş ekonomisi olabilir.
malum, güçler ayrılığına dayalı işleyişte ite-kaka ve kör topal yürüyen bir kurumsal yapı ve denetleme-eleştirme mekanizmaları vardı.
şimdi hamdolsun, saray ailesi dışında bir güç veya kurum bırakmadılar.
saraylıların en sevdiği ve tek bildiği ekonomik saplantı ise faizlerin düşürülmesi teranesi.
yahu dillerde tüy bitti, kalemlerde mürekkep tükendi, akıllarda güç yitti, hala inkar edip o imam akıllarıyla ayak diriyorlar.
bir ülke ekonomisinin temeli ve ana gücü, binlerce yıldır tek birşeye dayanıyor: üretim, üretim, üretim ve daha çok üretim!!
üreten her güce düşman olurken, ülkede fabrika açmak yerine var olanları yok edip sadece inşaata dayanarak milyonları geçindirebileceğinizi zannederken herşey güzeldi...
olan yine bize oluyor, ona üzülüyor insan...
serbest deyince kulağa hoş geliyor sanki rahat ferah nasıl istersen öyle yaparsın gibi ama o rahatlık bize değil tabi ki ekonomiyi yönetenlere.