aşkında, işinde çok farklı olduğunu işin içine girince anlıyorsunuz. mümkünse herkes kendi işini yapsın, mutlu mesut ilişki de sağlıklı şekilde ilerlesin.

sermayesi güçlü olanın ilişkinin bitmesiyle birlikte ortaklığı sonlandırıp tek patron olma olasılığı yüksek girişimdir. gerçi ortak olan tarafların ilişki sonrasına bakış açıları da bu durumda önem arz edebilir heaa iş iyi gidiyor herkes kendi yoluna profesyonellik başka bir platform iş başka aşk başka denilirse ve iletişim,enerji,sinerji son hızla devam ediyorsa pek de can sıkan durumlarla karşılaşılmaz ya da az zararla atlatılabilir bir durum.'' erkeklere sen bak aşkım, kadınlara ben'' olayını da anlamadığım girişim. *

ne olursa, ne kadar severseniz sevin ''iş başka, arkadaşlık başka''dır. işin içerisine para, kaybetme-kazanma duygusu girdi mi her şeyin dengesi değişir, o yüzden kimseyle el ele tutuşup atlamamak gerekli bir işe.

yine sanılanın aksine tarafımızca para için kurulmayandır.
zaten ideoloji olarak sadece takas ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz para denilen kağıt ve demir parçaları tasması altına girmek bize başlı başına terstir.
yine de bu şirket tamamen kar amaçlı bir oluşumdur;
sevgilinin bakışlarıyla erinecek, ellerinden çay içilecek, yürüyüşünün sülünleri kıskandırması izlenecektir.
gülüşü bir an olsun eksilmesin diye faize yatırılacaktır.
ömründen bono alınacak, mutluluğunun endeksi gün aşırı takip edilecektir.
aşkından emekli olmak için kalbine imza atılacak, gün aşırı tazelenecektir.
bu şirket tüm aksi düşüncelere inat ruhunu aşka satan iki çılgın girişimcinin hayata kafa tutuşu olacaktır.
bu şirket kurulacaktır.

p.s. kalbinizi kalbiyle takas edebileceğiniz birini bulursanız para kaybetmek umrunuzda bile olmasın :)