toplumsal kimlikler

kim tarafından oluşturulduğu bilinmeyen, yaradığı tek şeyin ayrımcılık olduğu, birileri tarafından dünyanın en önemli ayrıntısıymış gibi algılanan bir olgu. beni kim, hangi sıfatla bir sınıfa göre konumlandırabilir. ben türk değilim, ben kürt değilim, ben eşcinsel değilim, ben heteroseksüel değilim, erkek değilim, kadın değilim, sünni değilim, yahudi değilim, kısa boylu değilim, sarışın değilim, esmer değilim, başörtülü değilim, kilolu değilim, zayıf değilim, engelli değilim, down sendromlu değilim, burjuva değilim, fakir değilim, zengin değilim... ben insanım. sade ve sadece insan. hiçbir kimliğin olmadığı, çocukların kimlikler üzerinden siyaset yapılarak öldürülmediği, kimsenin ötekileştirilmediği, ikinci sınıf insan muamelesi görmediği bir dünya hayaliyle; ormanıyla, deniziyle, bulutlarıyla, güneşiyle, toprağıyla kimsenin kimseden üstün veya alçak olmaması gereken bir gezegende misafirim. tıpkı benden önce tüm ömrünü kimlikler üzerine kuran misafirler gibi hayatın güneşinin battığı gün buradan gidiciyim.
tamamen ilüzyondur ama malesef inanıldığı sürece gerçekliklerini koruyacaktır. kan, dna, genetik olmaz, din olmaz, dil olmaz ama kültür olur, komşunun oğlu olur, öteki olan bir şekilde bulunur. sonu yok, ümidim de yok.