turizm

henüz eğitimini alıyorken , insanlar tarafından , bitirip de noolcaan , diplomalı garson şeklinde tacizlere uğradıkça okuduğuma lanet ettiğim bölüm.
bu konuda yıllardır fransa, ispanya, amerika ve çin başı çekmektedir. türkiye de bu konuda ilk 5 i zorlayan ülkelerden biridir. o kadar tecavüz ediyoruz, yine de geliyorlar. takdir ediyorum.

(bkz: turist deyince aklına seks gelen insan )
insan alışverişinden para kazanma işi.
'' bacasız sanayi '' diye komik bir benzetme yapılır. bir şey üretmiyorsun, habire tüketiyorsun * ama adı sanayi oluyor. sanayi tesisi kurulup kirletilmesindense daha evladır gibi gördüğümüz bu tesisler aslında birçok doğa harikası bölgemizin canına okumuştur. en güzel koylar, sahiller, yayla ve orman alanları vb. bu tesislerin betonu, yolu, çöpü, kanalizasyonu ile geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilmiştir. turizm tahsisi vs. üçkağıtlarla sit alanları bile hızla turizme açılmaktadır. ama olsun bu ülkede herkes vatanseverdir yine de. ormandan, denizden, akarsudan filan vatan mı olurmuş zaten. şöyle mis gibi beton, asfalt, demir yığınıyla kaplanmamış vatana vatan mı denir be! egzosu iliklerinde hissedeceksin aga.
okuduğum bölüm ve şu andaki mesleğim. uzaktan parıltılı ve hoş görünse de içine girildiği zaman hiç de öyle olmayan ve çok nankör bir meslektir.

(bkz: turizmci)