evet bizim bilim adamları program program gezerken insanlar ölmeye devam ediyorlar. yok şurdaki makalede şu yazıyor şu istatistikler var, şöyle yapıyoruz öyle yapıyoruz yok. vatandaşa maske yakın evden çıkmayın ölmeyin. hastaların 60 yaş üstü hızlı ölüyor. başka bildikleri yok.

hepsi dönüşümlü olarak ayrı tv kanallarında günlük mesailerini garip bir sekilde dolduruyor.canan karatay gibi salgin zamaninda kitap satma derdine düştüklerini sanmıyorum.kendi reklamlarini yapma ihtimalleri de yok.olsa olsa kendileri ne karar alırlarsa alsinlar dikkate alınmayacağıni anlamislardir çünkü bu ülke de tek bir kişinin sözü geçiyor.önüne paravan olarak kurduğu bilim kurulunun arkasindan istediği karari alıyor.bilim kuruluna da vatandaşı doğru şekilde bilinçlendirme görevi kalıyor.sürece mudahale edebilselerdi lafları dinlenseydi bu sene umreye hickimse gitmemis olurdu.bizde kontrolu bu kadar kaybetmezdik.sonuç olarak gelinen nokta da vaka sayısı en hızlı yükselen ülkeyiz.

popüler kültür her şeyi tüketiyor. ilk zamanlar televizyon sanatçıları tüketti ve onları şaklabanlar haline getirdi. şimdi ise bilim insanlarını tüketiyor. onları da popüler kültürün kölesi, reklamvari hayatlara itiyor.

içinde bulunduğumuz dönemde çokta garipsenmeyecek durum.
sonuçta insanlar gelişmeleri, hastalığın evrelerini, bulaş yollarını, nasıl korunabileceklerini merak ediyorlar.
şahsen dağıtılmış 2 pankart, yayımlanmış 2 kamu spotu, akşamdan akşama veri açıklayan sağlık bakanı ya da bilgi kirliliğinden çivisi çıkmış sosyal medya yerine, bilim insanı sıfatını hak eden birileri tarafından bilgilendirilmeyi tercih ederim.

bilim insanlarının katılmasında bir beis görmüyorum.
fakat kitle iletişim araçlarıları türkiye de enformasyon vermekten ziyade magazinleştirme üzerine kurulu pek tabii popüler kültürün tüketme alışkanlıklarıyla ilgili orası ayrı bir konu.

benim anlamadığım bilimle yoğrulmuş kişi/kişiler bu magazinsel medyanın neden öğesi olmaktan kaçınmıyor. çıkan bilim adamları bilim konuşmak yerine söz dalaşından başka bir şey yaptıkları yok haliyle statükosu bir şey ifade etmiyor benim için.
x profesör = seren serengil benim gözümde.