üniversitede girmesi kolay çıkması zor olan bölümler

tıp fakültesi bunlardan biri.yaklaşık bir buçuk aylık bir süreçte anatomi kitaplarında 200 sayfalık yer işgal eden yer işlersin yetmez bunun detaylı bir şekilde bilmeni isteyen hocaların sınavlarına girersin ve anatomi sadece o bir buçuk aylık kurulun yüzde 25lik bir ağırlığını oluşturur.çevrendeki insanlar hangi partiye gitsem diye düşünürken sen beyni besleyen arter hangi delikten kafatasına giriyordu diye düşünürsün.
felsefe , girmesi, okuması kolay da o tezi yazamazsın..yazsan filozofsun demektir zaten. beni türk annanneleri yetiştirdi ne yazayım diye döner durur..bitiremezsin.*
okuması ne kadar zor olsa da bitirince paranın amına koyan insanlar yetiştirmeyi amaçlayan bölümlerdir. *

(bkz: makina mühendisliği)
(bkz: elektrik-elektronik mühendisliği)
(bkz: tıp)
(bkz: fizik)
her bölümün kendine has zorlukları vardır. iletme bölümü gibi istisnai bölümler de olabilir ama tüm bölümler zordur eğer adam gibi bir üniversitede okuyorsanız.
efendim her bölüme girmesi bitirmesinden kolaydır. şu 27 yıllık hayatımda öğrendiğim bazı şeyleri paylaşmak isterim.

eğer üniversitede çalıştığım kadar lisede de çalışsaydım sadece matematik ve türkçeyi değil sosyal bilgiler ve feni de full çıkarırdım.

eğer şu an iş için çalıştığım kadar üniversitede çalışsaydım 2,1 ortalamayla mezun olmaz, elimde doktora tezim ile hepinizi eziklerdim.

eğer bunlar beni azıcık da olsa mutlu etseydi gam yemezdim...
(bkz: fizik)
bir sene sonra koşarak uzaklaştım da anca kurtuldum.devam eden arkadaşlardan dört yılda bitirebilen sadece bir kişiydi.
"biyoloji bölümü" maskesinin ardında gizli "latin dili ve edebiyatı"
girdiğinizde 9 haneli saç teli sayınızı çıktığınızda 4 hanelere düşüren bölümlerdir.

(bkz: jeoloji mühendisliği)
ah canlarım şöyle sıralamak isterim şahsımın listesini :
- fizik
- mekatronik müh
- makine müh
- elektrik - elektronik müh

eklenti : şahsım tıp ve hukuk bölümlerini bitirmesi zor değil yoğun tempolu bölümler olarak görmekteyim .
bence "mimarlık"tır. üniversite dönemimde biz götümüzü yaya yaya oturup "bu akşam nereye gitsek yeaaa" diye düşünürken mimarlık okuyan arkadaşım, "abi bu projeyi yetiştirmem lazım" * diyerek geç saatlere kadar çalışıyordu. yazıktı çocuğa, günahtı; ama ne oldu? o şimdi rusya'da çalışıyor, bense bursa'da işsizim. *