ya abi ben ne zaman şuraya girsem kendimle ilgili bir laf yiyorum. abi gayiz diye eşcinsel çevremiz mi olması gerekiyor? olmadığı zamansa homofobik mi oluyoruz? ben arkadaşlarıma aileme söylemişim ben gayim diye. hiç mi tanıdığım eşcinsel yok? var tabii ki. ama görüştüğüm, haberleştiğim arkadaşım dediğim bir tane bile gay yok benim. sırf bu yüzden homofobik kaşarlı tost mu olacağız yani? bu mudur? gayleri etiketlemeyin diyoruz, kendimizi etiketlemeyi bıraksak ya önce.
edit: adamın biri böyle bir başlık açmış. nickini hatırlamıyorum. oraya demiş homofobiktir, kaşarlı tost gibidir, bir paragraf yazı döşemiş. sonra da silmiş. dediğinizin arkasında bu kadar mı durmuyorsunuz, bu kadar mı düşünmeden yazıyorsunuz.
herkes ingiltere yazmıştır sanıyordum ama sadece bir kişi yazmış. ilginç. benim için bir numara tabii ki ingiltere'dir. müziğine kurban olduğum. ikinci sırada ise avustralya gelmektedir.
bir bourbon markası. aynı zamanda sexy bir reklamı vardır. internetteki cubbish bir eleman da bu sexy videoya eşcinsel bir re-make yapmış. komik ve seksi olmuş.
garip bir ortam. lgbt orjinli, lgbtlere karşı ötekileştirmeye karşı bir duruşu var gibi görünüyor. ama işin aslı öyle değil. bazen burda açılan o kadar saçma başlıklar görüyorum ki ve bunları eşcinsel bireyler yazıyor. inanmak güç. tabii bu durumla sözlüğün kuruluş amacının veya yöneticilerinin yapabileceği şeylerin alakası yok. yazarlara sansür tabii ki yapılmamalı ama ben lgbt bir bireyin kendini ötekileştirmesini anlayamıyorum. aslında bunu yaptıklarının farkında bile değiller. insanların kemiklerine işlemiş artık bu durum. gay kimliği insan kimliğinin önüne geçmiş. mesela şöyle bir başlık gördüm az önce sol frame'de: boş zaman gay aktiviteleri. arkadaşım siz boş zamanınızda bir heteroseksüelden veya biseksüelden farklı bir şey yaptığınızı mı sanıyorsunuz ? bunu yazmak ne kadar saçma bir şey farkında değil misiniz ? her girdiğimde buna benzer bir başlık görüyorum. gayet tüm insanları kapsayan bir şeyi tarif ederken araya gay kelimesini sıkıştırmak. sanki eşcinseller insan değilmişcesine veya eşcinsel olmayanlardan çok farklıymışcasına. dediğim gibi garip bir ortam.
seks sadece insanın kendi evinde yapılır sanıyor sanırım bazı insanlar. ben de yeni evime -ki taşınalı 2 yıl oluyor- kimseyi çağırmadım şu ana dek. böyle diyince ilk kez sana veriyorum cümlesi nasıl anlaşılır nasıl kafa yapısı anlamadım. birini çağırır da bunu ona söylersem bir gün şayet, karşımdaki kezban ben de kaşar olacakmışım. oh yeah.
ingiliz komedyen. simon pegg'le beraber yaparlar genelde işlerini. spaced gibi, cornetto trilogysi gibi, paul gibi. aynı zamanda simon peggle sürekli gay couple oldukları yönünde imalarda bulunur. öte yandan bu ilişki yakın bir arkadaşlıktan fazlası değildir. chubby bir arkadaşımızdır. chubby sevmesem de kendisini düdüklerdim şahsen.
gece gece ölüm haberiyle moralimi bozmuş kişi. çok sinirli ve üzgünüm şu an. daha 51 yaşındaydın, az biraz kilo verseydin. kalp krizi geçirip ölünür mü be adam 51 yaşında. yıllarca sopranos izledim, mexican'da olsun, killing them softly'de olsun, the mighty'de olsun, the man who wasn't there'de olsun daha nice filminle kalbimi kazandın, şimdi de çekip gittin.
olay direnişçileri içeri almamasından ötedir. ortaklarından servet kızılkaya direnişçiler hakkında "burası it köpek dolu 35 senelik esnafım ama inşallah türkiye bağırsaklarını temizleyecek müslüman bir ülkede yaşayacağız." tarzında bir ileti yazmıştır facebooka. bu olay internette hızla yayılıp haklı bir boykota gebe olmuştur. yıllarca o it köpek dediği insanlar sayesinde zengin oldu o kızılkayalar. ilerleyen günlerde firmanın diğer ortakları ise servet kızılkayayı ortaklıktan çıkardıklarına dair bir açıklama yaptı. olaylar yatışana kadar da taksim şubesini kapattıklarını ancak ilerleyen günlerde tekrar açacaklarını belirttiler. bence boykot devam etmeli.
crazy clown time adlı albümünü çok sevdiğim, temmuzda the big dream adlı yeni bir albüm çıkaracak olan yönetmen. müziğini sinemasından daha çok sevmeye başladım.
1882-1941 yıllarında yaşamış irlandalı bir yazar. eserlerinde ülkesinden ne kadar etkilendiği açıkça görülebilir. özellikle dublinliler adlı kısa öykü kitabında.
ya abi ben ne zaman şuraya girsem kendimle ilgili bir laf yiyorum. abi gayiz diye eşcinsel çevremiz mi olması gerekiyor? olmadığı zamansa homofobik mi oluyoruz? ben arkadaşlarıma aileme söylemişim ben gayim diye. hiç mi tanıdığım eşcinsel yok? var tabii ki. ama görüştüğüm, haberleştiğim arkadaşım dediğim bir tane bile gay yok benim. sırf bu yüzden homofobik kaşarlı tost mu olacağız yani? bu mudur? gayleri etiketlemeyin diyoruz, kendimizi etiketlemeyi bıraksak ya önce.
edit: adamın biri böyle bir başlık açmış. nickini hatırlamıyorum. oraya demiş homofobiktir, kaşarlı tost gibidir, bir paragraf yazı döşemiş. sonra da silmiş. dediğinizin arkasında bu kadar mı durmuyorsunuz, bu kadar mı düşünmeden yazıyorsunuz.
ya abi ben ne zaman şuraya girsem kendimle ilgili bir laf yiyorum. abi gayiz diye eşcinsel çevremiz mi olması gerekiyor? olmadığı zamansa homofobik mi oluyoruz? ben arkadaşlarıma aileme söylemişim ben gayim diye. hiç mi tanıdığım eşcinsel yok? var tabii ki. ama görüştüğüm, haberleştiğim arkadaşım dediğim bir tane bile gay yok benim. sırf bu yüzden homofobik kaşarlı tost mu olacağız yani? bu mudur? gayleri etiketlemeyin diyoruz, kendimizi etiketlemeyi bıraksak ya önce.
edit: adamın biri böyle bir başlık açmış. nickini hatırlamıyorum. oraya demiş homofobiktir, kaşarlı tost gibidir, bir paragraf yazı döşemiş. sonra da silmiş. dediğinizin arkasında bu kadar mı durmuyorsunuz, bu kadar mı düşünmeden yazıyorsunuz.
garip bir ortam. lgbt orjinli, lgbtlere karşı ötekileştirmeye karşı bir duruşu var gibi görünüyor. ama işin aslı öyle değil. bazen burda açılan o kadar saçma başlıklar görüyorum ki ve bunları eşcinsel bireyler yazıyor. inanmak güç. tabii bu durumla sözlüğün kuruluş amacının veya yöneticilerinin yapabileceği şeylerin alakası yok. yazarlara sansür tabii ki yapılmamalı ama ben lgbt bir bireyin kendini ötekileştirmesini anlayamıyorum. aslında bunu yaptıklarının farkında bile değiller. insanların kemiklerine işlemiş artık bu durum. gay kimliği insan kimliğinin önüne geçmiş. mesela şöyle bir başlık gördüm az önce sol frame'de: boş zaman gay aktiviteleri. arkadaşım siz boş zamanınızda bir heteroseksüelden veya biseksüelden farklı bir şey yaptığınızı mı sanıyorsunuz ? bunu yazmak ne kadar saçma bir şey farkında değil misiniz ? her girdiğimde buna benzer bir başlık görüyorum. gayet tüm insanları kapsayan bir şeyi tarif ederken araya gay kelimesini sıkıştırmak. sanki eşcinseller insan değilmişcesine veya eşcinsel olmayanlardan çok farklıymışcasına. dediğim gibi garip bir ortam.
militarist ve milliyetçi biri olmama rağmen ben de soykırım olduğunu düşünmüyorum. zira iki taraf da bu yolda büyük kayıplar vermiştir. türkler almanların veya hutuların yaptığı gibi ava çıkmamışlardır. ancak yukarıda bir entryde okuduğum "yaptıysak yaptık hesap vermek zorunda değiliz" neyin kafası anlayabilmiş değilim. 10 yıl sonra eşcinselleri sıra sıra kurşuna dizmeye kalkarlarsa ülkede "yapıyorlarsa yapıyorlar hesap vermek zorunda değiller" mi denilecek ? iyi amk her devlet azınlıklarını bir bir silsin süpürsün ülkesinden.
olay direnişçileri içeri almamasından ötedir. ortaklarından servet kızılkaya direnişçiler hakkında "burası it köpek dolu 35 senelik esnafım ama inşallah türkiye bağırsaklarını temizleyecek müslüman bir ülkede yaşayacağız." tarzında bir ileti yazmıştır facebooka. bu olay internette hızla yayılıp haklı bir boykota gebe olmuştur. yıllarca o it köpek dediği insanlar sayesinde zengin oldu o kızılkayalar. ilerleyen günlerde firmanın diğer ortakları ise servet kızılkayayı ortaklıktan çıkardıklarına dair bir açıklama yaptı. olaylar yatışana kadar da taksim şubesini kapattıklarını ancak ilerleyen günlerde tekrar açacaklarını belirttiler. bence boykot devam etmeli.
olay direnişçileri içeri almamasından ötedir. ortaklarından servet kızılkaya direnişçiler hakkında "burası it köpek dolu 35 senelik esnafım ama inşallah türkiye bağırsaklarını temizleyecek müslüman bir ülkede yaşayacağız." tarzında bir ileti yazmıştır facebooka. bu olay internette hızla yayılıp haklı bir boykota gebe olmuştur. yıllarca o it köpek dediği insanlar sayesinde zengin oldu o kızılkayalar. ilerleyen günlerde firmanın diğer ortakları ise servet kızılkayayı ortaklıktan çıkardıklarına dair bir açıklama yaptı. olaylar yatışana kadar da taksim şubesini kapattıklarını ancak ilerleyen günlerde tekrar açacaklarını belirttiler. bence boykot devam etmeli.
ya abi ben ne zaman şuraya girsem kendimle ilgili bir laf yiyorum. abi gayiz diye eşcinsel çevremiz mi olması gerekiyor? olmadığı zamansa homofobik mi oluyoruz? ben arkadaşlarıma aileme söylemişim ben gayim diye. hiç mi tanıdığım eşcinsel yok? var tabii ki. ama görüştüğüm, haberleştiğim arkadaşım dediğim bir tane bile gay yok benim. sırf bu yüzden homofobik kaşarlı tost mu olacağız yani? bu mudur? gayleri etiketlemeyin diyoruz, kendimizi etiketlemeyi bıraksak ya önce.
edit: adamın biri böyle bir başlık açmış. nickini hatırlamıyorum. oraya demiş homofobiktir, kaşarlı tost gibidir, bir paragraf yazı döşemiş. sonra da silmiş. dediğinizin arkasında bu kadar mı durmuyorsunuz, bu kadar mı düşünmeden yazıyorsunuz.