david lynch

izleyeniyle kedinin fareyle oynaması gibi oynayan, izleyenine rahat bir şekilde oturup film izletmeyen, her filminde geren ve sürekli olarak düşünmeye sevk eden yönetmendir. misal 2002 yılında izlediğiniz bir filmi en ince ayrıntısına kadar hatırlayabilirsiniz çünkü anlamak için bir kaç kez izlemiş ve film bittikten sonra fellik fellik başkalarının açıklamalarını okumuş kendi kafanızda olayı yorumlamışsınızdır. işin garip tarafı her izleyici olayı tamamen farklı yorumlamakatadır ki yahu ben farklı bir film mi izledim mi diye sorar kişi kendine. holivut aksiyon filmi severlerin uzak durması gereken bir yönetmendir.
mulholland drive ile tanıştık kendisi ile. sonra da lost highway ve elephant man'ini izleme şansına nail oldum. insanın kafasını karıştırmayı çok seviyor ve soyut imgelere bolca yer veriyor filmlerinde. basit bir olayı öylesine bir anlatıyor ki sadece onu anlayabiliyorsunuz. o nedenle "david lynch felsefesi" isimli bir kitap yayınlasa güzel olurdu. nitekim izledikten sonra mal mal ortada dolaşmamak elde değil. e insan olarak da dahasını merak etmekte üzerimize yok.
anlama çabasıyla filmlerini ikinci kez izlemek zorunda bırakan adam. elini ardına koymuyor ve sizi karmaşık dünyasında kaybediyor. yapıyor işte. tavuk mu yumurtadan çıkar yumurtamı tavuktan vakaları yaşamayın dikkat edin.
bali çekip film çeken yönetmen
mulholland drive ve lost highway gibi çok fazla anlaşılmayan filmleri yerine the straight story, the elephant man ve blue velvet filmlerini daha fazla sevdiğim muhteşem yönetmen.
crazy clown time adlı albümünü çok sevdiğim, temmuzda the big dream adlı yeni bir albüm çıkaracak olan yönetmen. müziğini sinemasından daha çok sevmeye başladım.

bugün doğum günü olan sıradışı yönetmen. oscar ödülü verin şu adama ya.

(bkz: eraserhead)
aynı zamanda başarılı bir müzisyen kendisi. ayrıca twin peaks gibi bir şaheseri yaratmıştır.