bu mantığın altında, duvar gibi önyargı var. çok beğenilen osmanlı toplumunda bile, var olan bir alışkanlıktan bahsediyoruz. divan edebiyatı, erkeğin erkeğe yazdığı şiirlerle doludur.. ama şimdi bunları söylediğinde, ceddime sövdün oluyor.. eskiden de, şimdiden de toplumun içinde yaşayan bireylerden bahsediyoruz. en azından, özel hayata saygı duysalar bile, o düz mantık için büyük bir ilerleme denebilir. o bile, yüz yıl geçse olabilecek bir konu..

yalnız yaşamış ve aç kalmamak için öğrenmiştir. sonra da, işin keyif tarafını yaşıyordur.

hem rezil olup, hem de hatasını örtmeye çalışan kurumların rezaletidir. en zor koşullar, hizmetler ve görevleri yüklenip, askere insan muamelesi yapılmazsa, sonuç bu olur. bir insan, ailesinin yanında nazenin büyütülüp, burada böcek kadar kıymeti yoksa; ya kafasına sıkar ya da karşı tarafı hastanelik edip, askerliğini uzatır. bari bu işkenceye, vatan borcu denmesin.. komutan hizmetçiliği, bedava tuvalet temizleyicisi, çaycısı vs. olmak ne zamandan beri vatan borcu oldu ? ben evladım olursa, askere yollamayacağım. isterlerse, beni vatandaşlıktan atsınlar..

birçok sözlükte, ağzını doldura doldura sövülen burçtan insanlardır. muhtelemen, psikolojik analizleri insanların üzerinde denediği için bu küfürler ile anılıyorlar.. ama bence, zodyak'ın en dürüst adam ve kadınları bu gruptan çıkıyor. sadece onu anlamak için, biraz çaba harcamak lazım, çaba harcamadan ve herşey hazır gelsin diyenler gitsin. onlar gitmezse, erkek zaten onu kovacaktır. tanımak için bir şans vermek lazım, vermiyorsa zaten kendi kaybeder. böyle sadık bir arkadaş, dost ve sevgiliyi başka bir yerde bulması zor.

ileride herkesin kendi isteklerini dile getirebilebileceği bir gün, sarfedilecek cümledir. o gün yakın mıdır, değil midir bilinmez.

adanalı, kendi döneminde iyi bir dizi oldu. uzun süren ve insanları sıkmayan bir senaryo, kolay bir şey değil. o bittikten sonra, öyle etkili bir eser çıkmadı daha. kadrolar aynı, şartları daha iyiye doğru gidiyor; ama kaliteli eser çıkmıyor. düşünmek lazım!..