salem

Durum: 2 - 0 - 0 - 0 - 22.10.2018 17:21

Puan: 84 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Çaylak.

 sizden bir bok olmaz. ben kaçar...

et yemeyi canla başla savunan insan

iki belgesel izleyip et yemeyi bırakınca aydınlanıp dünyayı kurtardığını sanan polyanna'ların zoruna gitmiş gördüğüm kadarıyla. post-modern dünyada yaşadığınızın farkına varıp new age safsatalarını bırakın. herşey sadece et yememekten ibaret değil; tarım sektörü, toprak restorasyonu, su kalitesi, polinasyon gibi konular kimsenin ağzından çıkmıyor nedense.

veganizmin asıl amacı hayvansal gıda üretiminin etik ve en az zararla yapılmasını sağlamak değil mi? ne zaman bu sosyal adalet savaşçıları türedi ve internet felsefesi yapmayı öğrendiler, bütün akımların altını üstüne getirdiler.

et yemezsen ölmezsin, evet. hiçbir fiziksel aktiviteyle ilişiği olmayan adam metabolizma hızı zaten ortalamanın altında kaldığı için günde 2 öğün bakliyat yese bile yaşar. kan değerlerinin normal aralıkta olması tempolu bir koşuda yere kapaklanmayacağı anlamına gelmiyor. vegan vücut geliştirme de mümkündür ama protein kaynağını hayvansal gıdalardan karşılayan biri kadar büyümek mümkün değil. türkiye'de ortalama maaş alan biri en iyi bitkisel protein kaynakları olan tofuyu, soyayı her gün alabilecekmiş gibi konuşmayın.

gidin istediğinizi yiyin de ne biçim karakteriniz var anlamıyorum, her cümlenizde nefret kusup negatiflik yaymaktan başka işe yaramıyorsunuz. biri de gelmiş ne anlama geldiğini bilmeden faşist demiş. ilginç kelimeler bulup hakaret olarak kullanmayın, gerçekten komik oluyor.

(eksileyin, sikimde değil.)

vücut geliştirme

türkiye'de pazarlamacıların ve cahillerin elinde ziyan olan spor. eğer kaliteli, size her bildiğini öğretecek bir hoca bulursanız onu elinizden kaçırmayın çünkü sayıları oldukça az. büyük bir kısmı ise bu spora yeni başlayanları kazıklamanın peşinde. sonra her yer birkaç ay ne yaptığını bilmeden salona gittikten sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçen insanlarla doluyor.

sosyal medyayı biraz dolaşsanız göreceksiniz; motivasyon içerikli içi boş gönderiler, protein tozu ve fıstık ezmesi reklamları, yulaf nasıl tüketilir gibi saçma sapan beslenme önerileri, 1 ayda nasıl 20 kilo verdim-10 kilo aldım videoları, yeni yayımlanmış bilimsel makalelerden çevrilen üç beş cümle ile bilgi veriyormuş izlenimi yaratmak... yurtdışındakiler hangi anabolik ile peptidi kombine ederim, hangi antrenman sistemini uygularım diye iyice ayrıntıya inerken bizdekilerin kaldığı nokta gerçekten içler acısı. supplement firmalarının "doğal" imajı çizenlerle çalışmak istemesi, steroidlere zehir muamelesi yapılıp sözünün bile edilmemesi, bir şampiyonaya katıldıktan sonra kendine hoca demek de cabası. herşey para etrafında dönüyor ne yazık ki.

bir de vücut geliştirmeyi spordan saymayan, hayatında eli bar tutmamış, vücut geliştirmecileri gerizekalı olarak gören sığ insanlar vardır. örnekleri burada mevcut: (bkz:vücut geliştirmenin bir özgüvensizlik belirtisi olması). bu tiplerin nasıl göründüğünü tahmin edebilirsiniz. bir boka yaramıyorum, kıskanıyorum, şekilsizim de bari; doğruyu söylemek zor değil. kimse de bu sporu zorla yaptırmıyor sizlere.

siz siz olun, böyle insanlardan uzak durun ve dürüst olmayı unutmayın. her duyduğunuza inanmayın, farklı kaynaklardan doğruluğunu kontrol edin. bilgi almak için yabancı kaynakları tercih etmeye bakın.

(bkz:rant over)
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 2

et yemeyi canla başla savunan insan

iki belgesel izleyip et yemeyi bırakınca aydınlanıp dünyayı kurtardığını sanan polyanna'ların zoruna gitmiş gördüğüm kadarıyla. post-modern dünyada yaşadığınızın farkına varıp new age safsatalarını bırakın. herşey sadece et yememekten ibaret değil; tarım sektörü, toprak restorasyonu, su kalitesi, polinasyon gibi konular kimsenin ağzından çıkmıyor nedense.

veganizmin asıl amacı hayvansal gıda üretiminin etik ve en az zararla yapılmasını sağlamak değil mi? ne zaman bu sosyal adalet savaşçıları türedi ve internet felsefesi yapmayı öğrendiler, bütün akımların altını üstüne getirdiler.

et yemezsen ölmezsin, evet. hiçbir fiziksel aktiviteyle ilişiği olmayan adam metabolizma hızı zaten ortalamanın altında kaldığı için günde 2 öğün bakliyat yese bile yaşar. kan değerlerinin normal aralıkta olması tempolu bir koşuda yere kapaklanmayacağı anlamına gelmiyor. vegan vücut geliştirme de mümkündür ama protein kaynağını hayvansal gıdalardan karşılayan biri kadar büyümek mümkün değil. türkiye'de ortalama maaş alan biri en iyi bitkisel protein kaynakları olan tofuyu, soyayı her gün alabilecekmiş gibi konuşmayın.

gidin istediğinizi yiyin de ne biçim karakteriniz var anlamıyorum, her cümlenizde nefret kusup negatiflik yaymaktan başka işe yaramıyorsunuz. biri de gelmiş ne anlama geldiğini bilmeden faşist demiş. ilginç kelimeler bulup hakaret olarak kullanmayın, gerçekten komik oluyor.

(eksileyin, sikimde değil.)

vücut geliştirme

türkiye'de pazarlamacıların ve cahillerin elinde ziyan olan spor. eğer kaliteli, size her bildiğini öğretecek bir hoca bulursanız onu elinizden kaçırmayın çünkü sayıları oldukça az. büyük bir kısmı ise bu spora yeni başlayanları kazıklamanın peşinde. sonra her yer birkaç ay ne yaptığını bilmeden salona gittikten sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçen insanlarla doluyor.

sosyal medyayı biraz dolaşsanız göreceksiniz; motivasyon içerikli içi boş gönderiler, protein tozu ve fıstık ezmesi reklamları, yulaf nasıl tüketilir gibi saçma sapan beslenme önerileri, 1 ayda nasıl 20 kilo verdim-10 kilo aldım videoları, yeni yayımlanmış bilimsel makalelerden çevrilen üç beş cümle ile bilgi veriyormuş izlenimi yaratmak... yurtdışındakiler hangi anabolik ile peptidi kombine ederim, hangi antrenman sistemini uygularım diye iyice ayrıntıya inerken bizdekilerin kaldığı nokta gerçekten içler acısı. supplement firmalarının "doğal" imajı çizenlerle çalışmak istemesi, steroidlere zehir muamelesi yapılıp sözünün bile edilmemesi, bir şampiyonaya katıldıktan sonra kendine hoca demek de cabası. herşey para etrafında dönüyor ne yazık ki.

bir de vücut geliştirmeyi spordan saymayan, hayatında eli bar tutmamış, vücut geliştirmecileri gerizekalı olarak gören sığ insanlar vardır. örnekleri burada mevcut: (bkz:vücut geliştirmenin bir özgüvensizlik belirtisi olması). bu tiplerin nasıl göründüğünü tahmin edebilirsiniz. bir boka yaramıyorum, kıskanıyorum, şekilsizim de bari; doğruyu söylemek zor değil. kimse de bu sporu zorla yaptırmıyor sizlere.

siz siz olun, böyle insanlardan uzak durun ve dürüst olmayı unutmayın. her duyduğunuza inanmayın, farklı kaynaklardan doğruluğunu kontrol edin. bilgi almak için yabancı kaynakları tercih etmeye bakın.

(bkz:rant over)

et yemeyi canla başla savunan insan

iki belgesel izleyip et yemeyi bırakınca aydınlanıp dünyayı kurtardığını sanan polyanna'ların zoruna gitmiş gördüğüm kadarıyla. post-modern dünyada yaşadığınızın farkına varıp new age safsatalarını bırakın. herşey sadece et yememekten ibaret değil; tarım sektörü, toprak restorasyonu, su kalitesi, polinasyon gibi konular kimsenin ağzından çıkmıyor nedense.

veganizmin asıl amacı hayvansal gıda üretiminin etik ve en az zararla yapılmasını sağlamak değil mi? ne zaman bu sosyal adalet savaşçıları türedi ve internet felsefesi yapmayı öğrendiler, bütün akımların altını üstüne getirdiler.

et yemezsen ölmezsin, evet. hiçbir fiziksel aktiviteyle ilişiği olmayan adam metabolizma hızı zaten ortalamanın altında kaldığı için günde 2 öğün bakliyat yese bile yaşar. kan değerlerinin normal aralıkta olması tempolu bir koşuda yere kapaklanmayacağı anlamına gelmiyor. vegan vücut geliştirme de mümkündür ama protein kaynağını hayvansal gıdalardan karşılayan biri kadar büyümek mümkün değil. türkiye'de ortalama maaş alan biri en iyi bitkisel protein kaynakları olan tofuyu, soyayı her gün alabilecekmiş gibi konuşmayın.

gidin istediğinizi yiyin de ne biçim karakteriniz var anlamıyorum, her cümlenizde nefret kusup negatiflik yaymaktan başka işe yaramıyorsunuz. biri de gelmiş ne anlama geldiğini bilmeden faşist demiş. ilginç kelimeler bulup hakaret olarak kullanmayın, gerçekten komik oluyor.

(eksileyin, sikimde değil.)

vücut geliştirme

türkiye'de pazarlamacıların ve cahillerin elinde ziyan olan spor. eğer kaliteli, size her bildiğini öğretecek bir hoca bulursanız onu elinizden kaçırmayın çünkü sayıları oldukça az. büyük bir kısmı ise bu spora yeni başlayanları kazıklamanın peşinde. sonra her yer birkaç ay ne yaptığını bilmeden salona gittikten sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçen insanlarla doluyor.

sosyal medyayı biraz dolaşsanız göreceksiniz; motivasyon içerikli içi boş gönderiler, protein tozu ve fıstık ezmesi reklamları, yulaf nasıl tüketilir gibi saçma sapan beslenme önerileri, 1 ayda nasıl 20 kilo verdim-10 kilo aldım videoları, yeni yayımlanmış bilimsel makalelerden çevrilen üç beş cümle ile bilgi veriyormuş izlenimi yaratmak... yurtdışındakiler hangi anabolik ile peptidi kombine ederim, hangi antrenman sistemini uygularım diye iyice ayrıntıya inerken bizdekilerin kaldığı nokta gerçekten içler acısı. supplement firmalarının "doğal" imajı çizenlerle çalışmak istemesi, steroidlere zehir muamelesi yapılıp sözünün bile edilmemesi, bir şampiyonaya katıldıktan sonra kendine hoca demek de cabası. herşey para etrafında dönüyor ne yazık ki.

bir de vücut geliştirmeyi spordan saymayan, hayatında eli bar tutmamış, vücut geliştirmecileri gerizekalı olarak gören sığ insanlar vardır. örnekleri burada mevcut: (bkz:vücut geliştirmenin bir özgüvensizlik belirtisi olması). bu tiplerin nasıl göründüğünü tahmin edebilirsiniz. bir boka yaramıyorum, kıskanıyorum, şekilsizim de bari; doğruyu söylemek zor değil. kimse de bu sporu zorla yaptırmıyor sizlere.

siz siz olun, böyle insanlardan uzak durun ve dürüst olmayı unutmayın. her duyduğunuza inanmayın, farklı kaynaklardan doğruluğunu kontrol edin. bilgi almak için yabancı kaynakları tercih etmeye bakın.

(bkz:rant over)

et yemeyi canla başla savunan insan

iki belgesel izleyip et yemeyi bırakınca aydınlanıp dünyayı kurtardığını sanan polyanna'ların zoruna gitmiş gördüğüm kadarıyla. post-modern dünyada yaşadığınızın farkına varıp new age safsatalarını bırakın. herşey sadece et yememekten ibaret değil; tarım sektörü, toprak restorasyonu, su kalitesi, polinasyon gibi konular kimsenin ağzından çıkmıyor nedense.

veganizmin asıl amacı hayvansal gıda üretiminin etik ve en az zararla yapılmasını sağlamak değil mi? ne zaman bu sosyal adalet savaşçıları türedi ve internet felsefesi yapmayı öğrendiler, bütün akımların altını üstüne getirdiler.

et yemezsen ölmezsin, evet. hiçbir fiziksel aktiviteyle ilişiği olmayan adam metabolizma hızı zaten ortalamanın altında kaldığı için günde 2 öğün bakliyat yese bile yaşar. kan değerlerinin normal aralıkta olması tempolu bir koşuda yere kapaklanmayacağı anlamına gelmiyor. vegan vücut geliştirme de mümkündür ama protein kaynağını hayvansal gıdalardan karşılayan biri kadar büyümek mümkün değil. türkiye'de ortalama maaş alan biri en iyi bitkisel protein kaynakları olan tofuyu, soyayı her gün alabilecekmiş gibi konuşmayın.

gidin istediğinizi yiyin de ne biçim karakteriniz var anlamıyorum, her cümlenizde nefret kusup negatiflik yaymaktan başka işe yaramıyorsunuz. biri de gelmiş ne anlama geldiğini bilmeden faşist demiş. ilginç kelimeler bulup hakaret olarak kullanmayın, gerçekten komik oluyor.

(eksileyin, sikimde değil.)

vücut geliştirme

türkiye'de pazarlamacıların ve cahillerin elinde ziyan olan spor. eğer kaliteli, size her bildiğini öğretecek bir hoca bulursanız onu elinizden kaçırmayın çünkü sayıları oldukça az. büyük bir kısmı ise bu spora yeni başlayanları kazıklamanın peşinde. sonra her yer birkaç ay ne yaptığını bilmeden salona gittikten sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçen insanlarla doluyor.

sosyal medyayı biraz dolaşsanız göreceksiniz; motivasyon içerikli içi boş gönderiler, protein tozu ve fıstık ezmesi reklamları, yulaf nasıl tüketilir gibi saçma sapan beslenme önerileri, 1 ayda nasıl 20 kilo verdim-10 kilo aldım videoları, yeni yayımlanmış bilimsel makalelerden çevrilen üç beş cümle ile bilgi veriyormuş izlenimi yaratmak... yurtdışındakiler hangi anabolik ile peptidi kombine ederim, hangi antrenman sistemini uygularım diye iyice ayrıntıya inerken bizdekilerin kaldığı nokta gerçekten içler acısı. supplement firmalarının "doğal" imajı çizenlerle çalışmak istemesi, steroidlere zehir muamelesi yapılıp sözünün bile edilmemesi, bir şampiyonaya katıldıktan sonra kendine hoca demek de cabası. herşey para etrafında dönüyor ne yazık ki.

bir de vücut geliştirmeyi spordan saymayan, hayatında eli bar tutmamış, vücut geliştirmecileri gerizekalı olarak gören sığ insanlar vardır. örnekleri burada mevcut: (bkz:vücut geliştirmenin bir özgüvensizlik belirtisi olması). bu tiplerin nasıl göründüğünü tahmin edebilirsiniz. bir boka yaramıyorum, kıskanıyorum, şekilsizim de bari; doğruyu söylemek zor değil. kimse de bu sporu zorla yaptırmıyor sizlere.

siz siz olun, böyle insanlardan uzak durun ve dürüst olmayı unutmayın. her duyduğunuza inanmayın, farklı kaynaklardan doğruluğunu kontrol edin. bilgi almak için yabancı kaynakları tercih etmeye bakın.

(bkz:rant over)
Henüz takip ettiği biri yok.