türkiye'de pazarlamacıların ve cahillerin elinde ziyan olan spor. eğer kaliteli, size her bildiğini öğretecek bir hoca bulursanız onu elinizden kaçırmayın çünkü sayıları oldukça az. büyük bir kısmı ise bu spora yeni başlayanları kazıklamanın peşinde. sonra her yer birkaç ay ne yaptığını bilmeden salona gittikten sonra hayal kırıklığına uğrayıp vazgeçen insanlarla doluyor.
sosyal medyayı biraz dolaşsanız göreceksiniz; motivasyon içerikli içi boş gönderiler, protein tozu ve fıstık ezmesi reklamları, yulaf nasıl tüketilir gibi saçma sapan beslenme önerileri, 1 ayda nasıl 20 kilo verdim-10 kilo aldım videoları, yeni yayımlanmış bilimsel makalelerden çevrilen üç beş cümle ile bilgi veriyormuş izlenimi yaratmak... yurtdışındakiler hangi anabolik ile peptidi kombine ederim, hangi antrenman sistemini uygularım diye iyice ayrıntıya inerken bizdekilerin kaldığı nokta gerçekten içler acısı. supplement firmalarının "doğal" imajı çizenlerle çalışmak istemesi, steroidlere zehir muamelesi yapılıp sözünün bile edilmemesi, bir şampiyonaya katıldıktan sonra kendine hoca demek de cabası. herşey para etrafında dönüyor ne yazık ki.
bir de vücut geliştirmeyi spordan saymayan, hayatında eli bar tutmamış, vücut geliştirmecileri gerizekalı olarak gören sığ insanlar vardır. örnekleri burada mevcut: (bkz:
vücut geliştirmenin bir özgüvensizlik belirtisi olması). bu tiplerin nasıl göründüğünü tahmin edebilirsiniz. bir boka yaramıyorum, kıskanıyorum, şekilsizim de bari; doğruyu söylemek zor değil. kimse de bu sporu zorla yaptırmıyor sizlere.
siz siz olun, böyle insanlardan uzak durun ve dürüst olmayı unutmayın. her duyduğunuza inanmayın, farklı kaynaklardan doğruluğunu kontrol edin. bilgi almak için yabancı kaynakları tercih etmeye bakın.
(bkz:
rant over)