yaşamaktan sıkıldığınız gün ne yaparsınız

ben uyuyorum. arada friends izliyorum. sonra tekrar uyuyorum.
" hiç tanımadığım bir erkeğe sırf piçlik olsun diye usulca sokulup merhaba diyorum "

sonrası bi heyecan bi adrenalin bi aksiyon. yaşama sevinci tekrar geri geliyor . kesin bilgi yayın ..!
sanırım yaşamayı bırakırım. 500 yaşına kadar yaşamak gerektiğini düşünmüyorum. hayatta başarmak istediklerinizi başardıysanız, pişmanlıklarınız, keşkeleriniz hallolmuşsa, hayattaki amacınızı yerine getirdiyseniz (ya da getirdiğinize inanıyorsanız) çoook yaşamak gerekmediğine inanıyorum. hayatımın ilk 20 yılını obez geçirdim, bir 20 yılını da kırış buruş geçiremem ayrıca.

zaten bu soruda ana tema sizin "yaşamak"tan ne anladığınızla, yaşamak tanımıyla alakalı bir şey. ha, bu kadar depresif olmayan zamanlarda:

gün boyu uyurum ve aralar da bol bol fast food tüketirim.belki bazen alkolle uyuştururum kendimi.
yaşamaktan sıkıldığıma sıkılırım.
daha fazla sıkılmıyım diye uyurum, beyine reset, olmadı ekt
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
biraz alkol tek dal cigara kafa dengi arkadaşlarla içinden çıkılacak durum
onur yürüyüşüne katılıp yürüyeceğimi sanarken polisin verdiği gazla dört nala hayata koşarım. bir gaz aldım hayatım değişti.
içmeye fırsatımın olmadığı ya da paramın yetmediği tüm içkileri içer ardından lunaparka gider sevdiğim tüm ekşınlı oyuncaklara binerdim şayet kusmaktan ölmezsem son olarak motorsikletli birinin arkasına biner o, yolda tam gaz ilerlerken kollarımı açar avazım çıktığı kadar vuhhhuuu diye bağırırdım. bu yaptıklarımda sıkıntımı gidermiyorsa "sıçarım böyle dünyanın çarkına lan!" diyip intihar etmemek için uyurdum.
haberim yokmuş gibl yapıyorum dattebayo.
artık kaybedecek birşeyim olmadığını düşünür ve onun dudağına yapışır, ona sarkıntılık ederim.*