2016 lgbti onur yürüyüşünün komite tarafından iptal edilmesi

onur haftası komitesi saçmalamıştır. "dağılıyoruz" demek bu kadar kolay olmamalıydı. bundan 14 yıl önce 10-20 kişi ile gerçekleştirilmeye çalışılan, bunun için şiddetler gören, göz altına alınan, saçları kazıtılan, hortumlanan, tecavüze uğrayan o abilerimizin, ablalarımızın yüzüne nasıl bakacağız. onların o mücadelesini 14 yıl sonra kendi ellerimizle iptal ettiğimizi nasıl yakıştıracağız kendimize. umarım bu yayını bir an önce kaldırıp onur yürüyüşü için başka çözümler getirirler. lgbti+ mücadelesi bu şekilde pes edecek bir mücadele değildir. tarih değiştirilebilir, yürüyüşün yeri değiştirilebilir, başka aksiyonlar alınabilir. onur haftası komitesi destek çağrısını facebook ve twitter sayfasından yapıp sonra beklemeye geçiyor. sonra da bize destek gelmiyor diyor. bir çok farklı yolu var destek almanın, önce destek verecekleri kendi içlerine kabul etmeleri de gerekiyor elbette. komite denilen şey anladığım kadarıyla boğaziçi üniversitesi lgbti çalışmalarını yürüten arkadaşlardan oluşuyor. bu organizasyonu etkin derneklerden oluşan başka bir ekip yürütse, bu ekipte mücadelenin geçmişini bilen birileri de olsa, belki böyle hayal kırıklıkları yaşanmazdı. dün gece katıldığım hormonlu domates ödülleri ile ilgili fiyaskoyu da o başlığın altında yazacağım. şunu söyleyeceğim sadece 2016 yılında aslanlara sarı öküzü verdik, geriye telafisi zor bir mücadele bırakıyoruz.

(bkz: sarı öküz hikayesi)
hayda, onur haftası komitesi'nden birisiyle 2 gün önce konuşmuştum, hatta pride walk'da buluşmak için sözleşmiştik. birçok sürpriz etkinlik hazırladık çok güzel olacak yasaklara rağmen falan diyordu, istiklal'in kapatılmasına karşı ihtimalleri konuşuyorduk, ne oldu da 2 günde böyle bir karara vardılar?

edit: şimdi adamla biraz konuştum. yani aslında yürüyüşün iptal demelerine rağmen hepsinin orada olacağını söylüyor. metinde de söylenildiği gibi bir noktadan başlayan bir yürüyüş ve rota yok, her yerdeyiz diyorlarmış.

"biz de bu çağrıya riayet ediyoruz: 26 haziran pazar günü, istiklal caddesi’nin her köşesine dağılıyoruz. “hayatı 'normal’ akışına döndürmek” için pazar günü beyoğlu’nun her sokağında, her caddesinde birbirimize kavuşuyoruz."