bugünkü yazısında bir yazarın dediği gibi: ulusal egemenlik, 1982 anayasasından beri mecliste olmadığından (%10 seçim barajı tıkacı yüzünden) bu bayramımız sadece çocuk bayramı olarak kutlanmalıdır.
katılıyorum.
aydınlık yarınlarımızın kurucusu olan tüm çocuklara kutlu olsundur...

(bkz: 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı)

23 nisan deyince şu sıralar tutuk evindeki, yetiştirme yurtlarında ki tacizler aklıma geliyor.

2165 çocuk cezaevinde.
ülkemiz çocuk işçide avrupa?da birinci, çocuk gelinde ikinci, tutuklu çocuk da üçüncü.
4 sene önce çocuk gelin sayısı 192 bine ulaşmış idi.


ulusal egemenlik ve çocuk bayramımız kutlu olsun.

150 yıllık anayasalı parlamento deneyimine rağmen, hala milli iradeyi, meclisin ve yargının farklı işlevlerini ve karşılıklı demokratik hakları içselleştirememiş türkiye toplumunun bu büyük bayramı kutlu olsun.
belki uzak bir gelecekte, daha bilinçli ve mutlu günlerde daha coşkulu biçimde kutlanacaktır...

ulusal egemenliğin ne manaya geldiğini çocuklara aktarmak gerek. çocuktan güvenlik görevlisi yapmakla, koltuğunu aynı fikir ve ideolojide olan birinin çocuğuna 5 dakikalık oturtmakla olacak işler değil bunlar. ne zaman çocuk istismarını, çocuk gelinleri, çocuk işçileri, çocuk tecavüzlerini bitirirsiniz o zaman bunların bir anlamı olur.

(bkz: lgbtlerin 23 nisan videosu)

yıllardır belki de 23 nisan ile ilgili en güzel görüntü bu videoda. yenir ki bunlar ya.

https://www.59saniye.com/torende-siir-okurken-gulme-krizine-giren-cocuk/

dünya ülkelerinden bayrama katılan çocukları düşününce eski yıllarda 60-70 ülke katılım sağlarken bu sayı 2017'de 27 ülkeye kadar düşmüş durumda. dünya üzerindeki saygınlığımız nasıl da eridi, gitti. dünyada çocuklar için düzenlenen tek bayram iken ülkemizin çocuklar üzerindeki hukuksuzluk, istismar konusunda en ön sıralarda geliyor olması da ayrı soru işareti. bu konuları geçen yıl nisan ayında yayınladığımız homojen dergi 4. sayı'da geniş geniş işlemiştik. tekrar incelemenizi, okumanızı, paylaşmanızı öneririm.

tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyor, çocukları koruyalım diyorum. özellikle de lgbti çocukları...

tam zamanı gelmişken ülkenin saçma salak siyasetinden en çok etkilenenler yine çocuklar oluyor. 140journos bu konuyla ilgili bir video paylaştı. o videoda da zaten durum ortada. çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler cümlelerini sarfeden cb, acaba ülkeyi ne hale getirdiğinin, başarısız savaş ve dış politikanın ülke geleceğine etkilerinin farkında mıdır? bence umrunda bile değildir.

bahsettiğim video şurada; (video açıklamasında haber linki de var)

https://www.facebook.com/140journos/videos/1662598060435976/

çocuk işçilerin olmadığı, tacizlerin cezasız kalmadığı, daha sağlıklı (fiziken ruhen) gençlerin ve çocukların olduğu yılları görebilmek ümidiyle yaşasın tam bağımsız, eşit, müreffeh, huzurlu türkiye cumhuriyeti.

lgbtleri "birlik ve bütünlük içerisinde" yok sayan bir ülkenin ve toplumun gündemine daha fazla uyan bir yazı.

"ve dün onlarca insan çocukluk fotoğraflarını paylaştılar. o fotoğrafların hepsinin arkasında binlerce hikâye var, engellenmişlikler, üzüntüler, kıskançlıklar var. ve insanlar bugünün ibnelerinin küçükken dalga geçtikleri, top tekerlek diye aşağıladıkları çocuklar olduğu gerçeği ile yüzleşmek istemiyorlar. ve hem bugünümüze hem geçmişimize dil çıkartıyorlar!"
(bkz:umut güner)

https://www.kaosgl.org/gokkusagi-forumu-...

çocukmu oldum bayramını kutlayayım dediğim başlık . ama bu yıl kutlayacağım çocuklar gibi bunu borçluyum kendime .