32. uluslararası istanbul kitap fuarı

bu güzel ve tepebaşındayken haftada dört kere gittiğim bu fuarı teee anasının dinine taşıyan yarım akıllıyı çok yoğun duygularla "andığım ve selamlarımı" gönderdiğim, gitmesi üç saat dolaşması yarım saat dönmesi üç saat olan, artık kitapların fiyat olarak da normal kitapçılardan farklı bir fiyata satılmadığı ve ele gelir bir indirim yapılmadığı için kitap almaya tee oralara gitmeye değmeyeceğini düşündüğüm, ama bu pazar çok sevdiğim bir yazar arkadaşımın imza günü için gitmek zorunda olduğum, niyeti iyi yeri kötü fuar. orayı dinamitlemedikçe o anasının dini yerden başka yere taşınması söz konusu olmayacak gibi görünüyor. bunların hepsi kitap okumayalım diye!
az önce eve gelip poşetlerimi bir kenara atıp izlenimlerimi aktarmak istediğim fuar. efenim gidiş söğütlüçeşme metrobüsten tam 1 saat 40 dakika sürüyor ve tam önüne kadar gidiyor metrobüs, ortam iğne atsanız yere düşmez halde ve benim henüz maaşım yatmadığı için ancak iki üç kitapp aldım, ancak zaten gidiş amacım canım dostum kadri karahan'a akustik şiirler kitabını imzalatmaktı. muhabbeti de çok iyidir, ilgilenirseniz bir gün daha imza günü düzenleyecek. bu arada mutlaka ama yitik ülke yayınlarının standına uğrayıp bir kitap alın. geri dönüşümlü ve arkasında karaçam tohumu bulunan bir kaleminiz oluyor ve kalem bitince toprağa gömüyorsunuz, o tohumlar karaçam'a dönüyor. müthiş bir şey. ahmet ümit'ten imza alayım dedim ama ne mümkün izdiham izdiham 150 kişi vardı önümde bekleyemedim. *