ahmed arif'in
leyla erbil'e gönderdiği mektuplardan oluşan 2013 yılında basılan kitabın ismidir. leyla erbil'e sırılsıklam aşık olan ahmet arif'in erbil evlendikten sonra bile mektuplaşmanın bir süre devam etmesi aşkın "yasak" sıfatının aslında ne kadar kendi kafamızdan kurduğumuz bir gerçeklik olduğunu gösterir niteliktedir. (bkz:
)
15 mayıs 1954
ankara
leylâ, canım,
kayb, berbat ve sessizim... sessiz ve dolu: allahtan ki sen varsın. yoksa hâlim korkunçtu.
burası bir köy! yakınlarımın bütün ısrar ve gayretine rağmen, hemen anneme gideceğim. pazartesiye trendeyim. eve gidince senin mektubunu bulmalıyım.
anneme ilk sorum o olacak zaten.
sen nasılsın ömrüm? son telefonda canını sıktım mı? ben artık annenden korkmuyorum. aksine onu, kendi annemmiş gibi seviyorum. buna ne dersin?
hınca hınç mısrâ doluyum. kara ve yeşil fon, hepsinde hâkim. biraz kendime geleyim, mendillerine, blûzlarma, yastığına mısrâlar serpeyim. ha?
fotoğrafındaki halbuki...yi hâlâ anlayabilmiş değilim. anlatır mısın?
bütün bunlar, beyhude biliyorum. şaheser olan, benim uçakla oraya gelebilmemdir. allah kahretsin, bu hastalık, bu rezaletler ve bu aile mecburiyetleri...
ne yapsam?
gözlerinden öperim cânım. en çok da burnundan.
gülme, ciddi söylüyorum.
yarı parçan