akp'nin diğer partilerden farkı

akp'nin bir parti kafasından çok bir şirket kafasında çalışmasının sonucudur. aslında bir parti tam da böyle olmalıdır. olta dediğin balık tutacak yani. devamlı anketlerle iş yapan bir partidir akp. önceleri halk dökülen kanların durmasını istiyordu. akp bunu yapacağım dedi. oy aldı. ve yapmaya çalıştı * sonra halk baktı ki bu iş bilinç, şuur meselesi iki nutukla olacak iş değil siktir et dediler. akp'de tam olarak siktir etti. sonra mesela türban olayı, bu da hakkın istediği bişeydi akp kamuoyu yoklaması yaptı ve pek çok özgürlük getirdi bu olayada. yani akpnin net bir kalıbı yok. mesela bugün ülkenin yüzde sekseni anıtkabir yıkılsın desin akp gözünü bile kırpmaz. yine çoğunluk seçmen kürtleri sikelim dese akp bunu seve seve yapar. tam tersini de... ama bi chp ve mhp bunu yapamaz. adamlar kendi seçmen kitlelerinden başka hiç bir nabzı yoklamıyolar. biri farklı bişey (başka kesime hitap eden bir hamle) yapmaya kalksa koltuğundan olur, * çünkü kriterleri çok belli. peki bu ülkede bu kadar insan dindar mıdır hep? hayır tabi ki bu insanlar arasında makarna kömür için oy veren de var, dindar olmayan büyük bir kesim de var ki bunlar vergileri yüklerinin pek uğramadığı evler ki onlarda köprüye, yola, okula oy verirler. hiç bişey bilmeyen canım anadolu insanının çoğu da hala dökülen kanların duracağı yalanına inanır kimisi de toplumda azımsamayacak derecede, dindar insana duyulan güvenin ardına sığınır. (bkz: akp hep türlü sikiyo)
nelson ledsky dedikleri cia ajani zatin dedigi cumleyi hatirlayalim: " meclisteki her partinin icindeyim" ..

al birini vur otekine biri ataturku somurur biri dini. kimi deniz gezmisi kimide alparslan turkesi..

bu is parti isi degildir bunu anlamakta yarar var
dini duyguları en iyi şekilde kullanıp diğer partileri ötekileştirmesi, düşman yaratması. savcının ölümünden sonra, figuranlarını chp?nin üzerine salması meselâ. lider ve külhanbeyini birbirine karıştırıp "adamın sesi çıkıyor yea." diyen kitlenin de başarıdaki payı büyük. siyasetten silinebilmelerinin tek yolu okur-yazar nufusun artmasıdır.
ne demokrasiye ne cumhuriyete ne de evrensel ahlaka ilişkin değerleri vardır.
anap'ın (anavatan partisi) daha azgın, daha emek düşmanı, daha tahakkümcü ve daha militer bir versiyonudur.
böyle bir oluşum, gerçekten de cumhuriyetin kendi bünyesinde yetişmiş bir kanserli dokudur.
fakat, bu yapının gücü ve becerileri, türkiye'nin kendi koşullarından doğmuş değildir. bunu lütfen görünüz, öğreniniz ve unutmayınız!
fakat, işlediği hukuksuzluklar, emniyet teşkilatı içerisinde yaptığı tüm hukuksuz ve insan haklarına aykırı yapılanmalar ile mahkemelerde yaptığı tahribatın nedeni, ne yazık ki bu kurumların korunmasızlığı ve milletimizin ahlak noksanlığıdır.
dolayısıyla, hem dış tezgahçılar ( abd ve diğerleri) hem de iç erozyon birleşince, böylesi bir canavar ortaya çıkmıştır.
öyle ki, girdiği tüm seçimlerde şaibe ve hileler saptanmış, yüksek seçim kurulu üyelerinin bağımsızlığı ortadan kaldırılmış ve seçmen kütükleriyle ilgili güncellemelerin bile yanlışlığı kanıtlanmış olmasına rağmen, ne parti üyelerinde ne de seçmenlerinde bir pişmanlık, utanma veya vicdan muhasebesine rastlanmıştır.
pişkinliğin bu derece tavan yaptığı başka bir iktidar partisi, cumhuriyet tarihinde görülmemiştir.
bu bir çöküştür. cumhuriyetin dibi görünmüştür. hatta dibi delinmiştir...

bu canavarı tanımlayabilecek bazı kavramlar şöyle özetlenebilir:

(bkz: sürekli mağduriyet edebiyatı)
(bkz: dini değerleri sömürmek)
(bkz: her türlü hileyi mübah saymak)
(bkz: milli irade kavramını meclisteki sandalyeye bağlamak)
(bkz: milli orduya karşı alternatif silahlı kuvvet olarak polise yatırım yapmak)
(bkz: sayıştaya hesap vermeyen ilk hükümet olmak)
(bkz: akp)
ne demokrasiye ne cumhuriyete ne de evrensel ahlaka ilişkin değerleri vardır.
anap'ın (anavatan partisi) daha azgın, daha emek düşmanı, daha tahakkümcü ve daha militer bir versiyonudur.
böyle bir oluşum, gerçekten de cumhuriyetin kendi bünyesinde yetişmiş bir kanserli dokudur.
fakat, bu yapının gücü ve becerileri, türkiye'nin kendi koşullarından doğmuş değildir. bunu lütfen görünüz, öğreniniz ve unutmayınız!
fakat, işlediği hukuksuzluklar, emniyet teşkilatı içerisinde yaptığı tüm hukuksuz ve insan haklarına aykırı yapılanmalar ile mahkemelerde yaptığı tahribatın nedeni, ne yazık ki bu kurumların korunmasızlığı ve milletimizin ahlak noksanlığıdır.
dolayısıyla, hem dış tezgahçılar ( abd ve diğerleri) hem de iç erozyon birleşince, böylesi bir canavar ortaya çıkmıştır.
öyle ki, girdiği tüm seçimlerde şaibe ve hileler saptanmış, yüksek seçim kurulu üyelerinin bağımsızlığı ortadan kaldırılmış ve seçmen kütükleriyle ilgili güncellemelerin bile yanlışlığı kanıtlanmış olmasına rağmen, ne parti üyelerinde ne de seçmenlerinde bir pişmanlık, utanma veya vicdan muhasebesine rastlanmıştır.
pişkinliğin ve ahlaksızlığın bu derece tavan yaptığı başka bir iktidar partisi, cumhuriyet tarihinde görülmemiştir.
bu bir çöküştür. cumhuriyetin dibi görünmüştür. hatta dibi delinmiştir...

bu canavarı tanımlayabilecek bazı kavramlar şöyle özetlenebilir:

(bkz: sürekli mağduriyet edebiyatı)
(bkz: dini değerleri sömürmek)
(bkz: her türlü hileyi mübah saymak)
(bkz: milli irade kavramını meclisteki sandalyeye bağlamak)
(bkz: milli orduya karşı alternatif silahlı kuvvet olarak polise yatırım yapmak)
(bkz: sayıştaya hesap vermeyen ilk hükümet olmak)
(bkz: akp)
(bkz: sol iktidar olsa onlar da çalardı)
üst düzey koyun kesime hitap ediyor olması
dini kullanarak, ajıtasyon yaparak memleketim insanının en sevdiği olay olan dramı dibine kadar oynamaları
aziz nesin'in meşhur bir lafı *
türkiye şartlarında fark gözetmeden, zamanının mazlumları, şimdinin zalimleri modundalar