çocukluğumun vazgeçilmez kral tv şarkısıydı.. her açtığımda mutlaka arnavut kaldırımı çalardı. yalan da değil çalmasınıda beklerdim. şarkıyı söylemek ya da* isterdim. hareketli olsa da buruk bir şarkı. evimizin beyaz boyalı demirlerini, o koşup oynadığım yokuşu, ara sokağımızı hatırlatır hep.
biten sevgilerin ardından
ağlayamam ben böyle yas tutamam
her sözde her gözde şefkat aramam
kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
giden aşklarımın ardından
ağlayamam ben böyle yas tutamam
her sözde her gözde şefkat aramam
kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
dün seni gördüm rüyamda
arnavut kaldırımlı taş sokakta
ah bir dili olsa da bir konuşsa
anlatırdı masumca seni bana
öpsem bebek gözlerinden çok ağlatırlar
sarsam seni kollarımdan bir gün alırlar
sevsem seni doyasıya yıpratırlar
bir sürü kuru gürültü parçalar sevgimizi ey kader
böyle mi olmalı solmalı sevgililer...
demet sağıroğlu'nun hafızalara kazınmış unutulmak bilmeyen şarkısıdır. klibi ayrı güzeldi, zaman zaman açıp izlerim.
topuklu ayakkabı giymeye engel olan durum. arnavut kaldırımı olmayan yol aramak zorunda kalıyorsunuz. bir de bisiklet kullanırken sıkıntı oluyor. bildiğin azer bülbül gibi titreyerek gidiyorsunuz. yok, ben bu kaldırımları pek sevmiyorum.