aşk acısı

öldürmeyip süründüren acı. öldürmeyen şey seni daha güçlü yapıyor. güçlenip başkasıyla deniyorsun. sonra o süründüğün zamanları hatırlayıp zamanını boşyere harcadığını düşünüp kendine kızıyorsun. kimse için değmediğini o zaman anlıyorsun.
kendini kandırmanın alemi yoktur.zordur.çekilir dert değildir.yemek yerken akla gelir yemek yedirmez,içki içerken maksatlı aklına gelir sarhoş etmez.aklına gelir uyutmaz.on yuz milyon kişi boşver geçer desede , unutulmaz.
viraneye dönersin ama ille de o ille de o.
acır lan. hakikaten acır. aşkın içinde ayrı acıtır, biter gider yine acıtır. çok sevmemek lazım da bunu başarabilmek de lazım.
o aci icinde kivranirsin ama oldu da biri sevdigini kotuledi "oyle deme" diye cikisirsin hemen, laf soz kondurmazsin ona; halilari sokersin oylece tek bi noktaya bakar yataktan cikamazsin ama ona hic kotu bir soz soyleyemezsin de soyletmezsin de, hic bir zaman da o hal gecmez,degisir sadece, zamanla gulumsemende bile kalir ne zaman ondan bahsedilse ne zaman ondan haber alinsa ne zaman onla konusulsa magrur bi gulumseme olusur yuzunde hep, cogu bilmez ama nerdeyse tum uzaklara dalmanin arkasinda o vardir
extra kilosu olanlar için iyi tarafı insanı zayıflatmasıdır.
daha öncesinde de hoşlantılarım sevmelerim olmuştu ama hiçbiri 3 yıl önce başlayan aşkım gibi omamıştı. beni en çok yıpratan en çok ağlatan en çok üzen oydu. oysa bunların hiçbirinden haberi de yoktu çünkü kendisi bir şey yapmamıştı. kendim yaşıyordum tüm acıları. tek taraflıydı her zamankı gıbı. en sonunda içimde büyüye büyüye dayanamadım bir gün söylemeye karar verdim. ve asıl aşk acısı o gunden sonra başladı benim icin.
kendinize daha büyük bir acı edinirseniz geçecektir.

mesela bisikletten düşüp ayağınızı kırmak gibi