itiraf ediyorum,gabile de tanistigim ve sadece sohbet amacli bir cd ;skype te bana özel striptiz yapti.(siyah tanga ve leopar desenli jartiyer giymisti)beni gördügünde ise -ez beni erkeğim dedi.ben ise tipim değilsin demekle yetindim sadece.
ohh be rahatladim(!)
otobüste yanımda tam bir şakirt oturuyor sözlük. çocuk bir yandan dini kitaplar okuyor bir yandan telefonundan dini sohbetler izliyor, biraz sonra huşulanacak galiba allahuekber vuhhuuu ama ben yanında ayı sözlüğe girerek buna engel oluyorum sanırım *
1 değil 2 değil 3 değil 4 değil tam 5 beğeni ile "evet yanlış duymadınız" tam 5 beğeni ile green apple + bearhairy + cikolatali kek, tam 1 değil 2 değil 3 değil.. pardon 3. 3 yazarın kimliğini açıklayacağım. sabah kargo ile kimlik cüzdanlarını yollasınlar, çamaşır suyu ile kimliklerin renklerini açarım/açıklarım ben. **
hayatım boyunca hiç reddedilmedim. gey olduğumu kabul edemediğim günlerde arzuladığım kızla sonrasında da arzuladığım adamla takıldım, heteroseksüel erkekleri saymıyorum. keşke bazıları reddetseydi. bazı ruh hastaları. gerçi onlar bana yazmıştı. benim reddetmem gerekirdi. neyse. herkese iyi geceler.
bende bir derdimi paylaşayım panpa, bir sevgilim vardı 1.5 sene boyunca beraberdik birlikte yaşadık çok sevmiştim ama öyle böyle değil. bu insanlar aşık oldum diyor ya hiç böyle birşey değil. yatakta yatıp müzik dinliyorduk sürekli tavana bakarak. hiç konuşmadan sohbet ediyorduk. düşün ağzımızdan bir kelime çıkmıyor ama biz sohbet ediyoruz. ruhlarımız o kadar bağlıydı. sözlüğe bakıyorum, arkadaşlarıma bakıyorum çok sevdim falan diyorlar. ama 1 tanesi hariç hiç böyle birşey yaşamamış.
sonra ayrıldım ben, ayrılmak zorunda kaldım bir şekilde her ne boksa. hayvan gibi depresyon geçirdim günde 5 tane ilaç alıyordum. beynim kulaklarımdan akıyordu sıvılaşıp bir bok hissetmiyordum. zamanla toparladım kendimi bir yaşam koçu sayesinde. intiharın eşiğinden döndüm, gerçekten ölmek istiyordum. nasıl yapacağım bile aklımdaydı.
şu son 10 aydır mükemmel hissediyorum kendimi ama bildiğim birşey var ki hayatımda böyle bir aşk bir daha karşıma çıkmayacak yüzde 99 ihtimalle. bu yüzden kimseyle birşeyler yaşamak istemiyorum, hayal kırıklığı yaratmakta istemiyorum insanlarda çünkü tanıştıktan 1-2 gün sonra insanlar aşık olduğunu söylüyor, bende sağol bro diyip uzaklaşıyorum direk.
herneyse bu mükemmel 10 aydan sonra son 1 haftadır aklımda kalbimde sadece o var panpa. çünkü bugün onun doğumgünü ve içimde ki bu his yüzünden sanki birazdan kapıdan içeri girecekmiş gibi hissediyorum. girerse ne bok yerim bilmiyorum zaten tek istediğim artık gece saat 12 olsun ve bu histen kurtulayım bir an önce.
bu mesajı bir yazara gönderdim ve sonra sol fıreymden bu başlığı gördüm tesadüf mü değil. yaşanması gereken bişiymiş diyorum şimdi kendime
genel anlamda entryler beğenilmeyebilir,saygi duyarım.
ama 10 kasım entrymi beğenmeyen hangi iki yazarsa,bu yaptıklarına saygi duymuyorum.
sözlükte atamızı sevmeyen olabileceğini zannetmezdim.umarım yanlışlıkla unlike edilmiştir.
sevgili adayımı korkutuyorum. nasıl mı? sürekli "artık norveçli erkeklere bakmama gerek kalmadı, sen varsın" falan diyorum, ciddi olduğumu sanıp korkuyor. "niye benden bu kadar beklenti içine giriyorsun" diyor. çok eğlenceli.
yazarların arasında bir ibne var diğer herkesi topla onun kadar olamıyoruz öyle ibne. ve işin kötü tarafı bunu her an her saniye; memeleri 4xl olup kucak dansı yapan striptizciden bile daha çok burnuma sokuyor. elimde olsa bu kadar sınırbilmez ve ucuz olan bir karakterin yazarlığını, profillerini, sosyal medya hesaplarını tek tek silerim.
hornet vb. yerlede tanıştığım insanların statüsüne dikkat ediyorum yanlış bir davranış olabilir ama kafamda şöyle bir düşünce var misal bir avukatın bir çaycıya göre (örnek olarak çaycı aşağılamak gibi bir düşüncem yoktur) durum ortaya çıkarsa kaybedeceği şeylerin daha fazla olduğunu düşünerek hareket ediyorum ki buda ona güvenme noktasında avukatı ön plana çıkartıyor; bu konuda yanlış yapıyorsam eğer mantıklı bir açıklama ile beni doğru yola yönlendirecek arkadaşlar vardır elbet burda bi el atında sorunu çözelim
yaz aşkı bulmak için growlr açtım ama ordakiler daddy seviyor galiba daha çok, chaser-boy sevmiyorlar. kendileri kaybeder hıh. aslında bi şey kaybedicekleri yok. evet eski sevgilimi unutabilmek için biriyle sevişmek istiyorum aslında. onu eski sevgilim olarak anınca bir garip hissettim. bir de bu lgbt etkinliklerinde hiç yakışıklı erkek yok galiba. bir daha gitmicem.
gündelik yaşamın telaşı yeterince zorlarken uzun zaman sonra derinden yoruldum, bu öyle bir yorgunluk ki geçmişimden bugüne her şeyi teker teker önüme serdi. varoluşum bir yana üstüne yıllardır fiziksel bir rahatsızlıkla boğuşuyorum ki insan kendini cennetin krallığı filmindeki kudüs kralı baldwin gibi hissediyor. ötekiyim, bulunduğum her yerde çevremdeki herkesten daha başarılı olmak zorundayım, herkesten daha fazla çabalamak ve herkesin gözünde yine herkesten daha "iyi" bir insan olmak zorundayım, aksi halde ben "öteki" olanım, en ufak hatamda bu halim yüzüme çarpılacak ama aynı zamanda bu halimle karşısına çeşit çeşit engeller koyulanım. dışarıda kimsenin empati yapmasını da beklediğim yok, çünkü mümkün değil dahası yaşamı boyunca "düz" ve makbul varoluşa sahip insanların yaptığı basit tavsiyeler midemi bulandırıyor, ne de olsa "bekara karı boşamak kolay". yaşadığım süreçte her zaman daha iyisinin hayalini kurdum, özellikle daha iyi, adil ve merhametli bir dünya ancak gerçekte var olanı da biliyorum, kendimi sıklıkla karanlık bir ormanda kurtlarla koşturan birisi olarak hayal ediyorum, sürüden biriyim ama aynı zamanda değilim çünkü biliyorum ki yeterince zayıf düştüğüm anda ben bu kurtların akşam yemeği olurum. hangi ortama ve kimlerin yanına gidersem gideyim ben onlardan birisi değilim, daha çok orada olan ve sessizce etrafını seyreden biriyim. ve bazen düz normal bir insan gibi yaşamak istiyorum, ne zaman bu derece gevşesem ve kendimi diğerleri gibi hissetmeye kalksam başıma en kötü belalar geliyor adeta toplum bana kim olduğumu kafama vura vura anlatıyor, rezil kepaze oluyorum, ne zaman tüm bunların farkında olan birisi olarak ayağa kalksam bu seferde adeta ss subayı gibi bir tipe bürünüyorum ve olmaktan tiksindiğim kişiliğe bürünüyorum çünkü karşımda duran herkes potansiyel bir düşman olarak beliriyor. başta dediğim gibi yoruluyorum.