balyoz davası kararlarının açıklanması

bu belgeleri nereden aldığını açıklamadı taraf gazetesi böyle gizli belgeler nasıl olurda bı yıllık gazetenin eline gecti hala kaynak belli degil soruşturma onun üzerine başladı bence bu planlı bı operasyon
ordunun dizginlendiği davanın kararları sağlam olmuş.

dönemin 1. ordu komutanı emekli orgeneral çetin doğan, dönemin hava kuvvetleri komutanı emekli orgeneral halil ibrahim fırtına * ve dönemin deniz kuvvetleri komutanı emekli oramiral özden örnek için 20 yıl * hapis cezası kararı verdi.

http://proje.hurriyet.com.tr/bbcnews/bbcviewekonet.aspx?haberid=20054292&habertip=planet

davanın neticesinden çok hürriyet in yorum sayfalarında okuduklarım kanımı dondurdu. gerçi bugüne kadar hemen hiçbir yorumu yayınlanmayan biri olarak şaşırmamam gerekir buna ama adalet yerini buldu diyenlerin hiçmi vicdanı yok ona şaşırdım.
eski egemenlerin hapise tıkıldığı dava.gün gelecek şimdi ki egemenler de aynı kaderi paylaşacak.halka da taraf tutup üzülmek veya sevinmek düşecek.onlar darbe teşebbüsünden yargılandı yeniler şeriat teşebbüsünden yargılanacak.
davanın açılmasına neden olarak sunulan belgelerin içeriğinden çok, hangi kaynaktan sunulduğunun tartışıldığı tuhaf bi memlekette yaşadığımızı gösteren durum.

kaynak taraf olmasaydı da, cumhuriyet, hürriyet, zaman ya da le figaro olsaydı ne değişecekti? bu gizli bir plan ın parçasıdır diyerek amerikayı kesmetmenin kime faydası var? böylesine büyük operasyonlar elbette ki bir plan dahilinde ortaya çıkar. birileri bilgileri sızdırır. birileri de yayınlar. watergate, irangate, wikileaks.

sonuç itibariyle, bizim ordunun darbeci geçmişi yoktur diyebiliyor musunuz! muhtıralar verip parlamenter düzene çekmeye çalıştığı ayarların haddi hesabı var mı? denetlenebilir şeffaf bir ordu mu? dersimden tutun, 6-7 eylül olaylarının tertip edilmesine kadar, ( ki eski özel harp dairesi başkanı sabri yirmibeşoglu, atatürkün ün selanikteki evinin bombalanmasının iyi planlanmış bir özel harp dairesi operasyonu olduğunu itiraf etmiştir.) bir sürü kirli karanlık işin arkasında parmağı yok mu?

ordumuz akp tarafından "dizginlenmeden" önce, dünyanın en vahşi isgalci gücü nato ya bağlı değil miydi? , israil ordusuyla teknolojik yüzük kardeşliği yok muydu? bu ordunun albayları (bkz: alparslan türkeş) amerikan askeri akademilerinden kontrgerilla eğitimi almıyorlar mıydı? 12 eylüle giden taşları özenle yerleştirmeleri için faşist it sürülerinin maraşta, sivasta, çorumda katliamlar yapmalarını seyretmiyorlar mıydı? sonra 12 eylül darbesiyle, 750.000 kişiyi fişleyerek, işkence ederek, sürgün ederek memleketi, bütün demokratlardan solculardan ve yurtseverlerden temizleyip, ekonomiyi amerikan yetiştirmesi liberal özal a, eğitimi, ve social hayatın yeniden tandem edilme işini nurcu, süleymancı, fetullahçı, nakşi tarikatlarının insafına bırakmıyor muydu?

90 yılların "vatansever" komutanlarının doğu ve güneydoğuda işlediği insanlıkdışı cinayetlerin, köy boşaltmalarının, faili meçhullerin, insan hakları ihlali dava dosyalarının kalınlığı burdan bürüksele yol olmadı mı?

hala hangi vatansever ordu, yok ulusalcılara operasyon ? yukarıda marifetlerinin ufak bir kısmını saydığımız ordu, ne ara ulusalcı oldu da haberimiz olmadı.

bir operasyon olduğu doğrudur. ama ne operasyonu yapan ne de operasyona maruz kalan ulusalcı falan değildir.
iki klik, iki farklı güç odağı arasında yaşanan gücü kontrol etme çabasıdır... akp li olmadığımı, diğer entry lerime bakanlar anlayacaktır... ama sırf akp karşıtlığı yapmak için de postal yalamanın alemi yok. savunmamız gereken, ne askeri, ne sivil vesayet, demokratik türkiye olmalı. evet, akp nin faşizan politikalarına karşı saflar sıklaştırılmalı, ama bu saflarda militaristlerin yeri olmamalı.... sevgiyle kalın...

bugün konuyla ilgili cumhuriyet gazetesi yazarı orhan bursalı bol argolu bir yazı yazmıştır.

(bkz: kıçınız yiyorsa gerçek darbecileri yargılayın)