beklemek

hayata ilk adımımızı atmakla birlikte yapmaya başladığımız eylem. hayatın ta kendisi beklemek.

annenin memesini beklemek, okşamasını, bağrına basmasını, altının değiştirilmesini, ninni söylenmeyi, uyutulmayı....

sonra ilk adımı atmayı, konuşmayı, büyümeyi...

sonra kendi kanatlarıyla uçmayı,

sonra sevmeyi... sevgiliyi... gelecek güzel günleri beklemek....

tıpkı godot yu bekler gibi...beklemek...

ve tabii ki, ölümü beklemek... randevusuna sadık olan tek bekleneni....


ağaç olma ve kök salma durumu.
beklenen kişi ise ve bundan onun haberi yoksa çok üzücü....
çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin.
sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
nazik olmak için bir gülümseme beklemeyin.
bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin.
biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin.
öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin.
duaya inanmak için acıları beklemeyin.
yardım edebilmek için zamanınız olmasını beklemeyin.
özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin.
ve barışmak için ayrılığı beklemeyin.
çünkü ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz.
süreçler içerisinde en itici, iğrenç, insani olmayandır. fiziken değilde manevi olarak bekleniyorsa hele aman amanlık, düşmanımın başına vermesinlik bir durum.
hetero ilişkide erkeğin en çok başına gelen olay.
bekle babam bekle, kız hazırlanacak gelecek, bizde görecez...
bekleme mahali hastane,banka, öğrenci işleri vs. kapısıysa ömür törpebilir.
eğer beklenen sevgiliyse başka tabi*..
çok ömrümüz varmış gibi ,
bir de beklemeyi öğretiyor bize hayat.
durakta saatlerce beklersin istediğin otobüs gelmez offff en kötüsü de bi msj bekleme var ki ömür biter ömür
beklenen sevgili ise eğer necip fazıl cok güzel ifade etmiştir beklemeyi

ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar