beyaz show programına bağlanan diyarbakırlı öğretmen

doğuda yaşananlarla ilgili herkesi duyarlı olmaya çağıran ve salonda duygulu anların yaşanmasına sebep olan adı ayşe çelik olan öğretmen. bu yayın sonrasında kanal d "biz aslında öyle demek istemedik" şeklinde bir açıklama yapmak durumunda kalmıştır. sultanımız kızmasın tabi.

değerli öğretmenin 3 dkya sığdırdığı kısa ve derin bir konuşmasının ardına gelen beyaz'ın samimiyetsizliği tek cümleyle açıkça ortada: "nerede kalmıştık?"
meb'in "o isimde görevde olan bir öğretmen yok" açıklamasını yaptığı...

http://www.memurlar.net/haber/557611/

şimdi "tamam öyle bir öğretmen de yok. ayşe de değil adı. e dedikleri yalan mı" diyecekler olacak.

evet kimse ölmesin. analar da, babalar da ağlamasın. hain köpekler de gidip mağaralarında yaşasın. kentleri, sokakları işgal provaları yapmasın, özyönetimcilik oynamasın.

olay başlı başına farklı sonuçlara doğru ilerledikçe yorumlar ve tepkiler de değişiyor, arayan şahsın terör örgütü propagandası yaptığını, gerçekleri çarpıttığını iddia eden de var, her ne olursa olsun bölgede yaşanan olaylara dikkat çektiğini savunan da..

her şey bir kenara, medyanın insanları nasıl etkilediğini ve kamuoyu oluşturmak için mükemmel bir araç olduğunu bir kere daha hatırlattı..

lakin sabun köpüğü misali "duyarlı vatandaş' kalıbımız da zamanla azalıp bitiyor gibi..
öğretmen olduğu şüpheli görünen kişidir.
mebin açıklaması bu yönde.
bu kadar aptal olmamak lazım, kendi adını mı verecekti, hem de bu ülkede. bu direkt idam edin beni demek olur. görevden alınmayı boşverin, öldürürler. öğretmen olmaması ya da farklı isim kullanması söylediği gerçekleri değiştirmez. orada genci, yaşlısı, çocuğu ölüyor, öldürülüyor, gerçek olan bu.
kendisinin ücretli öğretmen olarak silvan'da çalıştığı kesinleşmiş. atama bekleyen bir öğretmenmiş kendisi. öyle bir ülkeki çocuklar ölmesin demek terör propogandası.
ps: kör milliyetçilikle güneydoğu'da şu an yaşananları sadece devlete başkaldırı olarak algıyanlara da acil şifalar diliyorum.
öncelikli olarak ülkede bir değişiklik olması gerekiyorsa muhakkak önden birilerinin kurban olması gerekiyor. bizde bu alışılagelmiş bir durumdur herkes bilir..

birincisi beyaz'ın terör propogandası yapmadığı aşikar bir şekilde ortada, fakat insanlar ekşiciler özellikle ordaki konuklardan alkışlayanına alkışlamayanına kadar dikkat etmiş. maşallah pek meraklıyız zaten ayrışmaya..

ikincisi ise beyaz'ın başına gelen bu olaya üzülmedim. kendisi elinde martinisi havuz başı partilerde yıllarını geçirirken bu ülkede insanların başına ansızın bir anda hiç ummadığı şekilde hatta hiç haketmediği şekilde fena şeyler gelmiştir.. yıllarca cezaevlerinde tutuklu kalmışlardır, kendisi bunlar olurken disko disko yapıyordu hiçbir desteği hiçbir yorumu yoktu, ben 20 yıldır biliyorsam adamı 20 yıldır apolitik duruşu ile tvlere çıkıyordu, umarım kendisinde ve pambiş gece kuşu hayranlarında bir farkındalık olmuştur.

öğretmen ablamızın sivil vatandaşlar adına konuştuğuna inanarak başına gelenler oldukça üzücü, hem tutuklanmış hem de köylerde ücretli öğretmenlik peşinde atama beklerken bir de işinden gücünden oldu.. ki kadın sadece siviller çocuklar ölüyor dedi, yıllarca malum kişi her yerde analar ölmesin çocuklar ölmesin diye konuştu durdu ve adam zirvede şu an hiçbir şey olmadı..
küçük bebeğiyle diyarbakır e tipi cezaevi’ne gönderilen öğretmen. büyük suç işlemiş "anneler ağlamasın" demişti.

(bkz:ayşe çelik)
kürt illerinde sokağa çıkma yasakları sırasında öldürülen çocukların sesini duyurmuştu bu kadın. şimdi bebeğiyle hapishaneye giriyor. beyaz show izlenmeye devam ediliyor. kadın çok net bir şey söylemiş çocuklar ölmesin demişti . anaakım dışında haber okuyanlar bilir kolluk kuvvetlerinin bölgedeki şiddetini. şiddet görünmez kılınsın diye de hazır bir kılıf var. terörist diyorlar, bitiyor ; artık dokunulmaz kırmızı bir çizgi oluyor. kimse merak da etmiyor, sorgulamıyor da. büyük ikiyüzlülük diye buna denir.