demokrasi ve şehitler mitingi

nikimsi ve smellycat ile birlikte bayrak kızılı saçlarımız ve atamızın göz rengindeki turkuaz tayyörlerimiz ile boy gösterdiğimiz mitingtir. umuyoruz ki sonlanana kadar erik gibi kaslı ülkücü beyler ön sıralarda baygınlık geçirirsek bizi kucaklarına alıp açık bir alanda suni tenefüs yaparlar. e gün madem birlik beraberlik günü şart anacım şart.*

ayrıca;

(bkz: seküler beyler eqlesin)
şaka bir yana gözlem ve tespitim şudur;

gezi'de istanbul united ismi altında tüm takımların taraftarları "kardeş" ve "birlik" olmuştu. türcü, cinsiyetçi sloganlar engellenmiş, insanlar birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duymuşlardı. bugün de tarihi bir "birlik" ve "beraberlik" mesajı veriliyor ama sonuna kadar darbe karşıtı olduğunu belirten halkların demokratik partisi başkan ve eş başkanları davet edilmeyerek, bir çok azınlığa yapılan konuşmalarda hakaret edilerek. hatta örneklersek; bahçeli: bizans tohumları, binali yıldırım: haçlı ordusu, recep tayyip erdoğan: kafir sürüsü! eeee bu insanlar başka dinden, etnik kökenden, inançtan ya da inançsızlıktan diye "bir" olamıyorlar mı? hep mi buçuk kalacaklar bu ülkede? mesela o mitinge lgbti+ bireyler gökkuşağı bayrakları ile gitse ne tepki alacaktı sormak isterim? ben neden bu "bütünün", ben neden bu "birliğin" parçası kendimden ödün vermeden olamıyorum? ibne feto, karı kılıklı feto?! söylemleri ile eril dilin gizil ve açık, fiziksel ve psikolojik şiddetine, "barış ve demokrasi" vurgusu yapılan bu oluşumda neden maruz kalıyorum? e sorarım size şimdi ben "bir" oldum mu? vatan millet sakar mı ya?!
bütün siyasileri bir arada kucak kucağa görmeyi özlemişiz. ne güzel.

(bkz: milletçe birlik ve beraberlik içinde bulunalım derken bir gülme gelmesi)
tüm partiler el ele olduğuna göre artık oy da kullanmayacağımın resmidir, sizin olsun sözde demokrasiniz. zaten benim oyumu finlandiya hak ediyor.
oluk oluk kan akacak diyenlerden demokrasi dersi. hakkınızda hayırlısı cnm.
la hani parti yoktu. mitinge katılan liderlerin ismi okunurken adı anons edildiğinde yuhalanan kılıçdaroğlu ne hissetti acaba.