dumur eden olaylar

almanya'da üniversite yurdunun mutfağında bir türk eşcinsel arkadaşımla oturmaktayız. ayrıca yanımızda bizim sınıftan, çok sevdiğim suriyeli arkadaşım ve onun yeni tanıştığım başka iki arkadaşı var, lak lak ediyoruz. tabii ki bir bu suriyeli kardeşlerimize açık değiliz.

konu dönüyor dolaşıyor, eşcinselliğe geliyor. türkiye'deki lgbt haklarıyla ilgili birşey söylüyorum, işte " bülent ersoy falan çok ünlü ama genel olarak tanınma yok, yasalar önünde yok sayılıyor bu durum" falan diyorum, "sizin ülkenizde durumlar nasıl" diye soruyorum. suriyeli arkadaşım şaşırıyor "valla bizim ülkemizde yok hiç eşcinsel, transseksüel falan, hiç yoklar" diyor. ben "hadi canım, olur mu öyle şey, mutlaka vardır da gizleniyorlardır, devletin baskısı daha yoğundur" falan diyorum. arkadaşım "yok, valla yok öyle insanlar, olsalar bilirdim, hayatım boyunca görmedim, zaten bizim ülkemizde öyle insanlar yaşayamaz" falan diyor, diğer iki suriyeli de onaylıyor. ben bu çocuğu seviyorum ama bu at gözlüğü durumlarını ve ülkesini yabancı herkese karşı aşırı savunma, toz kondurmama hallerine de biraz gıcık oluyorum. sırf bu konuda değil, her konuda genel tavrı böyle elemanın. "iyi, yok sizin ülkede lgbt, bütün dünya ülkelerinde var, bir tek sizde yok" diyorum hafiften gıcık olmuş, hafiften iğneleyici tonla. onlar üstlerine alınmıyorlar, anlı şanlı suriye'yi bir kez daha çok iyi şekilde savundukları için kendileriyle gurur duyuyorlar o anda belki de.

tam ama tam bu noktada, sanki bir sitcom çekiyormuşuz gibi tam bu lafın üstüne, mutfak kapısı açılıyor ve diğer suriyeli elemanlara benzeyen bir çocuk içeri giriyor. eleman bizi görüp inanılmaz derecede feminen bir edayla "ayyy siz de mi buradaydınız, ben de sizi arıyordum" diyor ve kırıta kırıta gelip önümüzdeki koltuğa oturuyor, bacaklarını üstüste inanılmaz bir kadınsı edayla atıp gözlerini kırpıştırıyor. ben ve yanımdaki türk arkadaşım dumura uğruyoruz. tesadüf bu kadar olamaz. yeni gelen eleman değme drag queen'e taş çıkaracak bir edada. biz şok olmuş durumdayız, suriyeliler ise gayet istiflerini bozmadan çocuğa yer vermişler. benim arkadaş tanıştırıyor "bu da işte abdül, burada üniversitede tıp okuyor" diyor. biz şaşkınlığımızla kafa sallıyoruz, muhabbet devam ediyor, çocuk muhabbete katılıyor, kimse çocuğun feminenliğini farketmiş değil gibi davranıyor (gerçi normali de bu tabii de, hani o lafların üstüne bu davranış bize çok garip geliyor), ağzımızı açamıyoruz ama biz artık.

hayatımda en dumur olduğum olaylardan biriydi.
okuldan aynı sınıftan bir arkadaşımla birbirimizi bilmeden eve çıktık ve daha sonra benim açılmam ile birlikte onun da eşcinsel olduğunu öğrenmem beni dumur eden olaydır.
dipnot : hayır sevişmedik, arkadaşız.
kayseride bi arkadaşımla buluşcaktım gabileden tanıştık haberleştik falan ben geldim buluştuk yanında böyle aşırı hetero arkadaşı vardı gizliyim demişti partnerim bende içimden dedim bunun kesin arkadaşıdır meraba abi falan onada arkadaşıma abi kardeş diyologları falan benimkinin ev arkadaşı dedi ben gidiyorum merkezde işim var tamam dedi gitti biz başladık romantik dakikalar falan neyse ikimiz sevişiyoruz kapı çalındı yaa basıldık bekle dedi odamızın kapısını kapattı arkadaşı gelmiş salona geçti bende utandım üstümü giyindim naber nasılsın dedi bana iyilik dedim benimki geldi kucağıma oturdu öptü hoop dedim arkadaşı güldü seviştiğim çocukta dedi ki merak etme oda gay o zaman beynin mıncıklaması geçirmiştim