duygusuzluk aşılanmış erkekler

insan olarak değil erkek olarak değerlendirilen/yetiştirilen tüm erkekler bu kategoriye girer. neydi erkekliğin öğretilmiş kuralı: duygularını sert duruşunun ardına sakla, şimşek ol, çak ama damlama. o övündüğümüz erkekliği koruma adına gülmek, ağlamak gibi anın getirdiği kaygılardan uzak duyguları yaşamaktan çekiniyoruz, öğretildiği üzere. ödün vermemeyi insanlığımızın önünde tutmaktı amaç, yaştan kurutulmuş gözler izler taşıyacaktı hayattaki mağrur duruşa. bir babayla özdeşleştirilmiştir şiddetin arkasına saklanan yufka yürek. evde estirilen terörün ardından kapalı kapılar arkasında dökülen yaşlar sergileyecektir yenilmediğini. işte onlar aşılanan duygusuzluğu taşıyacaktır bir avuç toprak üstünü örtene dek, sonra sulanır yaşlarla üstü, yumuşatılamayan sertliği.
duygusalmis gibi yapıp adamın amina koyandan iyidir. dürüsttür en azından.
sanki ingiliz kraliyet ailesi mensubu, ultra aristokrat gibi yaşayıp duygularını kesinlikle belli etmeyen insan grubu. bir de bunların bir alt gurubu var. geçektende duygusuzlar. ya da tüm duygularını küçük bir operasyonla aldıranlar ki bunların tüm duygusu küçük bir çaykaşığına sığmıştır.
aslında içlerinde fırtınalar kopar bazılarının ama öyle öğretilmiştir hiç belli etmemelidirler. bir miktar o duygusuzluktan edinebilmek isterdim.