eşcinsel hoşgörüsüzlüğü

bu niye aktif, bu niye şişko seviyor, bu niye karı gibi konuşuyor, bu niye namaz kılıyor... uzar gider böyle. eşcinsel olduğu halde her birşeyi kendi değer yargılarıyla sınırlayan insan kadar tiksindirici birşey yok malesef. demezler mi adama e yarraam erkeklerden hoşlanmıyor musun sen?
büyük çoğunluğu bu hoşgörüsüzlüğü sergiler. kesinlikle doğrudur. ortama yeni giren birine öküz gibi bakmak, onu kabul etmek yerine dışlamak da buna en iyi örnektir.
eşcinseller tarafından, kendileri gibi ezilen ve yoksayılan diğer gruplara karşı gösterildiğinde hoşgörülemeyecek olan hoşgörüsüzlüktür.

(bkz: islamofobi)
(bkz: transfobi)
(bkz: kürdofobi)
bizleri yoksayan, ötekileştiren, şeytanlaştıran bütün düzcinsellere karşı olduğunda, hoşgörülecek olan hoşgörüsüzlüktür.
öyle bir zamandayız ki insanların artık hiç kimseye tahammülü ve hoşgörüsü yok, şu bağlamda eşcinsel veya heteroseksüel ya da dil, din, ırk diye ayırmanın bir önemi yok insan olamadıktan sonra. ama şöyle bir gerçek var ki bana göre, bu hoşgörüden yoksun gey kişiler genelde ergen ve ergen kafası yaşayan insanlardır, megolaman insanların şuursuzluğudur bir nevi.
hürrem mod on durumuna bağlayıp, hasetlenen, kıskanan, hindi gibi kabaran köpüren bir yazar akla getirir. evlerden ırak kalması gereken bana uzak allaha yakın olması gereken karakterlerdir.
(bkz: içinizdeki bacıyı durdurun o sizi durdurmadan)
kaynak gösteremesem de uzun zaman önce okuduğum bir yazıda türklere yöneltilen kimin komşunuz olmasını istemezsiniz sorusuna eşcinseller cevabı katiller cevabından fazla verilmiş. öldürsün ama yeterki sikmesin.
bilinçli/bilinçsiz var olan bir intikamın yansımasıdır. toplumun tanımadan kendi kurallarına göre reddettiği eşcinsellerin yine benzer yöntemlerle eşcinselleri ve diğerlerini hoşgörüsüzlükle dışlamasıdır. bir diğer neden de kendini sevmemek/kabullenememekten kaynak alır. yani bir erkekle beraber olma, toplumun beklediği gibi bir kadına ilgi duyamama, çocuk sahibi olamama gibi farklılıkları kendince eksiklik hissedip bunların acısını başkalarından çıkarmakla huzur bulur. aslında huzur da bulmaz daha da mutsuz olur. böyle yaparak asıl ilk maddedeki klasik toplum bakışına sahip bir birey olur çıkar. yani yine ''adamlık'', ''kadınlık'', ''ibnelik'' kavramları üzerinden eşcinseller arası siyaset yapar. işte biz buna ''aynasızlık sendromu'' diyoruz.
dinleyip anlamadan karşındakine çemkirmeye kalkmak. iletişim ek sikliği.
empati eksikliğidir. bunun türlü çeşidi vardir , bu eksiklik nedeniyle ,eşcinseller, psikodrama dalında , en iyi oyuncuları dahi kıskandıracak, rollere burundururler.