görmediği birine aşık olmak
yani ilginç ama oluyorböyle şeyler.birbirini görmeden günlerce mesajlaştığı kişiye aşık olduğunu zanneden insanlar var.ama son tahlilde karşılıklı etkileşim olmadan olmuyor.bir de sanırım hiç aşık olmamışlar ve ciddi ilişki ve hayat tecrübesi olmayanlar sanki görmeden daha kolay aşık oluyorlar ya da öyle olduklarını zannediyorlar.
bazen insan öyle duygusal boşluğa düşer ki, hiç görmediği birinden gelen (çoğu zaman chat odalarında) gelen güzel sözlerle kendince bir ilişki yaşar içinde, bu normal midir belki öyle belki değil, hem kime göre, ama insanı mutlu eden o sözler o sözlerin sahibinin kafada idealize edilmesiyle birlikte kalbi pıt pıt attırır. ama geçiyor eninde sonunda.
körler de aşık olur. illa sanal bir aşk olması gerekmez görmeden birine aşık olmak için. kaldı ki, reel-sanal kavramları gitgide ayrımlarını yitirmekte.
fotoğraf, resim, kamera, ileti ve benzeri görsellerle beslenen paylaşım zincirinde, daha önceden reel anlamda hiç görmediği birine kapılmaktır.
fizik imkanlar yetersiz olduğundan daha çok subjektif kriterlerin etkisiyle oluşan bu hoşlantı hali, emin olup olamama arasında bir skalada gelip gider. kişi kendinden emin olduğunu sansa bile karşısındakinden emin olamıyordur. ne hissettiğinin tam anlamıyla yoluna girmesi ve adını koymak istediği duygularının netleşmesi için bir araya gelme şart olsa da netice genelde hayal kırıklığı olur. çünkü istediği öyle biri değildir, hayal ettiği şeye yaklaştıkça emin olamadığı hislerinin yarattığı mutluluğun yerini, yanılma hali almıştır.
bilimsel olarak mümkün olmayan durumdur.
genelde "boncuk mu dağıtıyon böyle her önüne gelene aşık oluyon" derim ve kestirip atarım. hatta bunu ileti bile yapmıştım, o kadar saçma buluyorum bu durumu. bir kaç kelime daha ederdim ama saat 3:56.
o kişinin neye öncelik verdiğine bağlı. karşısındakinden fiziksel bir beklentisi olmadığından ve onu yalnızca o olduğu için sevdiğinden görmesine gerek yoktur. aşık olmanın koşulu olmaz.