insanın kendisiyle gurur duyduğu anlar

uzun bir sevişmeden sonra partnerimi mutlu görünce.
dünyada çok az başa gelebilecek anlardan biri...

anam hep söylüyorum 27 yaşındayım,belki şu dünyanın en paçoz,en ucuz lubunyasıyım...hiçbir şeyden mutlu olmadım ben bu hayatta...çok başarılar elde ettim,çok peşimde yakışıklı adam dolandı,çok güzel yerlere gittim ama ben asla mutlu olmadım kendimden...hep kendimi yetersiz gördüm...taa ki kendimden küçük kaşarlara hitap ettiğimi bilene kadar...

hem okul hayatımda,hem iş hayatımda,hem sosyal hayatımda hem de gay hayatımda hatta bu sözlükte...hep kendimden küçüklerle samimi olmak,yol alabilmek istedim..oysa çok kıskanırdım küçük kaşarları bana yaşlılığımı hissettirdikleri için ama olsun zamana yenilmemek için...en basite indirgiyorum:10 yıldan beri gay hayatındayım,kaydadeğer bir süreç diye düşünüyorum...tek amacım bu hayatta,kendimden küçüklere hitap edebilmek,sanırım tek mutlu olduğum şey bu... ondan sanırım bu kadar üstüme düşmem,kişisel bakımlarım,komplekslerim... ama var ya mesela şu sözlükte,kendi yaşımdan küçük kaşarlardan övgü dolu sözler duyunca,götüm havalanıyorda havalanıyor ayooooll!!!

sanırım bizim neslin(83 ve 88 arası) en büyük mücadelesi buydu...bizden önceki nesil biraz fazla tırsaktı,biz bizden sonrakilere güzel bir şeyler bırakalım derken sıçtık sıvadık...kendi hayatımıza da ettik,başkalarının hayatlarına da...

bizler kadar paçoz olmayın küçük kaşarlar...sizden umudum çok yüksek,en azından bizim savaştığımız şeylerle savaşmak zorunda kalmayacağınız bir saha bırakabildik size...sizden en büyük umudum bizlerden daha fazla cesaretli oluşunuz...

hadi güzel bir söz ile kapatalaım bu aptal entryii de: bize bu dünya büyüklerimizden kalmadı,çocuklardan ödünç aldık biz....
tuvalette kol gibi zıçınça sifonu çekmeden önce, klozete dönüp vay anasını dediğim anlardan bir tanesidir. pek bir gururlanıyorum lan,zıçasım geldi bak şimdi.*
damacanayla şişeye su doldururken taşırmaz isem kendime plaket veresim geliyor.
ailesinin kendisiyle gurur duyduğu anlardır. *
türk filmlerinden fırlamış derecede vıcık vıcık bir romantizm kokulu olacak ama: en çok sevdiğimi mutlu ettiğimi gördüğümde kendimle gurur duyuyordum ben, onun mutlu olması o kadar önemli ki benim için, ona iyi geldiğimi hissettiğimde dünyadaki en önemli işlerden birini başarmış gibi hissediyordum.

kendi yaptığım her şeyde kusur bulmayı başarıyorum, o yüzden çok fazla gurur duyduğum yönüm olduğu söylenemez.
bu anların çoğalması durumunda (bkz: kibir)
paçoz amerikan halkının toplu psikozu. hepsinin derdi birilerini gururlandırmak. bir ara bir yerlerde okumuştum. porno film ödülleri varmış. orda bir kadın bir dalda seçilmiş. röportaj yapıyorlar. kadın diyor ki, çok daha fazla çalışacağım, anal performansta ödül alarak ailemi gururlandırmak istiyorum. bu ne lan. çok takmış bunlar bu gururlandırma meselesine. hem paçoz hem yoz olmanın eserleri. yüzlerce aktif seri katil var. toplumsal yitikliği gösteriyor artık.
kız kardeşimi liseye kayıt yaptıran abi olarak, mezuniyetinde kardeşimin okul birincisi olması beni çok gururlandırmıştı.
etrafımdaki insanların hayatına bakınca kendi hayatım çok daha heyecanlı ve dolu geliyor bu da beni gururlandırıyor normal olarak. özelikle okul arkadaşlarımdan biri ''aramızdan bir tek sen ideallerini gerçekleştirdin ne istediysen yaptın'' dediğinde götüm tavana vurmuştu gururdan ve seviçten. hayattan bütün istediklerimi tek başıma almaya çalışmam ve genelikle bunda başarılı olmam benim en büyük gurur kaynağım.
uzun bir yürüyüş* ve tırmanıştan sonra dağ zirvesinden çevreye bakmak kendimden gurur duymamı sağlıyor. *
megalomanik birşeydir bence bu tür gururlar...