kamera görüntüsüyle birine aşık olmak

hiç karşılaşmadan gerçek hayatta tanışmadan, sadece msn vb. sanal ortamlarda kameradan görerek aşık olmaktır. aslında kameradan görünen görüntüyle gerçekte görüşmek arasında dağlar kadar fark vardır ama kişi bunu pek umursamadan direk bağlanma pozisyonu alır aşkından geberir. tanışma sonrasında da hoşlanma duygusunun bir anda bitme ihtimali yüksektir.
bir keresinde aynı hatayı yaptım. bir hafta konustuk gorustuk, ertesi hafta cıktı geldi taaa allahın bilmem neresinden cocuk.. "oha" oldum. "bu muydu yaaaa" oldum hüsrana ugramıstım. allahım düşmanımın başına versin böylesini çevremde de çokça şahit olduğum olay. sonu genelde hep hüsranla biter. camfrog chat kanallarında genelde sık rastlanır. kişiler birbirine uzaksa sırf sevişmek için şehirlerarası seyahatlerin zamanla ne kadar masraflı oldugu anlasılır ve ilişki burada biter.. finito
sanal alemin en sıkıntılı durumlarından biridir. %99 kötü sonuçlanır.
mümkün değildir.
ya kişi için aşkın anlamı basittir. yada hissettiği duygu sevgidir. çünkü gormeden asik olamazsin ama sevebilirsin

büyük bir aldatmaca , bence hastalıklı bir durum.
entrylerden anlaşıldığı üzere ayısözlükten kimse böyle hurafelere inanmamaktadır. **
vakti zamanında başıma gelmiş durum. *
olmaz dememek lazım efenim. her şey olabiliyor hayatta.
bir kaç kez karşılaştığım durum. tabi aşık olan ben değilim. aşık olan kişilerin belli sorunları olduğunu fark ediyorsunuz. *
tükaka edenlerin yüzde doksanı o kamera görüntüsüne bakarak otuz bir bile çektiği teknolojik etkileşim.
kırk yılın başında arkadaşlarla kameralı sohbete girilir. çük çük atladıktan sonra karşımıza bir ayı çıkar. direk kameranın önüne atlayıp konuşmaya başlarım ispanyol ayıyla. biraz fazla tatlıdır. aşırı. 30lu yaşlardadır. aşık olunur. sonra hat kopar ve üzülürsünüz. gider bir kanepeye uzanır daha fazla üzülmeye çalışırsınız. ki bu olay ben de biraz ters tepip "ne sanıyordum ki? benim neyim varki bana baksın?" olayına dönüşür. o günden beridir de kamera denen alet çekmeceden dışarı çıkmaz. * *
saçmalıktan ibarettir. tabi bu başlık 5 yıl evvel açıldığı için msn'den bahsedilmiş. hüzne büründürmüştür.
reelde gördükten sonra vaz geçecektir.
portreye bile bakıp aşık olmak mümkünken gerçekleşmesi gayet doğal olan olay.beklentiler bu kadar yükselmişken en kısa sürede buluşulması gerekir çünkü zaman geçtikçe beklentiler ve sonrasında yaşanabilecek hayal kırıklığının dozuda artar.
sigarami yaktım. hazır dünden kalma rakı etkisi de varken anlatayım. daha ortamın "o" sunu bilmiyorken, tertemiz duygular icindeyken, karşımda bir adam ilgiyle yaklaşsa; kesin oğluna benzetmiştir diye düşünürdüm desem de fazla kezban da sayilmazdim. en azından feyste bu mecradan insanlara nasıl ulaşacağımı biliyordum. yasadiğim en büyük ilişki ilkini saymazsak komşuma dikiş makinasını indirmekte yardım ederken eli elime değmesiydi. platonik aşklarım oldu ama hiçbiri ogretmen/öğrenci ilişkisi dışına çıkmadı. gözden uzak düştükçe gönülden de ırak oldu hepsi. nerdeyse sevgiye olan inancımı yitirmiştim. ta ki feytsen biriyle muhabbet kurmaya başlayana kadar. kurduk muhabbeti açtık kameraları ama sıradışı bir durum yok. normal muhabbet ediyoruz işte genel hayattan konusuyoruz falan. ikinci üçüncü gün tekrar etti ve gece boyunca 3-4 saat zaman nasıl geçiyordu farkına bile varmıyorduk. zamanla sevdigimi, özlediğimi, aklımdan çıkmadığını farkettim. normalde sanaldan tanışıp evlenen bile oluyor ama öyle bir durum değildi benimki. sanal sadece tanişmalarina vesile oluyordu. bizde ise bütün evreleri buluşma noktasına gelmeden tamamlamıştık. bilgisayarın fişini çektiğim zaman öyle biri kalmazdı ortda. ilk kıskançlığımı, ilk kavgamızı, ilk ayrılığımızdan ilk barışmamıza kadar hepsini sanaldan yapmıştık. farklı sehirlerdeydik ve yaklaşık 8 ay böyle sürdü. velhasıl olduğum şehire geldi görüştük konuştuk seviştik. sonuç olarak kamera görüntüsüyle birine aşık olmuştum. öyle kamera görüntüsüyle aşık oldum diye şıpsevdi falan biri de değilim.

o ilişki öyle baslamasaydi eminim bi gün yine örtamda yollarımız kesişirdi. belki yine sevgili olurduk. ama böyle tanışmamız gerçekten ilişkiye çok farklı bir boyut kazandırdı ve her şeyi en doruk noktasına kadar yaşadım. o ilk buluşma, havaalanına iki saat önceden gitme, her yaklaşan saniyede yerinden fırlayan kalbin, acaba kamerada gördüğüm kadar var mi düşüncesi hiçbirini anlatmak için kelimeler yetmez.
hoşlanmışsınızdır yada beğenmişsinizdir , aşk o kadar olay değil bence .
ben bunun kamera bile olmadan halini ergenliğimde yaşadım. şuan malum uygulamalarda hala rastladığım ruh hastasının teki, lise ikinci sınıfta bana kendini farklı fotoğraflarla tanıtarak haftalarca konuşmuştu. her gün mesajlaşıp telefonda konuşuyorduk. kafasında yazdığı bir senaryoya, yaşımın verdiği saflıkla öyle bi inandırmıştı ki beni, hiç görmediğim birine sevgilim diyordum hahaha. sonra bir gün eski sevgilisinin bunu kendisiyle tekrar sevgili olmak için tehdit ettiğini, çok zor durumda olduğunu, iletişimi kesmemiz gerektiğini söyledi. ben sınıfta kız arkadaşlarımın “hocam eyegasm’ı tuvalete götürebilir miyiz ağlıyoo” nidaları eşliğinde hüngür hüngür ağlarken itiraf da geldi. bana kendisini beğenmeyeceğimi düşündüğü için yalan söylediğini, çok üzgün olduğunu söyledi ve fotoğrafını gönderdi. haklı olduğu tek konu beğenmeyeceğimi düşünmesiydi. çocuk istismarı denilen şeyin sadece cinsel içerikli olmadığını şuan idrak edebiliyor insan tabi. her karşıma çıkışında engelliyorum ruh hastasını.
olmaz dediğim bir şeydi, oluverdi.