karakedi

delinin teki atmis saglam kaynagindan yuz yillardir ugursuzluk getirdigine inanilan zavalli ugursuz kediciktir. her ne olursa olsun en asil kedidir. ozellikle tombul olanlari isirilip minciklanir bunlarin. her sehirde bu isimde cafe/bar ve muzik grubu bulunur ve bir nick olarak cokca kullanilandir.
batıl inançlar kurbanı bir garip kedidir. sevilesidir.
edgar allan poe ya ait kısa bir öyküdür. şahsın karakteri ve edebi yönünü de göz önüne alırsak bu hikayenin de karanlık unsurlarla dolu olduğunu tahmin edersiniz.

okumak isteyenler için http://epigraf.fisek.com.tr/?num=710
her kara kedi lafını işittiğimde veya okuduğumda, çocukluğumuzun o yapışkan ve meraklı komşuluk dönemlerinin edebi ürünü tekerleme, çarpar hafızamın duvarına:
-- huhuuu,,komşu komşuu... oğlun geldi mi?
- geldiii..
-- ne getirdi?
- inci boncuk...
-- kime kime?
- sana bana...
-- daha kime?
- "kara kedi"ye...
-- kara kedi nerde?
- ağaca çıktı...
-- ağaç nerede?
- balta kesti...
-- balta nerede?
- suya düştü...
-- su nerede?
- inek içti?
-- inek nerede?
- dağa kaçtı?
-- dağ nerede?
- ("ebenin şeyinin yörüngesinde!" demek isterken), yandı bitti kül oldu diye seslendirilmektedir...

şimdi, bu bahtsız tekerlemede görüldüğü ve ibret olduğu üzere, kara kedi olgusu, bilumum olumsuz şeylerin ve olmayacak vaadlerin malzemesi olmuş bir garip mazlumdur...
allah kimseyi kara kedinin ve pişmiş tavuğun haline düşürmesin!