kitap okuyanların libidolarının düşük olması

kitaplardaki uçsuz bucaksız dünyaları keşfeden insanların hayal güçlerinden endişe duymaktır bu, bence hatalı ve yetersizdir. testosteron sadece bir hormondur. tek başına libidoyu ve seksi yönetebilseydi hanzolarımız birer seks tanrısı olurdu. libido hayal gücünden de, deneyimlerden de, hatta entelektüeliteden de beslenebilir ve bunu karşı tarafa tecrübeli bir şekilde yansıtabilir. yani yerinde duramayıp sırf spor yapmak cinsellikte tek başına bir ölçüt olamaz. azıcık zeka ve hayalgücü neleri neleri başarır...
kitap okuyan kişinin saniyede kaç kelime okuyup göz alıştırması yapması ile doğru orantılı olabilir. bu da yarış atı gibi şartlanmış ve sınavlar arasında yetiştirilmiş nesillerin doğal sonucu sanırım. okuduğu kitabı sindiren kişilerin bunu paylaşması ve bu paylaşıdan muhteşem bir haz alması daha olasıdır. hal böyleyken bu durum daha ilgi çekici olduğundan başka level'lara da geçmek mümkündür.

başka bir açıdan kitap kurgusuyla kafada yaratılan alem ve karakterlere bağlanmak olarakta nitelendirilebilir. fakat " kitap okuyanların libidosunun düşük olması " yerine " kitap kurdu insanların libidosunun düşük olabilmesi " belki daha olasıdır. çünkü bazen gereğinden çok gözlemlemek ve bilmek bir yalnızlıkta getirebilir.
genelleme detected. beni tanımayan kişilerin düştüğü yanılgıdır.
(bkz: hayııırr, sapyoseksüeller yanılıyor olamaz) *

kitap okuyan özellikle çok fazla okuyan insanın hayal dünyası öyle geniştir ki fantezilerini açıklasa hepimiz ayakta orgazm olurmuşuz gibi geliyor bana. sadece kitap okuyan insan, bundan o kadar zevk alıyordur ki o an gözü kimseyi görmeyebilir ama bu durum yatağa genellenemez.
küçük yaştan beri kitap okurum. çok okurum; fena halde çok! libido eksikliği hiç yaşamadım kitap okuduğum için.

(bkz: safsata)