küçükken doğru bildiğimiz yanlış şeyler

çocukken horoz şekerinin horozdan yapıldığını zannederdim utandığım için de hiç soramazdım o yüzden sana horoz şekeri alalım diye sorduklarında hep hayır derdim
ezanı allah okuyor zannetmek
ne kadar çok yemek yersem o kadar çabuk büyüyeceğimi söylemişti babaannem. bende inanmıştım. o yüzden şimdi böyleyim * *
babamla gittiğimiz 1mayıs yürüyüşlerinde atılan "titre oligarşi, devrimciler geliyor" sloganını, "ibne oligarşi, devrimciler geliyor" şeklinde anlıyordum. çocukluk işte...
çamaşırların mermerle dövülerek yumuşatıldığını sanırdım. hep şu vernel reklamı yüzünden. hatta onu da mermer suyu sanırdım * *
kadınlar gününde, kadınların birbirlerine hal hatır sormaları esnasında sorulan "beyin nasıl " sorusunu, ben uzun bi sure, "beynin nasıl" anlayıp dumurdan dumura giriyordum.. niye mesela kalp nasıl, dalak nasıl, ciğer nasıl diye sorulmuyordu da, "beyin nasıl" diye soruluyordu. işte bu şekilde beynimizin en hayati organımız olduğunu öğrendim.. yaa.. öğrenmenin yaşı yok..

(bkz: beyin bedava)
'go go power rangers' sözünü 'doktor power rangers' anlamak. nasıl da izlerdim aklıma her geldiğinde duygulanırım.
güdük necmiyi düdük necmi sandık.
çocukların kahve içerlerse kararacaklarını söylerlerdi inanırdım. zenci ebeveynlerin ne kadar sorumsuz olduklarını düşünüp içimden küfrederdim.
michael ı micheal diye yazılır sanardım.
lamborcini diye okunan arabaya lombardini derdim birde ısrar ederdim.
cinlere inanırdım.
tsubasa'nın oynadığı maçın bölümü en heyecanlı yerinde haftaya kaldığında maça ara verildiğini, maçın devamının büyük bir ümitle haftaya oynanacağını zannetme durumu
noel baba, peri ve süper kahramanlar gibi bir çok karakteri gerçek sanmak.
hemcinslerinden hoslanmak cok cok cok kotu ve yanlis birsey sanirdim, kimse bana bu kadar zevkli olabilecegini soylememisti :)
yere oturursam çocuğum olmaz. *
sakız çiğnersem dişlerim çıkmaz, yapışır. dondurma yersem de çıkmaz, donar orada.
5 kilo şekerden 1 tane ciklet yapılıyor sanıyodum. *
bebekleri leyleklerin getirdiği.
dünyayı düz sanmak
kızları ayakta işiyor sanmak
bulutları duman sanmak
pamuk helvayı pamuktan yapılıyor sanmak
televizyonun içinde küçük insancıklar var sanmak
karnımızla nefes alıyoruz sanmak
güneşin dünya etrafında döndüğünü sanmak
lastik tekerlerin içinin katı bişeyle dolu olduğunu sanmak
rüzgarı ağaçların sallanması yüzünden oluyor sanmak
çikolatanın ağaçta büyüdüğünü sanmak
kadınların bebekleri anal yoldan doğurduğunu sanmak
tüm dünyada aynı anda gece oluyor sanmak
ayın ışık kaynağı olduğunu sanmak
hayatın hep aynı kalacağını sanmak bunun için üzgünüm küçük



1977 civarı, kadınların kadınlarla veya erkeklerin erkeklerle de evlenebileceğini düşünürdüm. ileri görüşlüymüşüm.
iyi bir çocuk olursak gerçekten şirinleri görebileceğimiz.
kumru isimli izmir'e özgü enfes fast food'un kumru kuşundan yapıldığını sandığım için çocukluğum boyunca yiyemedim.
minareyi allah, ezanı da allahın söylediği türkü sanardım.bu yüzden yıllarca ezanın "söylenme" değil de "okunma" mantığını kavrayamamıstım
bir de diş perisine inancım coktu, arkadaşlarımla allahtan çok diş perisine inanırdık.bi arkadaşımın disinin çıkması için yüzünü yumrukladıgını hatırlarım, allah affetsin *
  • /
  • 2