küçükken doğru bildiğimiz yanlış şeyler

güdük necmiyi düdük necmi sandık.
kadınlar gününde, kadınların birbirlerine hal hatır sormaları esnasında sorulan "beyin nasıl " sorusunu, ben uzun bi sure, "beynin nasıl" anlayıp dumurdan dumura giriyordum.. niye mesela kalp nasıl, dalak nasıl, ciğer nasıl diye sorulmuyordu da, "beyin nasıl" diye soruluyordu. işte bu şekilde beynimizin en hayati organımız olduğunu öğrendim.. yaa.. öğrenmenin yaşı yok..

(bkz: beyin bedava)
ilk defa televizyonda, öpüşen bir kadın ve erkek görmüştüm ve şaşkınlıkla " bu insanlar ne yapıyor" diye anneme sormuştum. " kadının dişi ağrıyormuş oğlum, adam da üflüyor ki geçsin"
uzun bir süre öyle sandım salak gibi.
bebekleri leyleklerin getirdiği.
noel baba, peri ve süper kahramanlar gibi bir çok karakteri gerçek sanmak.
tsubasa'nın oynadığı maçın bölümü en heyecanlı yerinde haftaya kaldığında maça ara verildiğini, maçın devamının büyük bir ümitle haftaya oynanacağını zannetme durumu
michael ı micheal diye yazılır sanardım.
lamborcini diye okunan arabaya lombardini derdim birde ısrar ederdim.
cinlere inanırdım.
her gece saat 12 den sonra elektriklerin kesildiğini söylerlerdi, inanırdım.
çocukların kahve içerlerse kararacaklarını söylerlerdi inanırdım. zenci ebeveynlerin ne kadar sorumsuz olduklarını düşünüp içimden küfrederdim.
çamaşırların mermerle dövülerek yumuşatıldığını sanırdım. hep şu vernel reklamı yüzünden. hatta onu da mermer suyu sanırdım * *
babamla gittiğimiz 1mayıs yürüyüşlerinde atılan "titre oligarşi, devrimciler geliyor" sloganını, "ibne oligarşi, devrimciler geliyor" şeklinde anlıyordum. çocukluk işte...
ışıkları sürekli açıp kaparsam polis amcalar gelir.
öpüşürsem çocuğum olur.
yağmur yağdığında beşinci katı su basacağını sanmak
kelimeleri yanlış telaffuz etmek(eşki,palyanço,tüvalet...)

ne kadar çok yemek yersem o kadar çabuk büyüyeceğimi söylemişti babaannem. bende inanmıştım. o yüzden şimdi böyleyim * *
hemcinslerinden hoslanmak cok cok cok kotu ve yanlis birsey sanirdim, kimse bana bu kadar zevkli olabilecegini soylememisti :)
yere oturursam çocuğum olmaz. *
sakız çiğnersem dişlerim çıkmaz, yapışır. dondurma yersem de çıkmaz, donar orada.
5 kilo şekerden 1 tane ciklet yapılıyor sanıyodum. *
'go go power rangers' sözünü 'doktor power rangers' anlamak. nasıl da izlerdim aklıma her geldiğinde duygulanırım.
dünyayı düz sanmak
kızları ayakta işiyor sanmak
bulutları duman sanmak
pamuk helvayı pamuktan yapılıyor sanmak
televizyonun içinde küçük insancıklar var sanmak
karnımızla nefes alıyoruz sanmak
güneşin dünya etrafında döndüğünü sanmak
lastik tekerlerin içinin katı bişeyle dolu olduğunu sanmak
rüzgarı ağaçların sallanması yüzünden oluyor sanmak
çikolatanın ağaçta büyüdüğünü sanmak
kadınların bebekleri anal yoldan doğurduğunu sanmak
tüm dünyada aynı anda gece oluyor sanmak
ayın ışık kaynağı olduğunu sanmak
hayatın hep aynı kalacağını sanmak bunun için üzgünüm küçük



cep telefonu kullanmanın maliyetsiz olduğu *
araba kullanmanın zevksiz olduğu
ayakların görünmemesi gerektiği
1977 civarı, kadınların kadınlarla veya erkeklerin erkeklerle de evlenebileceğini düşünürdüm. ileri görüşlüymüşüm.
  • /
  • 2