lgbti bireylerin birbirlerini dışlayıcı tutumları

maalesef çok sık yaşanan bir durum. her lgbti bireyi aynı koşullarda aynı çevrede büyümez anacım. kimi muhafazakar, kimi devrimci, kimi milliyetçi, kimi elitist, kimi anasız babasız yurtlarda büyür ve cinsel yönelimlerini keşif etmeleri bu yaşadıkları toplumların zorluk derecesine göre değişir. eğer bir insan kendini kabullenip, hatta büyük bir şevkle sürecini yazılarıyla dile getirip paylaşma mertebesine gelebiliyorsa kendi meramını anlatacak bir platform buluyorsa türkiye gibi bir ülkede devrim niteliğindedir. ama düşman hep dışarıda değil ki bazen içeride de olabiliyor. bu şevki kıran, bu lgbti bireyinin gelmiş olduğu sosyolojiyi bilmeyen bazı lgbti bireyleri çok fazla kırıcı ve dışlayıcı olabiliyor. intihar eden bir gay vardı yıllar önce haberlere çıkmış en büyük zararı ona gay arkadaş çevresi vermişti. bazen bu lgbti bireyleri sistemin kılıfını o kdar kendilerine iyi örüyorlar ki, fark etmeden ötekileştirebiliyorlar. lütfen ama lütfen empati arkadaşlar.
eşcinseller tarafından ortaya atılarak yaygınlaştırılan elit gay tanımı da bu tutumun bir ürünü sanırım.

şöyle ki;

1-iyi eğitim alma şansı olamamış,
2-hayata maddi yönden kısıtlı olanaklarla gelmiş,
3-büyük şehirde yaşama fırsatı bulamamış;

elit olmayan eşcinsellerin adeta aşağılanmaktan beter edildiği elit gay kültürü de lgbti bireylerin kendi ocağına diktiği bir nevi incir ağacı.
cinsellik düşkünü olması ile suçlanan geyler aklıma geliyor bu başlığa bakınca. bir insan cinselliği aşırı bir biçimde sevebilir. bu neden dışlamak için bir neden olsun ki? siz önem vermeyin, olsun bitsin.
içeriği sonuna kadar doğru olsa da tek taraflı açılmış başlıktır. birileri nefret kusarken "gökkuşağının farklı rengi bu saygı duyun" deyip başka biri güya nefret kusarken "dedeye sahip çıkalım" moduna girmek ne kadar mantıklı bilmiyorum. valla çok garip.
1. elit gay kültürü, elit kültürün lgbti bireylerinde zuhur etmiş biçimidir. elit kültürde lgbti bireyleri yaşayabilir ama elitist olan lgbti bireyi elitist olmayan lgbti bireyine dışlayıcı tutumlar sergileyebilir. nasıl ki türkiyede elitist kültür yıllarca, dindarları, kürtleri, ermenileri ve tabi ki eşcinselleri yok saydı, şu an elitist lgbti grubu da tek tipçi bir zihniyetle farklı lgbti gruplarını dışlıyor ve görmüyor.

2. heteroseksüeller arasında olup olmaması heteroseksüelleri ilgilendirir. ama lgbti bireyleri belli bir platformda fikirsel bir alışveriş yapıyorsa, lise çağına gelmiş ama kendini yeni keşfeden yalnız lgbti bireyi ayı sözlükteki yazılarla hayatına dair bir tutum belirliyorsa, farklı faklı lgbti bireyleri fikirlerini yazarak karşı ya da benzeş fikirlerle düzeyli bir tartışma ortamı oluşturuyorsa bu durum bu platformun gereğidir. sonuçta inci sözlük var gına küfür ve hakaret, alın size erkek egemen hetero sözlük. ayı sözlüğe gelenler bir zahmet kendini inci sözlükte buluyormuş hissine kapılmasın di mi?
türkiye gibi dinsel,etnik ve sosyo ekonomik onlarca sınıfın var olduğu memlekette kaçınılmaz olan ayrım.heteroseksüel toplumun ayrıştırıcı sınıfları haricinden bizzat lgbt bireylerin kendi aralarında oluşturduğu sınıflarda eklenince maalesef birlik pek mümkün görünmüyor.ki zaten var oan dernekler dahi birbirlerinden nefret eder halde.lgbti bireylerin dışlayıcı tutumların sebebi hayli fazla.başlıcaları ise:

elit-varoş gay ayrımı:
sosyoekonomik olarak şanslı azınlık bir kaymak tabakanın kendilerince daha az kazanan ve daha kötü şartlarda yaşayan eşcinlleri hor görmesi.onların takıldığı mekan,hayat biçimi,evleri hatta iç çamaşırlarını dahil beğenmeyip aşağılayan birileri var bu alemde.lüks spor salonları ve hayli pahalı klüplerde bu arkadaşaları sık görürüz.duruş ve bakışları dahi hemcinsini ötekileştirir vaziyette.bu trans bireyler arasında hayli sert olan bir ayrım.
düşük hayat standartlarına sahip olanlar ise inanılmaz bir nefret besliyorlar haliyle diğerlerine.

kadınsı-erkeksi ayrımı:
bundan 5-6 sene önce eşcinsel ortam ve mekanlarda kadınsı olan eşcinseller çok tercih edilen tiplerdi.hatta kendilerini kadınlardan üstün gören tiplerde mevcuttu.kadınsı olmayan eşcinsellerle dalga geçmek,aşağılamak,onları eşcinselden saymamak gibi ilginç durumlar söz konusuydu.benden büyük bir ablam bana sakallı ibne mi olur ayol,ibneliğin adını batırıyosunuz çakma erkekler diye çemkirmişti.günümüzde ise bu nefret kadınsılara dönmüş halde.artık standart eşcinsel tipi kasılı-sakallı-maskülen bir şekilde tanımlanıyor geyler arasında.bu sınırları belli tipin dışına çıkan kadınsı-makyaj yapan-aşırı giyinen eşcinselleri ötekileştirmek moda haline geldi.nefret suçuna kadar giden bu hali sözlüğün arama kısmına feminen yazıp detaylı olarak görebilirsiniz.

tip ayrımı:eşcinsel olarak tipimiz yani bizi tutar dediğimiz tipler haricinde maalesef ne arkadaşlık nede sevgili veya partner olarak hayatımıza katmıyoruz.kriterlerimiz haricinde olanlar ilgimizi çekmediği için onlar için ekstra bir çabamızda olmuyor.bu ayrımlar arasında bear,kaslı,zayıf,tvink gibi varyanslar dahil bir çok çeşit var.bearla arasında bile polar bear,muscle bear,cub,chaser gibi onlarca sınıf var.sorun sınıfların fazlalığı değil öküz gibi ön yargılarımız.bizim tipimiz olmayanlardan partner veya sevgili yapmasakda en azından arkadaşlık yapabiliriz.

yaş ayrımı:

eşcinsel arasında maalesef en büyük ayrımlardan bir tanesi.bu sadece bizim ülkemize özgü bir halde değil dünya eşcinsellerin sorunu.yaşlı eşcinselleri ağır bir şekilde ötekileştirmek.tabi bide bunun yaşça küçük ergen veya çocuk eşcinsellerle diyalog dahi kurmayan çeşitleri var.**

eşcinsel egosu:
evet defolu egomuz ezile ezile bir saatten sonra şişip enginlere sığmayıp taşıyor.egodan doalyı sıfatından kibir akan ibneler çok.bunlara karşı homofobik ve faşistim wallahi.lütfen mümkünse egonuzda boğulup geberin canlarım.

yukarda yazdıklarım lgbt camiasına özgü varsayabileceğimiz dışlama sebepleri.tabi din,dil,ırk,siyasi görüş gibi daha onlarca dışlama sebebimiz mevcut.gerçi bir insan sırf gözünün üstünde kaşın var diye de dışlanabilir.tüm bu ayrımları bir yana bırakıp bir olarak kazanım elde edebiliriz sevgili muhterem ibneler.dün zirvede bunun olabileceğini gördüm.siyasi görüş,sosyo-ekonomik sınıf,yaş,cinsel kimlik gibi bir sürü farklılığımız olsa dahi oturup birşeyler hakkında konuşabiliyoruz.sayı 14 15 kişi olur yarın yüzlerce kişi bir amaç uğruna birleşebiliriz.yeterki kimliklerimizden sıyrılıp ortak davaya baş koyalım.

yes we can bitch
temelinde kendimizi sevmeme, kimliğimizle barışmamış olma, dolayısıyla benzer kimlikten olanları da kabullenememe yatmaktadır. toplumdan önce kendimizi keşfetmek, aynaya bakıp ne gördüğümüzü incelemek ve lgbti bireylerindeki çeşitliliği görmek gerekir. öyle gökkuşağı demesi kolay, kendimizi çok renkli görüp başkalarını karalayıp dışlamakla yol katedilmiyor.

ve bir önemli nokta da şu gibi geliyor; lgbti olarak maskelerle yaşamak zorundayız belki çoğumuz, bu kaçınılmaz. ama o heteroseksüel algısı yaratan tarzımızı lgbtilerin bulunduğu ortamda da sergilersek, yani toplumun sesi olursak o zaman asıl problem başlıyor.
ayılık, feminenlik, şişmanlık, zayıflık, kürtlük, türklük, ermenilik, müslümanlık, ateistlik, yahudilik, deistlik, yaşlılık, gençlik, evli olmak, biseksüel olmak, erkeksilik, kadınsılık, pasiflik, aktiflik, kıllılık, kılsızlık, uzun boylu olmak, kısa boylu olmak gibi çoğaltılabilecek bir çok konuda birbirlerini dışlamaları muhtemel ve sık rastlanan bir durumdur. bizi anlamak için çaba sarfedenlere kendimizi anlatmanın yanı sıra lgbti bireyler olarak kendi kendimizi de anlamaya çalışmak için de çabalamamız gerekiyor.