benim için kararı makinayla 3 numara.

damacana başıyla bile ilişkiye girebilecek potansiyeli olan insan türü.

(bkz: ölüsünü dirisini her gün birisini)

benim için ölmeden önce yapılması gereken şeyler listesinde yer alan şeylerden biri. hayır hala ağız tadıyla yapabilmiş değilim. işinden nefret etse de işyerine bağlılık gösteren o embesillerden biriyim. aslında sırf bu yüzden benden iyi koca olacağını düşünüyorum. allah böyle takdir etmiş ama... *

gülse birsel'in eteğini yüzüme sürme isteği uyandıran dizi.

kadınlardaki boşalma, çoğunlukla yoğun bir haz deneyimi ile birlikte görülen, orgazm sırasında paraüretral kesenin darbeler halinde, gözle görülür miktarda sıvı salgılamasına denir. toplumsal açıdan kadınlarda görülen bu cinsel haz ifadesi yüzyıllarca yoksayılmıştır. kadınların bu boşalma sıvısı, skene kesesi de denen, paraüretral keselerde üretilen, sulu bir sıvıdır. paraüretral keseleri bartonlin keseleri ile karıştırılmamalıdır. bu keselere çoğunlukla kadınların prostatı da denir. boşalma sıvısı orgazm esnasında, idrar borusunun son kısımlarında bulunan çok küçük deliklerden ve de idrar borusunun sağında ve solundaki keselerden salgılanır.

rihanna-s&m

rögar kapağından yayılan ceset kokusundan iyidir.

kelimelere takılmamak gerekir, demek lazım. zira, ha arapça bir kelimeyi latin alfabesiyle yazmışsın, ha avrupa dillerinden devşirdiğin bir kelimeyi latin alfabesiyle türkçeleştirdiğin şekliyle yazmışsın. bir alfabeyi alıp kendi diline uygun şekilde düzenleyip kullanmakla ne kadar senin oluyorsa, bir kelimeyi alıp kendi dilinin kullanım özelliklerine göre yeniden üretmekle de o kadar senin olur. mesela, ingilizler kelimelerin etimolojik kökenlerini ciltler dolusu araştırmışlardır: hangi kelime nereden? hangi tarihte geçmiş? hangi anlamlarda kullanılmış? bilirler. "yoğurt" kelimesi ingilizce'ye türkçe'den geçmiştir. hiçbir ingiliz "yoghurt" derken yüksünmez. önemli olan "kelime" nin geçmişi değil, yeni dildeki bulduğu hayattır. kelimeleri kullanırken kişisel seçimler vardır: bazıları "eski" kelimeleri, bazıları "yeni" kelimeleri seçer; bazıları "yerli" , bazıları da "yabancı". gündelik hayatını 200 kelimeyle idame ettiren bir halk için yeni kelimelere "hayat" üflemek onlarca yıl sürebilir. bütün kelimeler ölü doğar çünkü.

bu yıl üçüncüsü düzenlenen festival.

"soğuk" filmiyle açılışı yapılan festivalde yılmaz güney'e onur ödülü verildi, ancak fatoş güney; yılmaz güney filmlerine yönelik türkiye'deki kanallarda süren yasak nedeniyle tepki göstermiş. ferzan özpetek'in bizzat bulunduğu ve konuşma yaptığı festivalde 3 tane yılmaz güney filmi gösterilecek.

itiraf ediyorum ki, tombiş lgbt aktivisti gençler acayip ilgimi çekiyor.

uzun yıllar önce tarih olması gereken, hatta hiç olmaması gereken müessese.

uykudan uyanma belirtisi görülen bebeğe nasıl meme verilip sakinleşmesi sağlanırsa bunun yetişkin belirtilerini gösteren erkektir. eğer acıktığı düşünülüyorsa memeden gelen sağlıklı sütümsü özle beslenmeli ve yeniden derin uykulara huzurla dalması sağlanmalıdır.