meryem uzerli

muhteşem yüzyıl dizisinde kanuni sultan süleymanın nikahlısı hürrem sultanı canlandıran, benim için fena gideri olan oyuncudur.
ölüyü diriltecek bir cazibe ve kadınlık anıtı, öyle bir kadınım olsun evimin erkeği olurum dedirtiyor bana. gözleri yeter.
hakkında tükenmişlik sendromu'na(burnout syndrome) yakalandığı söylentileri dolaşan kadın oyuncu. tükendim ve türkiye'deki çalışma koşulları korkunç gibi bazı açıklamalarda bulunmuş. dizi ekibinin yalvarmalarına rağmen almanya'dan dönmediği için muhteşem yüzyıl çekimlerinin aksadığı da gelen bilgiler arasında. daha önce de gündeme gelen dizi süreleri ve oyuncu isyanlarını bu şekilde protestoya dönüştüren kimse olmadığı için kendisini naçizane kutluyorum. sağlıksız koşullarda, uzun süre çalışmaya zorlanma bizim ülkemizin ayıbıdır. bu ne denli para kazanırsanız kazanın bir rezalet ve sömürüdür. meryem uzerli'yi insani değerlerini satmadığı ve tepki gösterdiği için kutluyorum.
kıçımın kenarıdır. bakıyorum o bile değil.
muhteşem yüzyıl dizisini bırakmasıyla ilgili yapılan onlarca spekülasyondan azade şekilde kendini ifade edişini çok güzel ele alan ve bununla da yetinmeyerek türkiye televizyonlarının durumunu anlatan oya tekin imzalı yazı için bakıveriniz: http://televizyongazetesi.com/dizi-sekto...

ayrıca (bkz: tükenmişlik sendromu)
ayşe arman'a verdiği röportajı okurken acı acı gülümseten kadındır. öyle boktan bir ülkede yaşıyoruzki en sosyetiğinden, burjuvasına kadın-erkek ilişkilerimiz korkunç durumda. bu yüzden ne siyaseten ne de sosyal olarak gelişemiyoruz. meryem uzerli erkek arkadaşını özelde anlatırken türkiye insanının içine düştüğü korkunç cinsiyetçi kalıpları da yüzümüze çarpıyor. ilişkiye başlayan, bitiren, atılacak adımlara karar veren hep erkek. özgüveni ve koşulları kendisinden daha iyi bir kadın karşısında oklarını fırlatmaya hazır tuhaf bir erkek... bizim için artık sıradanlaşan bu durumu bireysel olarak yetkin, özgüveni sağlam bir avrupalı kadına nasıl anlatırsınız? anlatamazsınız... sonuç meryem gibi olur. bana vereceğiniz paraya da sisteminize de der ve o kadın çeker gider... meryem uzerli benim bedenim benim kararım demiş ve türkiye'nin ilkel koşullarına daha fazla dayanamamıştır... olay bu kadar basit...
röportajdan:

- evet bulamadım. bir sürü kadın var benim durumumda. kadın-erkek ilişkisi açısından 'dengesiz bir enerji’ var türkiye’de. garip seksüel bir enerji ve kadın olmak orada daha zor. rahat olamıyorsun. güvenemiyorsun, insanların aklından ne geçiyor anlayamıyorsun, göründüğü gibi değil insanlar, hep kendini koruyup, kollaman gerekiyor. almanya’da benim her kesimden arkadaşım var. fakat türkiye’de öyle olmuyor, olamıyor. ya sosyetiklerle arkadaş oluyorsun ya cihangir kafelerinde oturanlarla, bir tür kast sistemi söz konusu. tüm bunlar beni yıprattı. zorlandım, bocaladım. kültürü bir türlü çözemedim…
ayşe arman'a verdiği çok samimi röportajın öncesinde, çıkan haberlerle tükenmişlik sendromunun samimiyetine inanmadığım, sonrasında ilk ağızdan öğrendiğim hikayesiyle etkilendiğim ve klasik türk erkek tiplerinden olan eski sevgilisi olacak oduna lanet ettiğim ünlü ve -bence- başarılı oyuncu.
özgüveni odunun teki tarafından aşağı çekilip sömürülüp durmuş, kendisi "tüketilmiş" olsa da çok güçlü bir kadın olduğunu aldığı sağlam kararlarla kanıtlamış.
dizi çekmeyen film çekmeyen ama her sene bir mücevher markasının yüzü olup paraları cukkalayandır. uluslararası film festivallerinde de kırmızı halılarda yürüyor her sene 0 filmle.