ötekileştirmeyin derken ötekileştirebilen insan modeli

bu tip insanların beyin hücrelerinde ciddi bir eksiklik vardır. yaşıyorlar, bazen karşımıza da çıkıyorlar. konuyu iki örnekle pekiştirelim;

"ay ben kadınsıyım diye yüzüme bile bakmıyolar, kocaman göbekli sert adamları çok seviyorum, yani adam gibi adamları. yatakta sert oluşları da güzel, ama şu da var yani iki kaba saba ayı gibi adam nasıl öpüşebiliyorlar, sevişebiliyorlar, ay çok iğrenç gerçekten, kıllları birbirine karışıyor falan. çok itici yani beni sıradan geçirselerdi keşke, ne güzel pasparlağım"

"ay kıs ben geçen bir adam gördüm, dibim düştü resmen. ama tabi ben kadın gibiyim ya, hiç yüz vermedi bana. anında ötekileştirdi beni. sonradan öğrendim ki adam evliymiş, evli erkek ve çocuğu bile var, ay çok iğrenç gerçekten pislik herif evli olduğu halde utanmıyor erkeklerle sevişmeye. hıh"

şeklinde çoğaltılabilir.
bu tiplere ben kendimce "kendi götündeki boka bakmadan başkasına bok atan insan diyorum",kendi doğrusunu savunurken durumu karşısındakine hakaret etmeye kadar vardırabilmek nasıl bir hırs nasıl bir egodur bu bilemem.
kendini bilmek lazım. ben açıkça söylüyorum. erkekle paylaşmak istiyorum hayatımı. kadın-erkek lerle değil. kadın istesem, lan evliydim zaten. ben kimseyi itelemiyorum. ama beni ve benim gibi düşünenleri ötelemeye çalışanlara da gerekeni yapmak lazım. *
'' yaa o değil de aklıma sürekli uzun saç başlığı geliyor.'' dememe sebep olan başlıktır.
yazmasamıydın yazarım ha derken altına yazmakta bulunduğum başlıktır.

efendim hep deriz ki pis avrupalılar afrikalı kardeşlerimizi köleleştirdi, sattı, mal gibi ühüü hüüü falan. herkes bilir bu geyikleri. yüzyıllarca afrikalıların avrupalılardan çekmediği kalmamıştır. lakin göz ardı edilen bir gerçek vardır ki, daha az siyah olan afrikalılar da daha fazla siyah olan afrikalıları köleleştirmiş, hatta avrupalılara satmıştır. artık neyin derdindeydiler, biz o kadar da siyah değiliz, biz siyahız ama onlar gibi kap kara değiliz, canım birazcık siyah olmakta bir şey yok ama biraz daha siyah olanlar insan değil hayvan, satalım gitsin gibi bir dertleri mi vardı bilemiyorum. ama bariz bir şekilde avrupalılara ya evet biraz siyahız ama aslında size çok benziyoruz. sizden çok az farklıyız, ama bu daha siyah olanlar yok mu, hepsinin köküne kibrit suyu tarzı geyikler yapmışlardır.

bu hikayeyi niye anlattım derseniz, işte ötekileştirmeyin derken ötekileştirebilen insan modeli biraz da bu siyahi arkadaşlarımızdır.
kendisi her konuda özgürce yardıran ancak konu başkası olunca ötekileştirme yaptığı ya da haksız olduğu şeklinde tenkit eden tutarsız insan modeli. eleştirdiği şeyi bizzat yapan biri olarak, böyle hayattan kopup o an ölmek istememe yol açan ruh teslimiyeti tedarikçisi insanlar bunlar.

gördüğüm an elimle gözümü kapatıyorum, okumuyorum; tehlike geçtiğinde yeniden işler yoluna girmiş oluyor. şu hayatta en yüksek levelde nefret ettiğim heves kırıcı ve yaşamdan soğutucular olarak "su çok soğuk gelme git git" demekten başka yol yok tabi. sevilmiyor ve saygı duyulmuyor oluşun ete kemiğe bürünmüş hali.