pedobear

skype karşısında bana ahkam kesen, beni görünce de ağzımdan saçtığım jiletlerimden zor kurtulan çakma kadın. istanbul da kaldığım süre zarfında bol bol görüştüğüm çok eğlendiğim yazardır. * * *
sonra bende dedim ki "ayför olsun mu adı?" bizde ayför koyduk adını, bu ayför pek bir harika dostum. * * bu denli masum, duygusal,* kırılgan, en ufak bir bencilliği olmayan, yıpranmış bir çocuk; nasıl mutlu edebilirim insanları diye ortalıkta fellek fellek dönen, kanatsız melek.* bir o kadar çirkef, mahalle çingenesi tadında, paçoz, sürtük, nımıssız biridir. şu işler güçler bittiği an karşılıklı role playing* * yapmaya başlıyacağım, pek bir eğlenceli karpuzlu haribo altın ayıcık. *
3. havalimanı bu çocuğun alnına inşa ediliyormuş. * * * ayrıca çok soğuk bir arkadaşımızdır.
sözlükte hiç konuşmamıştık ortak arkadaşlarımız vardı ve ilk tanışmamız skype toplu konuşmasında gerçekleşmişti * bir insanı yakından görmeden ne kadar sevebiliriz tarif edemem ama yakından görüp daha samimi olmaya başlayınca bu sevgi bir büyüdü bir büyüdü ayrılması imkansız yumak haline geldi diyebilirim yaz başında ilk buluşmamız gerçekleşti kalabalık bir buluşma olmuştu ve çok eğlenmiştik daha sonraları sürekli kadiköy e gitme sebebim haline gelen kınalı kuzum ağlanacak bir omuz dertlilelere deva hastalara şifa niteliğindeydi fevri tepkileri çok güzeldi ve o an kahkaha atmak için başka bir şeye ihtiyacınız yoktu arkadaşları tarafından çok sevilen biriydi bende nihayetinde arkadaşıydım ve çok seviyordum * makarnalar yenir ve kahveler içilirdi sonrasında fal bakar ve yüzünün şekilden şekile girmesini izler kahkaha atardım zaman zaman bara gider deli gibi içerdik genelde ben sarhoş olurdum benimle uğraşırlardı güzel vakit geçirebileceğiniz bir insan yani pardon ayı özlediğim ayıların başını çeken elmas gibi parlayan arkadastan öte varlığım kınalı kuzum * şu aralar faal olduğum tek şey ders çalışıp sınavlara girmek ve en nihayetinde asistanlarla kavga etmek istanbuldaki günlerimi özledim daha çok senli olan günleri * *