eksicilerin fırsat kolladığı yazar döndü sonunda. hiç fırsat kaçırmadan eksilediler yazdıklarını psk3 . sen yokken eksicilerin tatmin nesnesi benim yazdıklarım olmuştu, neyse ki sen geldin de rahat bırakırlar artık beni. *
sanatçı olarak otomatik kazanılmayan "aydın insan" payesini de alabilmesi için programın formatına nasıl uyduracağı kendi sorunu olmak üzere gossip gays'in bir bölümünde anarşizm'i masaya yatırmasını ve özellikle ilham verici şu üç isimden bahsetmesini beklediğimi belirtmek isterim.****
sanat için soyunuşuyla ayı sözlükte çığır açan gay. her zaman olay yaratan, gündemin nabzını tutan fit gayimiz bu kez zeytin gözlerini v for vendetta maskesiyle hayranlarından saklamayı tercih etti. bakalım ilerleyen günlerde küçük* beyimizin gözleri de maskelerden soyunup tüm çıplaklığıyla aklımızı başımızdan alacak mı?
sevgili "eski eniştesiyle kaçan çüklü baldız" imajlım; bacak kıllarını lazer epislasyonla aldırcam diye eski sevgilisine yoldurtanım. karabatak gibi bi görünüp bi yok olanım, aldım mesajını - vardım tehlikenin farkına. başın beladaymış hiç gam etme. ben ve eski sevgililerimden oluşan pasifize birliklerden ordumla arkandayız...**zeki müren aşkına göster o deyyusu da delik açıvereyim en sivri topuklu ayakkabımla kafasına! neyse anacım sloganı biliyosun, "başına bi hal gelirse dağlara gel dağlara" , çokça da öpüyorum yanacıklarından...
zamanında üç beş arkadaşımı daha alıp aşağıdaki klibin bir re-do'sunu yapmak istediğim yazardı. ve ben tabi ki freddy mercury olacaktım. o ise muhtemelen setin çaycısı...
iy kıllı ay göbekli diye küçümser gibi yaptığı ayı camiasının sevgililik ve beraberlik anlayışına olan gıptasını zayıf bir anında ağzından kaçırmış yazardır.
ayi olmayanların ilişkiye ve sevgiye saygısı olmadığını, tek derdinin cinsellik olduğunu, yüzeysel ve mal olduğunu falan söylemiştir. yalnız bilmediği bir şey vardır ki insan insandır. her ne kadar kendilerine "ayı" deseler de ayılar da insandır.
paranın tadını almış yönetmen gibidir. hayır adamlar paraya doymuyor çekiyorlar serileri de sen niye böyle yüzüklerin efendisini triplerine giriyorsun dediğim yazar. o olmasa ölürüz tabi.
dönüşü muhteşem olmuş olan canım hemşirem; atarlanmışsın gereksizce! kız dipcik gibin - bomba gibin dolanıyom yine ben ama "başka" mecralarda...* bahar gelmiş mi bi bakayım dedim memleketimin dağlarına diye aldım uçak biletlerini, gittim eniştenin yanına. taktım onu koluma gittim istanbul'a. taksim'in rantsal dönüşümünü yerinde ve nevizade saroşluğunda inceledikten sonra gittim eceabat'a - kilitbahir'e; biraz tarihle içiçeydim. balık yedim bol bol. balığın üzerine höşmerimi ayvalık'ta tadıp ardından bikaç dost sohbetine körfezin koynuna sığındım. "atarlı" porter bacımızı ziyaret edip ondan kahve telvesine gizlenmiş geleceğim hakkında malumat aldım süper sıcak dost sarılışıyla uğurladı bizi kıyamet-kopmaz şirince'ye saolsun. şirince pek şirince olmayan biyer olmuş ama... 8 liralık ev yapımı şaraplar hepten maliye bandrolüne; fabrika şişelerinde 20 liraya satılır olmuş. orda aziz nesin'in çocuklarının haline biraz üzüldüm. bu kadar mı değiştirir ya hu üç kuruş para insanı dedim...*** şirince sonrası aydın'ın aydın insanları arasında bi kahve molası verdim kuzum. pek güzeldi kahveleri. muğla yolu üzerinde "kahve bahane"leri var adamların, pek keyifli biyer... wc'leri falan da temiz hani. geçerken tadmamazlık etme emi oralardan... nereye yaklaştığımı iyi bildin evet. sonrası muğla... akyaka'da anarşist- vegan dostların ve kedilerinin evlerinde konakladım. camı açınca masmavi bi ege görüntüsü ve şu sıralar azcık ısıran deniz meltemi doldu ciğerime. saolsun kocam bi güzel sardı sarmaladı da üşümedim pek. onun bu hareketini karşılıksız bırakmadım tabi. günlerini dağda bayırda ot-meyve toplamakla geçiren teyzelerin yaptıkları reçellerden- gözlemelerden kahvaltılarla şişmanlattım yavuklumu... sonra da babamın mezarına götürdüm şahan bakışlımı. tersinden kalkmış olsa gerek o gün babam. pek hiddetliydi mezarının çevresinin iklimi ama bilirim beni korumak istediğinden bütün hiddeti- celallenmesi... işte kısaca böyle güzel bacım. şimdilerde kocamı evimize para getirebilsin diye işinin başında bırakıp cefakar anadolu ibnesi olarak böğrüme taş basıp geldim anamın dizi dibine... en yakın zamanda tekrar yazışalım, ben de senin ahvalini pek merak ediyorum. selametle derken de sana şu sıralar dinlemekten nice zevk aldığım hafif batı istanbul yöresi türkülerinden birini yolluyorum. öperim gözlerinden:
beklenen serinin 3. versiyonu ile karşımızdadır. bu seride yine aksiyon, şehvet ve ihtiras üçgeninde olmasını beklediğimiz, 2. nesil gözükse bile nesiller arası özellik taşıyan ve hasılat rekorları kırmasını beklediğimiz yazarımızdır. *