sarhoşken gönderilen mesajlar

sarhoşluğu az biraz atlatmış birinin attığı ses kayıtları kadar etkili olamaz. çok büyük kozlar vermiştir ilerde kullanılmak, faydanılmak için. *

(bkz: aigai)
alkolün etkisiyle, bedendeki ve zihindeki tüm zemberekler boşanır ve kilitler açılır. ondan sonrası tufan...mesaj da gönderilir, masaj da yapılır...
arif konuşmak istediğim bir konu var. sana nasıl hitap edeceğimi bilmiyorum, gerçek adınla mı yoksa bana tanıttığın gerçekliğinle mi? senle başlarken fakbadi sınırı koymuştuk ya ben o sınıra hiç bir zaman uyamadım. her an seni sevdim ve sevmekten vazgeçmedim. senle çok vakit geçiremedik ama sana aklımdan bir sürü kez bir yerlerde sarıldım ben. senin her hareketine anlam yüklemiştim, diyebilirsin bu nasıl olur diye. bazen insan sevdiği kişinin bir kara kaşını bile özleyebiliyor. özleyemez deme. ilk gördüğüm andan beri her ne kadar sana soğuk davransam da hepsi beni sevmeyeceğin gerçeğini bilmemden kaynaklıydı. ben seni sadece sevdim, bir insanın yüzünü ve sesini unutmanın korkusunu ben senle yaşadım. senle geçirdiğim her zamanı her konuşmanı aklımdan tekrar ettim sesini unutmamak için, fotoğraflarını buldum yüzüne bakabilmek için. o kadar güzel hayaller kurmuştum ki seni sevmeye dair. hani bana hayatına giren sonra hayatından bir anda çıkan adamı anlatmıştın ya, hayatımda o olmaman için her şeyi verebilirdim ama sen yine de o oldun. çok şey paylaştığımıza inanıyorum seninle. en derin yaralarımıza ortak olduk da sen beni günlük gülüşmelerine alamadın. seni her gördüğüm yerde sadece tek bir şey hissettm bu aşk ya da sevgiye sığdırılamazdı. güneştin adeta, sen seviyorsun diye dinleyemediğim şarkılar var. seni hatırlatıyor diye içemediğim o sana hazırladığım bitki çayları var. herkesde seni gördüğüm için hayatıma kimseyi sokmamışlığım var. senden beni sevmeni bekleyemem, seni de beni sevmediğin için suçlayamam. sana ve senle geçirdiğimiz zamanlara dair o kadar büyük sevgim var ki. seni mcdonalds'ın önünde beklediğim soğuk hani o soğuk keşke yüzüme yine vursa ben yine seni beklesem. yine senle şarkı kavgaları yapsak. bunları sana dert keder olsun diye söylemiyorum, iş artık benden çıksın. benim seni sevdiğimi bil diye söylüyorum, pişmanlıklar yaşamamak için, o sevmedi ben her şeyi yaptım diyebilmek için. bencillik değil bu, sadece dayanamamazlığın verdiği bir acı bu. ben artık düşünmekten yoruldum. senle konuşmadığım zamanlar benim zamanım olamaz. senle geçirmediğim zamanlar benim olmamalı. ben sana sarılmak istiyorum. hani demiştin ya sevgililiğe nasıl bakıyorsun diye. o taraflarda bezim yok demiştim ya, öyle değildi benim bezim senden taraftaydı. ister eziklik de yüzsüzlük de ben seni hep sevicem, karşılıksız bu. ne zaman ihtiyacın olursa, olmasa da olur. ben hep burdayım. artık sevgililiğinden fakbadiliğinden geçtim arada bir sesini duysam seni görsem yetecek haldeyim. seni çok seviyorum. vicdan azabı hissetme, tek suç benim. hayatta her güzellik seninle olsun. umarım mutlu olursun.
gece gece eski mesaj bulunur bağıra bağıra ağlanır.
numarasını silene kadar eski kız arkadaşıma, sonrasında da fuckbuddylerime, flörtlerime, ama en çok da yakın arkadaşlarıma attığım mesajlardır. çünkü sarhoşken ya çok nefret dolu oluyorum (kendime karşı), ya da çok sevgi dolu (herkese karşı).
ayıldıktan sonra pişmanlığı midenize kurşun gibi oturan mesajlardır. hayır ayakta zar zor duruyorsundur, cep telefonu kullanıp mesaj atmak senin neyinedir? git sız bir yerde be adam. yok illa o mesajı atıp kendini bir rezil edecen. karşındakinin de egosu tavan yapacak tabi. alkollüyken telefon kullanmayı yasaklamalılar aslında. neyse olay şöyle gelişir:

dayıyla hayvan gibi içilen bir akşam (altıncı kadehten sonra) malum cutting crew şarkısı* çalmaya başlar.

-dayı bu şarkı benim ağzıma ediyor. hık!
+kimin etmiyor ki oğlum. *

akabinde mesaj çekmek için telefonu eline alır duyguları zıvanadan çıkmış er kişi:

-"seni seviyorum." al bunu google dan tercüme ettir.
+(beş dakika sonra gelen cevap) ay çok tatlısın.
-"tamam siktir git şimdi"

(bkz: alkolün zararları)