lavanta

mor rengin kokusu. lavanta gizemli hünerlere sahip bir bitkidir. çayı mideyi rahatlatır, uyku kalitesini arttırır. kokusuda rahatlatır, güzel rüyalar görmenizi sağlar. yatağınızın başucunda kurutulmuş lavanta bulundurmak iyidir. yatmadan, şöyle bir elleriniz karıştırısınız, mis gibi kokar, sizi yatıştırır. ayrıca, lavanta cadıları da uzak tutar...
çok güzel kokulu bir bitki gerçekten. öyle ki alkolü fazla kaçırdığım ve bu nedenle midemin bulandığı zamanlarda lavanta kokusunu düşünmek bile mide bulantımı geçirir. alkolü fazla kaçırdığım bir gün hayal meyal de olsa ''lavanta bahçesi'' diye sayıkladığımı hatırlıyorum. tabi sonrasında arkadaşlarımın arasında alay konusu oldum o ayrı.
az miktarda, kaynamış su ile demlendirilip (fazla değil) içildiğinde karaciğer yağlanmasına karşıda etkilidir.
bir çiçek bu kadarmı güzel kokar dedirten, kokladıkca başımı döndirendir.
lavanta deyince aklıma direk yumoş reklamındaki kirpinin kokarca arkadaşı lavanta leyla geliyor.

-tanıştırayım bu da arkadaşım lavanta leyla... *
giyeceklerin arasına küçük keselerle konur ve çamaşırlar mis gibi kokar.
kolonyasını parfüm niyetine kullandığım bitkidir.
hayatımı alıp lavanta tarlalarına boca edesim var. ciddiyim.

onca seviyorum yani bu mor renkli cağnım çiçeği. kolonyası, oda parfümü, ıslak mendili, şampuanı, duş jeli, sabunu, yumuşatıcısı, deterjanı... her tarafım lavanta olsun; 'bana mısın' demem. gayet ciddiyim.

lavanta koksun ortalık da yeter ki lavanta koksun. yaşlanmaktan kaçamıyor pekâlâ insan. yaşlandığım zaman -o kadar yaşarsam şayet- lavantalı bir evde bulmaca çözüp yitip gideceğim sanırım emekli öğretmenler gibi. hiç mühim değil. hâlâ ciddiyim.

"erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer." derler. benimkisi lavantadan geçiyor.*