misafir

yeri geldiğinde suratını dağıtasım geldiği dış kapı mandalları
çok sevdiğim gruptur.. hele yemeğe gelindiyese harikadırlar..gülünür eğlenir içilir sevilir misafirler.. ama yinede makbulu kısa olandır...boy olarak değil oturma süresi olarak
yakışıklıysa tercih edilen hatta yatıya kalması için türk misafirperverliğinin esirgenmeyeceği baş tacı.
umduğunu değil bulduğunu yemesi gereken insandır.
ben misafirimi leziz ikramlarım ile doyuruken o da gözümü doyurabilmeli görüntüsüyle. hani şöööl eli ayağı düzgün olanından, içimden içimden (uyyhhhh tirledim ha) dedirten türden olmalı...
geleneksel evlerde evin en büyük kısmı onlar için hazırlanır, en güzel eşyalar(genelde şatafatlı olur) onlar için alınır. bir nevi aile makyajıdır misafir odaları. misafir olmadığı zamanlarda kapısı açılmaz genelde "aman eskimesin" mantığı. başkalarından aşağı kalmayacağız diye donattıkları odaları sergileyecekleri misafirlere ihtiyaç duyarlar hatta. çocukken bu cümbüşe anlam veremezdim.

demet sağıroğlunun sözlerinin kendisine ait olduğu bir parçası vardır misafir adında. içinde şöyle bir söz geçer ve öldürür adamı;

"ne olur senden vazgeçsem(?), yıllar yılı misafirdim kal diyemedin."
bi kahve içip gitcem deyipte,anlamsız bi şekilde koltuğa yerleşip bi battanıye versene diyen kişi...