bir an önce dizisinin çekilmesini istediğimdir. umutsuzluk sadece kadınlara has bir duygu değildir. böyle ayrımcılık istemiyoruz.

işten çıkarılmış olan karakterlerimiz bu moral bozukluğuyla savrulmuşlardır. tesadüf budur ki her biri cihangir sauna da biraz sıcak su altına girip kendilerine gelmek isterler. bu sauna hakkında en ufak bir bilgiye sahip değillerdir. her biri içeri girer peştamallerini kıçlarına bağlarlar ve ilk tanışmalar bu aşamada başlayacaktır.

dertli insanın halinden dertli insan anlar. daha ilk bakışmalarda tevafuk mudur bilinmez ama birbirlerinin işsiz kaldıklarının farkına varmışlardır.

hayat onları bir şekilde buluşturmuştur. öyle bir buluşmadır ki bu, artık bu ayılar ilerleyen zamanda ayrılamayacak kadar birbirlerine alışacaklardır.

ancak şu an için hiç birisi etrafını görmüyor ve bundan sonra ne yapacağını düşünüyordu. bir tanesi hariç. emekli olduktan sonra hamamda tellaklık yapan haluk abinin aklında çok daha farklı düşünceler var. çünkü o işinden kovulmamıştı ve usul usul etrafı kesiyordu ve birden gözüne bir şey takıldı.

bölüm: abi deme lazım olur

yemeğini kızgınlıkla yemeye devam ederken, aniden tekrardan kapı çalar. sinirle ve köpürerek kapıyı açan bearımız karşısında alt komşunun oğlunu görür. oğlan 20 sinde özel bir üniversitede beden eğitimi öğretmenliği okumaktadır. 180 boy, 70 kilo ve kumral saçlar. bearımız ufaklığı görünce kapıyı sonuna kadar açar ve gülümser.

ufaklık: merhaba ayhan abi, matematik dersinde sorularım var, yardımcı olur musun?
ayhan abi (nam-ı diğer bear) = elbbette ufaklık, gel içeri...

içeri giren ufaklık masadaki raki şisini farkeder, içiyor muydun rahatsız ettim galiba der ayhan abisine. ayhan abiside gülümseyerek mutfaktan bir bardak daha getirir ve bardağı doldurmaya başlar. ufaklık, aman abi içemem desede, ayhan abisi dinlemez.

masaya oturan ikili kısa bir süre matematik dersine baksalarda, bir iki kadehten sonra işler yavaşca değişmeye başlar. ufaklık, anne ve babasının yazlıkta olduğunu, evi çok yalnız bırakmamasını tembihlenildiği söylenir. ayhan abisi, boş ver gel kanapemde yat der ve cocugu kanapeye gitmesine yardımcı olur. kanapeye oturduklarında ayhan aniden , ufaklığın dudaklarına yapışır.

ufaklık: abi, ne yapıyorsun der
ayhan abisi: abi deme, lazım olur der

ayhan abisinin dudaklarındaki ateşi keşfeden ufaklık, kendini bırakır ve anın zevkini almaya bakar. ayhan ufaklıgın üstünü çıkarttığında, karanlıkta seçilen kaslı vucudu ayhanı daha çok tahrik eder. ufaklık ilk deneyimi olduğu için kontrolu ayhan abisinin ellerine bırakmış ve inlemeye başlamıştır. gecenin karanlıgında iki inleme cihangirde bir apartmanda. ayhan abisi, ufaklığı elinden tuttuğu gibi yatak odasına götürür ve kapıyı çarparak kapatır.

acaba ilerki bölümlerde neler olacak, ufaklık aktif mi pasif mi... yoksa yeni bir ilişkimi doğuyor.

beni özleyin anacım
(bkz: sözlükte seks yazarı olarak koyuyazar)

çocukları olsun diye yatağa şeker koyan erkeklerdir.

artık tozlu yollardan gelen beyaz atların tıkırtısıyla değil, teknolojinin bir nimeti olan ''mesajınız var'' uyarısının ışığıyla umut bulan erkeklerdir.

(bkz: beyaz atlı prens)

kendindeki cevheri fark edemeyip. "çok tipsizim lan kimse benle olmuyor" diyerek 2x5 m oyuncak ayısına sarılıp bütün gün badtrip yaşayan adamdır benim gözümde.
erkek ol lan azcık. çık dışarı çek birini "benim oalcaksın" diyip kucaklayıp kahve ısmarla.

eğer çekmek isteyen ve ya senaryo, kısa hikaye yazmak isteyenlerle hemen başlayabiliriz. ufak çaplı bir yazar geçmişim var. zaten şu anda da onu geliştirmek için var gücümle çalışıyorum. isteyenlerle konuşulur.

keşke böyle bir dizi çekilse de erkeklik baskısının erkeğe ettiği zulmü görsek en komedisinden. "erkek" haliyle değil insan haliyle erkeği görmek çok güzel olabilir. izlerim ki ben.

diyaloglar şöyle değişirdi:
aşkım bana bir fiat bile alamıyorsun
aşkım tabikide gym e gidicem
lan donlarını topla hizmetçin yok burada
geçen gün karşı komşu kek yapmış gittim kekle duvarı kırdım yeniden duvar ördüm resmen ihihi
evde oturuyorum ama çocuğumuza bakıyorum tamam mığ??

(bkz: umutsuz ev kadınlarında erkeklerin kadınlardan daha umutsuz durumda olması)