sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

düşünmemeyi düşünüyorum.
kalabalık içinde kaybolmanın özlemini.
“salgın var allahın belası, mesaj at işte” diye kendi kedime telkinlerde bulunmayı.
sigarayı bırakamayışımın korkusunu.
ve sayamayacağım birçok şeyi düşünmemenin nasıl mümkün olacağını düşünüyorum.
en son ne zaman mutlu uyandığı?
keşke sonsuza kadar gece olsa, hava hiç aydınlanmasa, ışıksız, aysız, yıldızsız sonsuz gece.
olmak ya da olmamak, bence en büyük sorun olamamakta....
yarın bir kızla randevum var hala neden tamam dediğimi düşünüyorum
pazar günü gireceğim büyük sınavı değil de pazartesi çıkacağım uzun tatili düşünüyorum. bu yüzden notlarım hep düşük.
bir gün daha ona dokunamadan onunla sevişemeden bitiyor ya lan.
en yakin arkadasimdan bir iyilik istemenin neden bu kadar zor oldugunu..
yatakta yatarkene hayalimdeki ayının üzerime atlayıp, dudaklarıma yapışıp benle deliler gibi sevişmesini düşünüyorum. (bkz: sabah ereksiyonu)
boş vakitlerde iş bulmam lazım bu böyle olmaz demelerim ve koskoca istanbulda sanki bana iş yok part time ulan part time
we are the night!! zarathustra... deep ve progressive house'u ne kadar çok sevdiğimi bir de geçen hafta etkilendiğim ataşehirdeki telefoncu arkadaşı düşünüyorum. tanrı yaratmış, konuşturmuş sanatını dedirten arkadaş.
geçmişi özledim, hem de nefret ettiğim geçmişimi.
pierrot kim ve nasıl biri?
bir cocuk var lol den tanistigim gay degilmis ama gay ortamlarda hep ve negatif bakmiyor bara gideriz falan dedi onunla kafamiz ucmusken opusmemizi dusundum kadikoy sokaklarinda ...
ne düşündüğümü düşünüyorum, bilgisayarın karşısında yemek yedim ve tabağı ne zaman götürsem diye düşünüyorum, bu son yazdığım cümlenin biraz saçma olduğunu ve ondan sonraki cümlenin de fazla realist olduğunu falan.
yılan kendi kuyruğunu yiyor.
  • /
  • 3