bulutlarınesiri

Durum: 37 - 0 - 0 - 0 - 09.10.2020 02:59

Puan: 610 - Sözlük Kezbanı

4 yıl önce kayıt oldu. 10.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 2

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

en son ne zaman mutlu uyandığı?

düşün ki o bunu okuyor

canım benim, iki gözümün çiçeği... ne yaptıysam olmadı, kazıyamadım seni içimden. bir bilsen senden ve kendimden ne kadar gitmek istediğimi, ah bir anlasan ben anlatmadan da içimdeki gök gürültülerini... seni başkasının kollarında görmenin beni mezardan farksız kıldığını sana nasıl anlatırım? o fotoğraflara bakıp yaktığım sigaraların haddi hesabı yok mesela ama bunu sana söylesem ne olur? bir balkonda edilen duaları, nolur nasıl dinecekse dinsin bu acı diye sessizce feryatları...

düşün ki o bunu okuyor

bugün fark ettim ki canımı yakan şey seninle hiç sarılıp uyuyamayacak olmakmış. nasıl anlatsam bu boşluğu? sanki şehirlerce insanı koysam oraya dolmazmış gibi.sen orada ben burada...

dizilerden unutulmayan kareler

https://www.youtube.com/watch?v=8bw5z0rbtey

anlamlı şarkı sözleri

bu ara ihtiyacım var sana, ellerimi sakın bırakma, bana huzur veren tek yer senin yanın unutma

acı

içimde bir dağa çıkıp çığlıklar atma isteği var... içimde tuttuklarımın haddi hesabı yok galiba. artık taşıyamıyorum da... ilk defa yürürken ayaklarımın nereye gittiğini bilmediğimi ve o ayaklarımın bedenimi taşıyamadığını da fark ettim. bir gün bu acıdan kurtulmak için gideceğim ve giderken herkesten aynı anda gideceğim. sen bunları asla bilmeyeceksin, ben de sana anlatmayacağım. acının bir adabı olmalı

düşün ki o bunu okuyor

şimdi bir başkasının kollarında uyuyorsun, birkaç saat önce konuştuk. sesinden uzun zamandır duymadığım bir mutluluk akıyordu. içimde kelebekler açtı birkaç saniyeliğine, sonra hepsi intihar edip karartı içimi... yarın birkaç fotoğraf atarsın gibi geliyor bana, aslında bu gece bekledim elimde sigarayla. nasıl kaldırırım, nasıl katlanırım? ben de bilmiyorum. seni mutlu eden ben olmak isterdim... geçen gün konuşurken şey demiştim sana, keşke başka bi yaşamda karşıma çıkarsaydı hayat seni, sen öyle ben böyle... anlamadın, hayır bu hayat olmasaydı benim bu kadar iyi bir kardeşim olmazdı dedin bana ama benim dileğim bambaşkaydı... evet, şu an şu saniye bir başkasının kollarındasın, sanki deprem olmuş ve bu şehirdeki tüm binalar aynı anda üstüme yıkılmış gibi, enkazdan sağa çıkamıyorum galiba. sen mutlu ol diyorum yine de, sesin hep bu kadar mutlu gelsin bana. bırak açmasın benim içimde baharlar, hem alışırım ben. nelere alıştım bunca zaman ah bir bilsen.

depresyon

sanıldığının aksine mutsuzluk hali değil, hissetmeme halidir. hocalarımdan birisi patoloji dersinde anlatırken şöyle demişti "depresyondaki insanlar için üzülüp çabalamanız ve onlara bir şey yaptırmaya çalışmanız işe yarayan sonuçlar vermez çünkü depresyon, bir şey yapamama ve hissedememe halidir." gerçekten etik olsa kendime bu tanıyı koyar her şeyi salarım ama henüz biraz daha zamanım var gibi

ülkeden kaçıp gitmek için nedenler

arkanızda birini bırakmak istemek...

acı

ben acı nedir bilmezmişim... az önce sevgilinle senin yanına geliş planını yaptık, özledim demişsin o da almış biletini hemen. hep korkardım bugünün geleceğinden inanır mısın? neden bilmiyorum ama herhangi bir duygu hissetmiyorum şu an. bir karanlık odada, karanlıktan korktuğum için gözlerimi sımsıkı kapamışım, ışığım yalnızca sensin sanmışım. meğer sen benim karanlığımmışsın ben bunu geç anladım. acı tam olarak bu galiba

yalnızlık

benim anlamım galiba, ne zaman bir karanlığa düşecek olsam hatırlarım ve yalnızsın derim kendime, korkma çünkü ışık tutacak kimsen kalmadı...

dizilerden unutulmayan kareler

"ted, this moment already is gone... look around, ted. you're all alone..."

emre aydın

sesini sevidğim ama bi türlü karakterine ısınamadığım sanatçı, sürekli hayranlarını ön plana çıkarıyormuş gibi yapıp aslında kendinden başka kimseyi umursamıyor bence ama yine de sanatını beğeniyorum ve dinliyorum

ölüm

nedensizce her geçen gün yaklaştığımı düşündüğüm şey

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

iz bırakan kitap cümleleri

"ama yemin ederim ki ümitsizliğin nasıl tedavi edileceğini bilmiyorum, tanrı biliyor ya kendiminkine bile bir faydam yok..."

karar vermek

hayat dediğimiz şey aslında bir verilmiş kararlar bütünlemesi gibi geliyor bana. hep yanlış kararlar verdiğimden, gitmem gerekirken kaldığımdan mıdır bilmem ama rezil bir hayata sahibim artık

vertigo

neden bana csdeki bir harita ismiymiş gibi geliyor da değilse aşırı rezil olurum diye yazmasam mı diye düşündürttü

neden yalnızsınız

yalnız değilim de sevilmeyi beklediğim tek kişi var diyelim. o yüzden yapayalnız hissediyorumdur belki de

yazarların yapmak istediği çılgınca şeyler

  • /
  • 2

bulutlarınesiri

sözlükte ilk muhabbet ettiğim yazar. daha güzel günlerin onu beklediğini umut ediyorum.

bulutlarınesiri

yeni sözlük yazarı. aramıza hoş geldin.

(bkz:askk)

Toplam entry sayısı: 37

bir heteroya aşık olmak

evet yine ben, hasta olduğumu fark ettim. ben baya bile bile kendimi hasta etmişim arkadaşlar. az bile olsa ilgisini göremediğim günlerde mide bulantısından ve baş ağrısından kendime gelemiyordum. bu şaka gibi ama gerçek. üç gün boyunca neredeyse kusmamak için sürekli ilaçla ayakta durdum ta ki konuşmaya başlayana kadar. benim olsun istiyorum, onun olmak istiyorum. bu cümleyi kurmak benim için ne kadar zor bir bilseniz... hiçbir zaman beni, benim onu sevdiğim gibi sevemeyecek biliyorum ama bu isteğimi bastıramıyorum. bana söylediği güzel sözlere bakıp ağlıyorum ara sıra. hani aşk dokunmadan da sevmektir diyorlar ya, o aşk insanı öldürüyor arkadaşlar. tek bir farkı var yaşamaya devam ediyorsunuz. şimdi bunları buraya neden yazıyorum bilmiyorum ama bir sabah onun yanında uyanmayı dileyerek uyuyacağımı da bilmiyordum ben. elimden gelse ilk fark ettiğim an çeker giderdim ama şimdi gidemiyorum da kalamıyorum da, ölüyorum ama fiziksel değil. bir gece de olsa benim olsun istiyorum arkadaşlar, en azından bir gece...

bir heteroya aşık olmak

evet, yazma kararı aldığım ve okumak dışında üyelik açmama neden olan durum. 20 yaşındayım henüz. hayatıma gireli 1 yıl kadar oluyor. kendisi benim ondan hoşlandığımı bilmiyor ve hatta en yakın arkadaşlarından biriyim... ona aşık olduğumu fark bile edemeden kendimi bu cehennemin içinde buldum. bir şarkıyı dinlerken gözümün önüne imkansızlıkların geleceğini nereden bilebilirdim ki? her geç cevap verdiğinde acaba şu an kiminle konuşuyor diye kıskanacağımı, başka arkadaşlarına verdiği değeri görünce yıkılacağımı cidden nereden bilebilirdim ki? artık ne yaparsa yapsın değersiz hissediyorum kendimi ki çok şey yapıyor... kendi içinde bir insana nasıl değer veriyorsa öyle gösteriyor bana da... ama işte gelin bir de uykularımın kaçmasını sağlayan bu salak duyguyu bana sorun. bazen değersiz hissetmekten ağlayan bana bir sorun. ondan uzaklaşmak bir çözüm değil beni için, onunla yaşamak bir çözüm değil... ne yapsam ne etsem çıkamıyorum bu imkansızlığın içinden. hani diyor ya şarkıda "ben öyle biri sevdim ki, bir nevi intihardı..." öyle işte.

düşün ki o bunu okuyor

nasıl oldu inan ki ben de bilmiyorum, hem sana bu kadar yakın hem bu kadar uzak... ismini duyduğumda bile dolan gözlerimde artık dökecek yaş kalmadı. ben hep derdim ki kendimi "ben istenmiyor olmak ilgiliyim" ve galiba hep istenmiyor olarak kalacağım. sen ömrümde beni ilk kez isteyen biriydin. sevgine ihanet ettim,senin sevdiğin gibi seni sevemedim. özür dilerim... biliyorum hiç bir özür bunu değiştiremez artık ve gittikçe yaşamaktan uzaklaşan bana veremez artık geri seni ama elimden geldiğince özür dilerim. çok mutlusun, arada beni de mutlu eden şeyler söylüyorsun, yalnız kalmamam için vaktini ayırıyorsun ama nedensiz bir kıskançlıkla seni çok mutlu eden insanı kıskanıyorum ben,, bunun için de özür dilerim. şimdi dışarıda yağmur yağıyor, gönlüme yağıyor demişti bir şair, artık bende yağacak bir gönül bile bulamıyor... 20 senelik ömrümde bana ilk defa yaşadığımı hissettiren bir kardeş, bir dost ve her şeyim oldun yalnızca bir eksikle, o eksiği senden istemeye hakkım yoktu, biliyorum. bu yüzden önce kendimden ve sonra olmanı isteyip de olmadığın için kırıldığım her telinden özür dilerim. seni seviyorum ...

düşün ki o bunu okuyor

şimdi bir başkasının kollarında uyuyorsun, birkaç saat önce konuştuk. sesinden uzun zamandır duymadığım bir mutluluk akıyordu. içimde kelebekler açtı birkaç saniyeliğine, sonra hepsi intihar edip karartı içimi... yarın birkaç fotoğraf atarsın gibi geliyor bana, aslında bu gece bekledim elimde sigarayla. nasıl kaldırırım, nasıl katlanırım? ben de bilmiyorum. seni mutlu eden ben olmak isterdim... geçen gün konuşurken şey demiştim sana, keşke başka bi yaşamda karşıma çıkarsaydı hayat seni, sen öyle ben böyle... anlamadın, hayır bu hayat olmasaydı benim bu kadar iyi bir kardeşim olmazdı dedin bana ama benim dileğim bambaşkaydı... evet, şu an şu saniye bir başkasının kollarındasın, sanki deprem olmuş ve bu şehirdeki tüm binalar aynı anda üstüme yıkılmış gibi, enkazdan sağa çıkamıyorum galiba. sen mutlu ol diyorum yine de, sesin hep bu kadar mutlu gelsin bana. bırak açmasın benim içimde baharlar, hem alışırım ben. nelere alıştım bunca zaman ah bir bilsen.

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

en son ne zaman mutlu uyandığı?

bir heteroya aşık olmak

evet, yazma kararı aldığım ve okumak dışında üyelik açmama neden olan durum. 20 yaşındayım henüz. hayatıma gireli 1 yıl kadar oluyor. kendisi benim ondan hoşlandığımı bilmiyor ve hatta en yakın arkadaşlarından biriyim... ona aşık olduğumu fark bile edemeden kendimi bu cehennemin içinde buldum. bir şarkıyı dinlerken gözümün önüne imkansızlıkların geleceğini nereden bilebilirdim ki? her geç cevap verdiğinde acaba şu an kiminle konuşuyor diye kıskanacağımı, başka arkadaşlarına verdiği değeri görünce yıkılacağımı cidden nereden bilebilirdim ki? artık ne yaparsa yapsın değersiz hissediyorum kendimi ki çok şey yapıyor... kendi içinde bir insana nasıl değer veriyorsa öyle gösteriyor bana da... ama işte gelin bir de uykularımın kaçmasını sağlayan bu salak duyguyu bana sorun. bazen değersiz hissetmekten ağlayan bana bir sorun. ondan uzaklaşmak bir çözüm değil beni için, onunla yaşamak bir çözüm değil... ne yapsam ne etsem çıkamıyorum bu imkansızlığın içinden. hani diyor ya şarkıda "ben öyle biri sevdim ki, bir nevi intihardı..." öyle işte.

bir heteroya aşık olmak

evet yine ben, hasta olduğumu fark ettim. ben baya bile bile kendimi hasta etmişim arkadaşlar. az bile olsa ilgisini göremediğim günlerde mide bulantısından ve baş ağrısından kendime gelemiyordum. bu şaka gibi ama gerçek. üç gün boyunca neredeyse kusmamak için sürekli ilaçla ayakta durdum ta ki konuşmaya başlayana kadar. benim olsun istiyorum, onun olmak istiyorum. bu cümleyi kurmak benim için ne kadar zor bir bilseniz... hiçbir zaman beni, benim onu sevdiğim gibi sevemeyecek biliyorum ama bu isteğimi bastıramıyorum. bana söylediği güzel sözlere bakıp ağlıyorum ara sıra. hani aşk dokunmadan da sevmektir diyorlar ya, o aşk insanı öldürüyor arkadaşlar. tek bir farkı var yaşamaya devam ediyorsunuz. şimdi bunları buraya neden yazıyorum bilmiyorum ama bir sabah onun yanında uyanmayı dileyerek uyuyacağımı da bilmiyordum ben. elimden gelse ilk fark ettiğim an çeker giderdim ama şimdi gidemiyorum da kalamıyorum da, ölüyorum ama fiziksel değil. bir gece de olsa benim olsun istiyorum arkadaşlar, en azından bir gece...

bir heteroya aşık olmak

buraya yine düştüm. umarın başlığı takip eden arkadaşlar küfür etmiyordur bana. nasıl atlatacağımı cidden bilmiyorum. azıcık yakın olsa her şey günlük güneşlik, biraz uzak olsa mide bulantıları, kramplar. bu nasıl ölümdür cidden hiç bitmiyor...

bir heteroya aşık olmak

yazdıklarımı okuyan var mı bilmiyorum ama yazmaya devam ediyorum. belki bir kişi sesimi duyar ve bana yardım eder diye bir umudum var galiba. unutacağımı ve külleneceğini düşünmüştüm ama yanılmışım galiba. sürekli benimle olsun istiyorum. saat kaçta uyandığını merak ediyorum, wpde açık olduğunda kime yazdığını ya da ben dışında kime o komik postları yolladığını. azıcık bana ilgi gösterse o günümde güneş açıyor güller beliriyor ama aksi bir durumda dünyam başıma yıkılıyor, uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum ve yalandan bile olsa gülümseyemiyorum. nasıl bir cezanın içindeyim diye düşünüyorum. kendime olan inancımı kaybettim galiba. umarım içimden söküp atmanın bir yolunu bulurum...

düşün ki o bunu okuyor

şimdi bir başkasının kollarında uyuyorsun, birkaç saat önce konuştuk. sesinden uzun zamandır duymadığım bir mutluluk akıyordu. içimde kelebekler açtı birkaç saniyeliğine, sonra hepsi intihar edip karartı içimi... yarın birkaç fotoğraf atarsın gibi geliyor bana, aslında bu gece bekledim elimde sigarayla. nasıl kaldırırım, nasıl katlanırım? ben de bilmiyorum. seni mutlu eden ben olmak isterdim... geçen gün konuşurken şey demiştim sana, keşke başka bi yaşamda karşıma çıkarsaydı hayat seni, sen öyle ben böyle... anlamadın, hayır bu hayat olmasaydı benim bu kadar iyi bir kardeşim olmazdı dedin bana ama benim dileğim bambaşkaydı... evet, şu an şu saniye bir başkasının kollarındasın, sanki deprem olmuş ve bu şehirdeki tüm binalar aynı anda üstüme yıkılmış gibi, enkazdan sağa çıkamıyorum galiba. sen mutlu ol diyorum yine de, sesin hep bu kadar mutlu gelsin bana. bırak açmasın benim içimde baharlar, hem alışırım ben. nelere alıştım bunca zaman ah bir bilsen.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.