taksim gezi direnişi ile başbakana verilmek istenen mesaj

neden oradaydınız sorusuyla neredeyse aynı doğrultudadır. aynı zamanda ne istiyorsunuz sorusuyla da doğrudan ilişkilidir.
''t.c'liler! birden ortaya çıkıp eylemin içine ettiniz; içine bayrak, vatan, ulus, ataput karıştırdınız. biz çok şey istiyoruz -bir faşizmin koynundan (akp faşizmi) bir diğer faşizmin (chp ve diğer ulusal faşizm) koynuna girmek istemiyoruz- kimsenin askeri olmak istemiyoruz, bayrak istemiyoruz, atalar istemiyoruz, putlar istemiyoruz, yaşadığımız yere "vatan" yerine yaşadığımız yer demek istiyoruz, ordu istemiyoruz, polis istemiyoruz, homofobik/transfobik bir toplum istemiyoruz, herşeyin metalaştığı ve maddi karşılığı olduğu varsayılan bir sistem istemiyoruz, nefret cinayetleri istemiyoruz, tek ulus-tek millet- tek din anlayışını reddediyoruz, anadilde eğitim istiyoruz, köleleştirmek ve köleleştirilmek istemiyoruz, türcü olmayan bir toplum hayal ediyoruz, her canlı için yaşam hakkı talep ediyoruz, ağaca-hayvana-yeryüzüne özgürlük diyoruz.'' (alıntıdır)
kibirlenme padişahım senden büyük halk var.
bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla!
'tamam canım sen kapat ben aricam'
akp hükümetinin her yaptığı yanlış mı dedik!
ağaca dokunma dedik!
özel hayatımıza dokunma dedik!
eşit hak ve özgürlük dedik!
anlamayana "öküz mü" dedik!

kendi gibi olmayana tahammülü ve hoşgörüsü olmayana dur demek için o sokaklara çıktı insanlar!
resme içinden değil uzaktan bakınız! işin içindeyken bütünü göremezsiniz cicişler:)
biz evde oturmak istemeyen %50 "çapulcu"larız.
*
sahibine ulaşmış ama alınamamıştır aslında zira hala dediğim dedik kafasında %50'nin padişahı.
karizman yerlerde, ayıp, bir ülkenin, hele türkiye'nin başbakanına yakışmaz bu!halkın seçimi bekleyecek takati kalmadı. çek git artık!
filler ve çimen hikayesinde çimenlerin de bir canı olduğu, yeri geldiğinde ekolojik düzen adına ayaklanabileceği. kıssadan hisse; '' bastığın yeri çimen diyerek geçme tanı ''.
çok isterdim bi mesaj vermeyi ama...bakınız terbiyem buna müsade etmedi...
"sen çık gel söz bulucam bir bir çareleri!"
"olum bak git" mesajı verilmek istenmiştir tam olarak.
gerçek bir demokraside olması gereken bir direnişti gezi.
anormal olan bir şey değildi.
gerçekten anormal olan şey, o zamana dek ve bugün bile hala, bir halkın nasıl olup da hiçbir tepki göstermeden herşeyi sineye çekebiliyor oluşuydu.

çünkü, demokrasi, 4-5 yılda bir oynanılan "sandıkçılık ve oy atmacılık" oyunu değildir!!
demokrasi, kurumların kurumsal kurallara göre işletilmesi ve bu işletim sürerken tüm halkın taleplerinin dikkate alınmasıdır.
yasama ve yargıyı kendine bağlayan, istediği herşeyi yapabilmeyi demokrasi zanneden faşist bir iktidara karşı "hop birader! burası çadır devleti değil!" diyebilme denemesiydi. denendi ve kısmen başarıldı. anlayan anladı mesajı ama, hala inkar edenler ve karalamaya çalışanlara yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimden...

(bkz: gezi direnişi)