tbmm eşcinsel önergesi

akp milletvekili türkan dağoğlu, dominique venneri örnek göstererek "eşcinselliği proteste ederek intihar etti. " diye konuşmasını sürdürürken ben de evde şu repliği tekrarladım : iyi bok yedi!
din, tabu, köken ve dogma eksenli olacağı için hayalden öteye gidemeyecek, herkesi çoğunluğa benzetmeye çalışan bir yasa tasarısı olacaktır. olsa olsa tövbe et kardeşim hak yoluna gel açılımı olacak bir tür zırvalık olur. bu ülkede ne zaman toplum, çoğulculuk, din, mezhep, köken temelli değilde insan temelli bir yaklaşımı esas alınırsa anca o zaman belki konuşulur. *
eşcinselliği hastalık olarak gören zihniyetin verdiği örnek pek manidar.dini bilen biri intiharın en büyük günahlardan biri olduğunu bilmiyor heralde. türkan dağoğlu bu intihara sevinmiş olmalı.
akp milletvekili türkan dağoğlu'na ; yakın arkadaşlarınızdan en azından bir kaçının eşcinsel olduğunu bilmiyorsunuzdur. çünkü onlar sizin gibiler yüzünden duygu ve düşüncelerini gizli yaşamak zorunda kalıyorlar.
akp milletvekili türkan dağoğlu'na soruyorum: kime aşık olacağımızı da size mi soracağız? birine aşık olmak hak mıdır? izin veriyor musunuz? aşık olabilir miyiz?
türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk olması dolayısıyla kapsamı 'lgbt hak ihlalleri araştırma önergesi' niteliğinde dahi olsa biz lgbt bireyler açısından dönüm noktası, yeni bir milattır.
"insan korkuları bir seçimdir." ya da "bazı insanlar hayatları boyunca unutmak istedikleri kimi şeyler yüzünden lgbtt bireylerden nefret ederler." denir. bu önergeye karşı çıkan ve çeşitli araştırmalar sonucunda bu insanların "normal dışı davranış" içerisinde olduklarını ve "1974 yılındaki araştırmaların ilim bilim diye kabul edilemeyeceğini anlamış olduğunu dile getiren türkan dağoğlu'nun başarılı akademik geçmişini, kendisi tıp doktoru, bu temeli uzun yıllar önce tedavülden kalkmış ancak sadece "gelişmemekte" , insanlarına insanca bir yaşamı çok görmeyi marifet saymakta olan türkiye gibi üçüncü dünya ülkelerinde halen daha itibar gören gerek insanlık gerekse vicdansızlık örneği anlayışa pirim vermesi üstün "başarı" ve iyi "eğitim" in her şey olmadığını bir kere daha göstermiştir.

bir ülkede biliminsanları bile bu denli bağnaz olursa, sıradan vatandaşın olması şaşırtıcı olmayacaktır. " şizofreni" söz konusu olunca dsm4'ü kullanan zevatın, "eşcinsellik" söz konusu olduğu zaman, dsm3'te diretmesi onların bilimi ne kadar ciddiye aldıklarını, ettikleri yemine ne kadar sadık olduklarını gösterir.

hani bir kadın vardı, "eşcinsellik hastalıktır" demişti. o kadın kimdi hatırlayan var mı? ya da iktidar partisi milletvekilleri arasında, "topluma bu kadar ters buldukları bu yönelim konusunda uzman olmayan var mı?"