toplumdaki polis nefreti

nefret ediyorum, bizi korumak görevi adına yaptıkları uygulamalar, ne yazık ki artık hiç birimizin güvenliği yok, neden derseniz ? şöyle ki demokrasi askıya alınalı çok oluyor, balık hafızalıyız malesef, hiç birimiz hatırlamayacak belki, ne çabuk unutuldu gezi, hiç olmamış gibi, bir de onun üstüne artık yeni nesil geziyi bir terör olayı gibi kitaplardan öğrenecek! ne çabuk unuttuk nasıl saldıklarına? nasıl da her şey normale döndü? bizi tahrik etmediler mi? bize biber gazı sıkmadılar mı? sadece bu kadar da değil , o zamandan günümüze hiç bir şey değişmedi, şu an bile bize tecavüz etmediler mi? sorarım ? çok mu memnunsunuz hayatınızdan? böyle itilip kakılmaktan çok mu memnun sunuz? o zaman daha da memnun olacağınız günler kapıda hayırlı olsun...
bir toplumda, "polis" adı verilen güvenlik birimi, esas görevi olan "toplumu korumak" ilkesinden uzaklaşır ve iktidarın "özel müdahale birliği" şeklinde hareket etmeye başlarsa, yaşanması kaçınılmaz olan durumdur.

"koruma" görevini ilk adımda yerine getirmesi gereken birim, bu görevi yerine getirmekten ziyade, toplum üzerinde bir "korku" ve "güvensizlik" hissi uyandırıyorsa, zamanla sinirleri gerilen, güvensizlik hissi sebebiyle paranoyanın esiri olmuş, kendi adaletini sağlamaya çalışan, siyasi kurumlara ve hukuka karşı güvenin kaybetmiş bir toplumum ortaya çıkması çok uzun sürmez.

malesef türkiye, bu durumu 1938'den sonra bir çok kez yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir.
polisleri topluma karşı kişisel koruma kalkanı olarak kullanan kesimler nedeniyle iki taraf için de karşılıklı olması kaçınılmaz durum.balıca sebepleri;
insanın canını başkaları için riske atmak zorunda kaldığı nadir mesleklerden olmasına rağmen kısa yoldan meslek sahibi olma fırsatı olarak görülmesi.eğitimlerinin çok kısa ve yetersiz olması bu yüzden gerekli olgunluğa ulaşmadan sahaya çıkmaları.
hepsinden önemlisi ,seçmelerinde mülakatta denen torpil sisteminin kullanıldığı her meslek gibi polisliğin de meslek sahibi olmalarını sağlayan kesimin maşası olarak kullanılmaya mahkum olmaları.onlarında polisleri amaçları doğrultusunda önlerine çıkanları ezip geçmek için yıkıcı güç olarak kullanması.
ayy evet nefret ediyorum hepsinden. öyle üniformlarıyla seksi seksi dolaşıyorlar etrafta libidomu tavan yaptırıyorlar. bir de üstümü aramaya kalkmazlar mı ayy bi hoş oluyorum ayol.
çoğu fiziksel yeterlilik ile memuriyet kafasında iş edinip işinin hassasiyetinin farkında olmadan pozisyonunu ve barındırdığı gücü suistimal derecesinde kullanıp durduğu için halkta içten içe bir gıcıklık duygusu oluşturmuş ve bu da birikerek nefrete kadar ulaşmış olabilir elbette diye düşündüğüm hissiyattir. yozlasmaya en müsait meslek grubu zannimca. restoranda polise bizden olsun denir, minibuste eyvallah abi gerek yok denir, kahvede, sinemada, yolda, kuytu köşede neresi varsa polis yuceligi hatrına para istenmez kendilerinden. ama zaten mesleğinin karşılığı olarak aldıkları bir maaş olmasına rağmen olur mu öyle şey deyip o kişinin hakkını vermek yerine ekmeklerine biraz saha kaymak sürdürürler. bu senaryolsrdan sadece bir tanesi tabi; roller,sahneler,diyaloglar değişebilir, illaki olumlu örnekleri de vardır. ama şu gencecik yaşımda en çok karşılaştığım durum bu olunca, bu nefreti kavramak çok da zor gelmiyor.