transfobi

içinde doğduğumuz bedenleri kaderimiz sananların ve onu değiştirme hakkının bizde olmadığını düşünenlerin nefretidir ve belki de kimileri için kendi yapamadığını yapana duyulan öfkedir.
bir çok eşcinselin, biseksüelin bile arasında bulunduğu insan güruhunun sahip olduğu hastalık türü. oysa korkacak veya nefret edecek bir şey yoktur, transların birçoğu hayatın sillesini yemiş insanlar olduklarından topluma karşı kendilerini korumak zorunda bırakılmış insanlardır.
dünden bu saate sevdiklerime pek çok defa anlatmama rağmen düşüncelerimi sıraya koyup yazmak istedim.
önceki karşılaştıklarımdan daha çok etkilemesi güç sahibi olan insanlardan korkumu, dış dünyaya istediğim şekilde yalnız çıkma korkumu daha da perçinlemiştir.

kendim gibi yaşayabileceğim bir hayata adım atabilmek için umudun peşinden süslenip püslenip tüm cesaretimi toplayıp geldiğim istanbul sabiha gökçen havalimanında çıkacağım saati beklerken güzide(!) ülkeyi koruyan(!) yüce(!) türk polisinin yoğun ilgi ve beğenisiyle karşılaştım.
bu şekilde yalnız beklememim bana yakışmadığını(!) kendilerinin eşlik edeceğini ve rica(!) ederek gelmemi emrettiler.
sorgu odasından hallice bir odaya kapatılıp uzunca süre bekletildikten sonra ilk göz ağrılarım ve eşlikçileri gelip halkı benden korumaya başladılar.
-neden makyaj yapmışım!
-ibne miymişim!
-travesti miymişim!
-kendimi kız mı zannediyormuşum bu tipimle!
-takım elbise niye giymişim, ne iş yapıyormuşum!
-parayla yapıyormuymuşum!
-bu halimle askerlik de mi yapmışım!
şüpheli hareketlerim olduğu söylenerek bir saatten fazla misafirleri(!) olmuştum.
kendimi tutamayıp ağlamamla mutlu olmuşlardı ve görevlerini başarıyla yerine getirdiklerine olan inançlarını arttırmıştı.
defalarca avukatımı çağırmak istediğimi söylememe rağmen herhangi bir tutanak tutulmadan,
kabahatler kanununa göre ceza yazılmasını istememe rağmen o da yapılmadan toplumun arasına ıslah edilmiş şekilde bırakıldım.
görüşmemi yapıp geldiğimde uçak kalkana kadar yatışabilmek için fazla fazla içtiğim ilaçlarımla bir köşede korkuyla bekleyip evime döndüm kendim olabildiğim, kendim gibi kabul edilebildiğim, ötekileştirilmediğim!
transfobi'nin en yogun yaşandıgı şu günler avcılarda kendi mülklerinden atılmaya çalışılan barınma hakları engellenen trans bireylerin yaşadıgı olaylar transfobi'nin boyutlarını ortaya seriyor. kaldıki transfobi'sini kusan sadece vatandaşlar deil geçtigimiz günlerde takip ettigim bir nefret cinayeti davasının hakimi yani yasa uygulayıcıdır söke 1.agır ceza mahkemesi hakimi duruşma salonuna girer girmez mahkemede olay çıkaracagınıza dair duyum aldık dedi bizim her nekadar böyle bir niyetimiz olmadıgını söylesekte hakim biz burda olay çıkaranları tutuklayıp 4 gün ceza evine atıyoruz dedi ve ekledi şimdi otur yerine...
rüzgar erkoçlar'ın instagram sayfasında aslında kendisine destek veriyor zanneden yurdum insanının da ne yazık ki eşik altı düzeyde öğrenme ile olsa da sahip olduğudur. katedecek daha çok yolumuz var toplumca üzgünüm. transları desteklemek için bir transeksüel'e benden bile yakışıklı/benden bile güzel kalıbı ile iyi niyetle cümleler kurulsa da üzgünüm ama oradaki bile de transfobidir.
yeni bir haber daha. şişli'de kendi mülküne giremeyen bir trans kadın.

"ajda ender, 2003 yılından beri annesinin üzerine olan şişli’deki evinde ikamet ettiğini, uğradığı ayrımcı şiddetin 2005 yılında başladığını söyledi: “şiddet, küçük adımlarla geldi. bana ‘travestisin, fuhuş yapıyorsun’ şeklinde şeyler söylediler, iftira attılar, parfümümden bile rahatsız oldular, hakaretler ettiler. bu mart ayında tehditler sonrası ilk kez suç duyurusunda bulunduktan sonra bu, fiziksel şiddete dönüştü.”

komşuları hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra, sopalarla dövüldüğünü ve evinin kapısında bıçak izleri bırakıldığını anlatan ender, kendisine saldıran komşularının birlik olup polis çağırdıklarını ve apartmana gelen polisin önünde de kendisini tehdit ettiklerini söyledi."

https://www.gazeteduvar.com.tr/kadin/201...
travesti ve transseksüellere yönelik önyargi ve nefreti anlatir. biyolojik cinsiyetinden dolayi kendisinden beklenen seksüel ve toplumsal rollere uymayarak cinsiyet degistirenlere karsi bir tür kaygi ve korku ifadesidir.
gay camiasında yaygın olan nefret.sebebi hem bizden kaynaklanır feminen bir gaye tahammül edemezken translar ağır gelir çünkü hem de onlardan kaynaklanır her gayin kendileri gibi kadın olmaları düşüncelerine saplanmışlardır.
izmir ekonomi üniversitesi ayrımcılık karşıtı günlerde demet yanardağ ve deniz solmaz ın katıldığı söyleşiyi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

http://www.ustream.tv/recorded/27366240
tedavisi mümkün olan bir fobidir. maalesef gey, lezbiyen, biseksuel ve transseksüellerde bile(!) mevcuttur. en fenası da söylediği sözün, yaptığı hareketin transfobik olduğunun farkında olmayan ve uyarıldığında -uyaran kişi transseksüel ise- daha beter transfobik laflar eden niyeti iyi ama mantalitesi yanlış kişilerdir. hatta bunlar işi; '' transseksüel işte dengesiz .''e kadar götürürler.